Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, dünya genelinde zorla çalıştırılan çocukların sayısı 2019’dan bu yana %25 artış gösterdi. Bu endişe verici tablo, küresel çapta harekete geçme gerekliliğini ortaya koyuyor.
ILO’nun raporuna göre, dünya genelinde zorla çalıştırılan çocukların sayısı milyonlarla ifade ediliyor. Çocuklar özellikle tarım, madencilik, tekstil ve hizmet sektörlerinde insanlık dışı koşullarda çalıştırılıyor. Bu durum, çocuk hakları ihlalleriyle ilgili uluslararası toplumun karşı karşıya olduğu ciddi bir sorun haline geldi.
Sorunun Kaynağı
Uzmanlara göre, zorla çalıştırma oranlarındaki artışın başlıca nedenleri arasında:
• Ekonomik Krizler: Pandemi ve ekonomik durgunluk, aileleri çocuklarını çalıştırmaya zorladı.
• Savaş ve Göç: Çatışma bölgelerindeki istikrarsızlık, milyonlarca çocuğu zorla çalıştırmaya açık hale getirdi.
• Eğitim Eksikliği: Birçok ülkede eğitime erişim yetersiz olduğu için çocuklar iş gücüne itiliyor.
Rakamlardaki Çarpıcı Artış
ILO ve UNICEF’in ortak çalışması, 2023 yılı itibarıyla dünya genelinde zorla çalıştırılan çocuk sayısının 160 milyona ulaştığını ortaya koyuyor. Bu, 2019 yılına kıyasla %25’lik bir artışı temsil ediyor. Özellikle Sahra Altı Afrika, Güney Asya ve Latin Amerika gibi bölgelerde bu artışın daha belirgin olduğu belirtiliyor.
Uluslararası Toplumdan Çağrılar
Çocuk hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları, hükümetlere ve özel sektöre çağrıda bulunarak şu önlemlerin alınmasını talep ediyor:
1. Daha Sıkı Denetim: Tedarik zincirlerinde çocuk işçiliğini önlemek için daha katı yasal düzenlemeler uygulanmalı.
2. Eğitim ve Destek Programları: Çocukların okula devam etmesini teşvik eden politikalar geliştirilmeli.
3. Farkındalık Kampanyaları: Çocuk işçiliğiyle mücadelede toplumun bilinçlendirilmesi gerekiyor.
Küresel Mücadele Zorunlu
Rapora göre, zorla çalıştırmanın ortadan kaldırılması için uluslararası toplumun koordineli bir şekilde hareket etmesi şart. Çocukların iş gücü piyasasında değil, okullarda olması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, bu sorunun çözümünün sadece yerel değil, küresel bir sorumluluk olduğunu ifade ediyor.
Çocuk işçiliğinin giderek artması, dünya genelinde milyonlarca çocuğun geleceğini tehlikeye atıyor. Bu sorun, yalnızca çocuk hakları açısından değil, toplumsal gelişim ve insanlık adına da çözülmesi gereken acil bir kriz olarak karşımızda duruyor.