Bilindiği üzere, yurtdışında ev kadını olan Avrupalı Türkler, borçlanma yapıp emekli olabilmeniz için bazı şartları yerine getirmelidir. Yurtdışında geçen sürelerinizin belgelendirilmesinde, yurtdışında oturulduğuna dair ikamet belgesi ve yurtdışına çıkış ve yurda giriş tarihleri, fotoğraf ve künye bilgilerinin bulunduğu pasaport sayfalarının fotokopisi ya da emniyet müdürlüklerinden alınacak yurda giriş-çıkış çizelgesi verilmesi gerekiyor.
Ev kadını olarak yurtdışında geçen sürelerin borçlandırılması, pasaport fotokopisi veya emniyet müdürlüklerinden alınacak yurda giriş-çıkış çizelgesi ile yapılabiliyor. Yurtdışında bulunulmayan süreler varsa, bunların borçlanıp borçlanamama durumu, sizleri hep tereddütte bırakıyordu. SGK burada bir kolaylığa imza attı. Artık pasaport fotokopisi vermeden de bu süreyi yurtdışında geçirdiğinizi belgeleyebileceksiniz. 1992 yılı öncesi pasaportunuz zayi olmuş veya iptal edilmiş ise beyan belgesini doldurup imzaladığınızda SGK Kurumu yurda giriş-çıkış belgesini vermiş gibi kabul etmektedir.
YURTDIŞINDA BULUNDUĞUNUZ SÜRELERİ BORÇLANABİLECEKSİNİZ
Burada esas olan yurtdışında bulunulan süredir. Demek oluyor ki, sadece yurtdışında bulunduğunuz süreleri borçlanabileceksiniz. Pasaport fotokopiniz veya yurda giriş-çıkış çizelgenizde ülkemizde bulunulan süreleri hiçbir şekilde borçlanamayacaksınız. İkamet etmiş olduğunuz ülke yetkili makamlarından almış olduğunuz ikamet belgesinde ise böyle bir ayrım söz konusu değildir. Borçlanma için başvuru yaptıktan sonra talepte bulunduğunuz SGK İl Müdürlüğü'nden adresinize gelen ödeme tebligatını incelediğinizde, "bazı sürelerim neden dikkate alınmamış" diye düşünmeyiniz. Çünkü dikkate alınmayan süre ülkemize izinli geldiğiniz veya bir başka nedenle yurtdışında değil, ülkemizde geçici ikamet edilen süredir.
KADINLARA POZİTİF AYRIMCILIK
Kanun koyucu yurtdışında bulunulan süre borçlandırılacak şeklinde hüküm koyduğuna göre, yapılan işlemin doğrulundan tereddüt etmemek gerekir.
Bu demek değil ki, sizlerin itiraz etme, hak aramama gibi bir hakkınız yok... Temel olan konu şu ki; sadece ve sadece yurtdışında ikamet ettiğiniz süreler dikkate alınır. Ayrıca siz kadınlarımıza kanun koyucu pozitif ayrımcılık yaparak çalışma süreleriniz, çocuk yetiştirme süresi ve çalışılmış gibi sayılan eşdeğer süreleri dikkate almanın yanında, hiçbir faaliyetiniz yoksa, ev kadını olarak ikamet edilmiş sürelerinizi değerlendirmek suretiyle mutlaka sosyal güvenliğinizin olmasını esas almıştır. Bu arada ikamet belgenizi belediyeden aldıktan sonra konsolosluk tarafınca kabul edilen tercümanca tercüme edilip konsolosluğa onaylattırmanız gerektiğini unutmayalım.
YENİ BELGE İSTENMEYECEK
1992 yılı sonrası yurda giriş çıkış için mutlaka Emniyet Müdürlüğü veya konsolosluk aracılıyla yurda giriş çıkış belgesi alma zorunluluğu var idi. Ancak İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında veri paylaşımı konusunda 19.06.2017 günü yapılan protokol nihayet hayata geçti. 02.02.2018 günü tüm taşra teşkilatına duyurulan genel yazı ile bundan böyle TC kimlik numaranız üzerinden SGK Kurumu yetkili personeli yurda giriş çıkış durumunuzu rahatlıkla görebilecek ve yeni belge istemeyecek. Bu konu sadece ev kadınlarını değil, ülkemizde SSK üzerinden çalışıp yurtdışı borçlanması yapan herkesi ilgilendirmekte. Bir sonraki aşama ise Mavi Kart sahibi olup yabancı kimlikle veya pasaportla ülkemize giriş ve çıkış yapanların, SGK Kurumu personelince görüntülenmesi olacaktır.