Komşumuz Almanya'da genel seçimler yapıldı. Ortaya çıkan tablo ise Avrupa'da yükselen ırkçılığın açıkça bir göstergesini oluşturuyor. Daha önce Hollanda'da da aynı durum cereyan etti. Hollanda hale bir hükümet kurmadı. Görüşmeler devam ediyor ve uzatmalar oynanıyor. Fransa'da da durum farklı değil. Irkçı Le Pen Cumhurbaşkanı yarışında seçimi kaybetti. Avusturya ise malumunuz. İsviçre'de ise her geçen gün ırkçı söylemler artıyor. Avrupa'ya Avrupa yapan değerler dosyalar arasında kaldı. Siyasi partiler ve batı medyası gerçekleri görmemek için hedef saptırmaya devam ediyor. Almanya'da seçimin ana gündemi Erdoğan ve Türkiye oldu. Şimdi ise aşırı ırkçı söylemleri bulunan Almanya için Alternatif Partisi AfD'nin yükselişini meclise girmesini tartışıyorlar. AfD'yi federal meclise Erdoğan taşımadı. Erdoğan'la uğraşan siyasi parti liderleri ve Alman medyası yaklaşan tehlikeye hiç ama hiç değinmediler. Radikal kesimden bir kaç puan alabilmek için varsa yoksa Erdoğan, Türkiye ve İslami terör söylemleriyle AfD'yi söylemlerinde haklı durama getirdiler. Var olan en önemli gerçek ise Almanya'da AfD gibi bir partiye oy veren önemli bir kesim var. Bu da Avrupa'nın sonunun yaklaştığı anlamını taşıyor. Kimse bunun tartışmıyor. Kimse evinin önündeki çöpleri kaldırmadığı gibi komşusunun çöpünü diline dolayarak kendi ayıbını örtmeye çalışıyor.
İNSANLIK DRAMI
Irkçılık gerçeği ne kadar örtülmeye çalışılırsa o kadar büyüyecek, ikinci dünya savaşı yıllarında Avrupa'da yaşanan insanlık dramı yeniden yaşanacaktır. Irkçılık bulaşıcı bir hal almaya başladı. Bir ülke ile sınırlı değil, Avrupa'nın her ülkesinde yükselişe geçmesi mevcut Avrupa fikrinin ve değerlerinin yeterli olmayışı ve bazı küçük menfaatlere büyük bir birikim heba ediliyor. Bütün Avrupa ülkelerinde yabancılara ve özellikle Müslümanlara karşı yükselen bir düşmanlık var. İstatistiklere yansıyan oranlar yaşanılanların yarısını bile oluşturmuyor. Her sahada yaşanılan ayrımcılığın altında ciddi bir ırkçılık yatmaktadır. Herkes evini tozunu halının altına atmayı tercih ediyor.
SORUNLAR ÖRT BAS EDİLİYOR
Siyasileri Türkiye'ye karşı kışkırtan gerçek sorunları örtbas eden medya şimdide seçim sonuçlarını ve partileri sorgulamaya başladı. Yani işin gerçeğine inmiyor. Oysa kıta Avrupa'sında ciddi bir sorun var, bu sorunu tek başına siyasi partilerin çözmesi mümkün değildir. Toplumun her kesimi ve özellikle medya bir çok gerçeği göz önüne getirerek kamuoyu oluşturma görevini yerine getirmelidir. Medyanın topu taça atmasının arkasında da bir hinlik aramanın zamanı gelmiştir. Avrupa'nın sonu olarak Erdoğan, Trump ve Putin değildir. Bu üç lidere verdikleri yer kadar ırkçılık tehlikesine dikkati çekselerdi Avrupa ırkçılık tehlikesini ikinci dünya savaşı sonrası attığı çöplükte kalırdı. Ama maalesef birazcık tiraj ve izlenme uğruna kendi değerlerini ayaklar altına aldılar. Belki Irkçılık Avrupa medyasında kümelenmiş ve bilinçli olarak gerçekleri yansıtmıyor da olabilir. Biz Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkler olarak yaşanılan bu gelişmelerden ciddi rahatsızlık duyuyoruz. Umarız seçimlerden sonra alınan neticeler hem siyasi partilerin hem de onlara yön veren medyanın aklını başına almasına yarayacaktır. Avrupa'nın en büyük tehlikesi giderek artan ırkçılıktır. Herkes bu konuda işbirliği yapmalı ve ikinci dünya savaşında yaşanılan insanlık katliamı bir daha yaşanmamalıdır.