Türk Vatandaşlığından İzinle Çıkmış Kadınların ve Ailelerin Sorunları ve Çözüm Önerileri Alt Komisyonu Başkanı Tülay Kaynarca: “Alt komisyon çalışmaları, bazı konularda yasal düzenleme yapılmasına önayak oldu. Türk mahkemelerin yurt dışındaki boşanma davalarını tanımaması sebebiyle, boşananlar Türkiye’de tekrar boşanma davası açmak durumunda kalıyordu”
“Yapılan çalışmalar neticesinde konuyla ilgili KHK yayımlandı. Böylece tarafların birlikte hareket etmesi halinde, tekrar dava açılmasına gerek kalmaksızın boşanma işlemi tescil edilecek”
TBMM – Yurtdışında Yaşayan Türk Vatandaşı Olan ve Vatandaşlıktan İzinle Çıkmış Kadınların ve Ailelerin Sorunları ve Çözüm Önerileri Alt Komisyon Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca, alt komisyon olarak, Türk mahkemelerinin yurt dışındaki boşanma davalarını tanımaması sorununu giderdiklerini söyledi. Kaynarca, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı (KEFEK) Başkanı, AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu ve bazı AK Parti milletvekilleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında, Yurtdışında Yaşayan Türk Vatandaşı Olan ve Vatandaşlıktan İzinle Çıkmış Kadınların ve Ailelerin Sorunları ve Çözüm Önerileri Alt Komisyon raporu hakkında bilgi verdi.
Alt komisyon çalışmalarıyla; yurtdışında yaşayan, Türk vatandaşı olan veya vatandaşlıktan izinle çıkan kadınların ve ailelerin sosyal, kültürel ve ekonomik yapılarının ortaya konulması, çözüm bekleyen sorunlarının saptanması ve bu konularda sağlıklı verilere ulaşılarak kapsamlı politikalar üretilmesine zemin hazırlanmasının amaçlandığını belirten Kaynarca, komisyon çalışmalarına 18 Şubat 2016 tarihinde başlandığını, 17 toplantı gerçekleştirildiğini bildirdi.
Kaynarca, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu’nun, katıldığı komisyon toplantısında, görev alanına giren konularda kendisine bağlı kurumların faaliyetleri hakkında bilgilendirme yaptığını ifade etti.
Almanya, Fransa ve Hollanda’ya birer çalışma ziyareti gerçekleştirdiklerini aktaran Kaynarca, “Aile bütünlüğünün korunması, eğitim, Türkçe öğretimi ve kültür aktarımı, gençlik daireleri, yargısal süreçlerdeki sorunlar, ayrımcılık ve İslamofobi, sosyal güvenlik sistemi, kadına yönelik şiddet, sivil toplum kuruluşları ve sosyal yardım vakıfları, kültürel hassasiyete uygun uzman ve çalışanların yetiştirilmesi, bağımlılık ile kurumsal yapılanma ve koordinasyon” başlıklarının çalışmalarında öne çıktığını vurguladı.
Tülay Kaynarca, alt komisyon çalışmalarının, bazı konularda yasal düzenleme yapılmasına da önayak olduğunu bildirdi.
Bunlardan ilkinin, Türk mahkemelerin yurtdışındaki boşanma davalarını tanımaması sebebiyle, boşananların Türkiye’de tekrar boşanma davası açmak durumunda kalması olduğuna değinen Kaynarca, “Yapılan çalışmalar neticesinde alt komisyon çalışmaları devam ederken, konuyla ilgili 690 sayılı KHK yayımlandı. Bu düzenlemeyle birlikte, sorun kısmen çözüme kavuşmuştur. Böylece tarafların birlikte hareket etmesi halinde, tekrar dava açılmasına gerek kalmaksızın boşanma işlemi tescil edilecektir.” diye konuştu.
Kaynarca, alt Komisyon çalışmaları neticesinde, yasal düzenlemelerde değişikliğe gidilmesinin uygun olacağı sonucuna ulaşılan bir diğer konunun da çocukların vatandaşlıklarının korunmasına ilişkin olduğunu vurguladı.
Anne babalarının vatandaşlıktan çıkması nedeniyle çocuğun da Türk vatandaşlığını kaybetmesi ve dolayısıyla çifte vatandaşlığı kaybetme sorununun çözümü için ilgili kanun hükümlerinin gözden geçirilmesi gerektiğine işaret eden Kaynarca, yurtdışında yaşayan Türklerin, yaşadıkları toplumla entegrasyonunun sağlanması, asimilasyona varabilen tutumlara karşı ailelerin kültürel kimliklerinin korunması, yabancı düşmanlığı, ayrımcılık ve İslamofobi gibi unsurlarla mücadele gibi pek çok meselenin çözüm beklediğini söyledi.
Tülay Kaynarca, yurt dışında yaşayan vatandaşların diğer sorunları ve çözüm önerileri hakkında da bilgi verdi.
İslamofobinin çirkin yüzünün her geçen gün artarak kendini gösterdiğini vurgulayan Kaynarca, şu değerlendirmelerde bulundu: “Fransa’da bir grup Kuran-ı Kerim’den bazı ayetlerin çıkarılmasını isteyen hadsiz bir bildiri yayınlamış, oysa İslamiyet barış dinidir. İnsanın yaşam hakkı kutsaldır ve dokunulmazdır. Bir insanı öldüren bütün insanları öldürmüş gibidir. İslam’da dinin otoritesi mukaddes kitabımızın kendisidir, tek bir harfine dahi dokunulamaz. Sözde Fransız aydınlarının mukaddes kitabımızın, haşa sözde şiddete cevaz verdiği iddiaları asla kabul edilemez.”
Katırcıoğlu da yurt dışında yaşayan vatandaşların sorunlarına çözüm bulmak amacıyla bu alt komisyonun kurulduğunu belirterek, alt komisyon raporuna muhalefet şerhi yazılmadığını kaydetti.