Gurbette neredeyse geçen 60 yıl Türk insanı için bazen acılarla,sancılarla dolu kolay olmayan günler oldu. Gurbetçinin başlangıçtaki hedefi ekmek parasını kazanmak, kazancından yaptığı tasarrufları da hep Anavatanında değerlendirmekti. Memlekette çakılan her çivi,atılan her temel ayrı bir mutluluk oldu. Kimisi mütevazi bir yatırımla başını sokacak bir ev,kimiside daha büyük yatırımlar yaptı. Bu yatırımların hepsi helal parayla,alınteriyle,el emeğiyle kazanılanparalarla oldu.Nereden bilebilirdiki bu yatırımların bugünlerde yaşadığımız ülkenin makamları tarafından sorgulanacağını. Bugün en büyük sorunlarımızdan birisi anavatandaki yatırım ve tasarruflarla ilgili, bilgi paylaşımının yaşadığımız ülkelerin makamlarıyla payalaşılıp, paylaşılmayacağı. Yani VERİLER, verilecekmi VERİLMEYECEKMİ.
Ortada hala net bir durum yok 2018 yılının sonunda VERİ paylaşımı yapılacakmı yapılmayacakmı ? Eğer paylaşılacaksa kapsama alanı nedir. En ilgilimizin bile açıklamalardan başı dönmüş net bir şey bilenimiz yok. Rastgele bir emrivaki ile karşılaşacaksak bunu önceden ilgili kurumlardan öğrenmek hakkımız. En azından belki bir bilen veya bilenler çıkacak bir bilgilendirme bir yol haritası çizilmesi mümkün olacaktır.
Bu yıl Türkiye’ye gelen yabancı Turist sayısında yeni bir rekor kırılacağa benziyor.Ancak Turizm’de bu iyi gidişatın sürdürülebilir ve kalıcı olması gerekiyor.Turizm’de kalıcı bir başarının olmazsa ,olmazı ise Turisti kazıklamamak. Yurtdışında hem Turizm bakanlığı,hem Turizm acentaları hemde Gurbetçiler Türkiye tanıtımı için büyük faaliyetler yapıyorlar. Başta THY olmak üzere birçok hava yolu firması Türkiye tanıtımına büyük gayret gösteriyor. Fakat Turist Türkiyeye ayak bastıktan itibaren yaşanan ,Transfer,Konaklama,Temizlik,Çevre,Alışveriş ve TAKSİ konularında şikayetler devam ediyor.Türk‘ün misafirperverliğini gösteren davranıslardan uzaklaşılıyor,Turisti kazıklama mekanizması devreye giriyor. Otelci verdiği hizmete,temizliğe,lokantacı servisinden,hijyenine kadar dikkat edecek. Yoksa Turizm’deki bu başarı balon gibi söner ve kaybeden Türkiyemiz olur.
Turist kazıklamak aslında, Turizmin köküne koyulan dinamittir.Bir Turistin bile olumsuz bir izlenimi binlerce Turistin ülkemize gelmesini engeller. Haberlerde bazen Flaş alt başlığıyla geçiyor;Turist Kazıklamaya son verecek önemli tedbirler alındı.Ancak Türkiyede Turist kazıklamak bir sanat dalı olmaya başladı.Özelliklede Turist kazıklama sanatını en iyi bazı taksiciler icra etmeye başladılar. Turist „Daldaki Kuş gibidir“en küçük hatalı bir harekette korkar kaçar ve gider,gittiği gibi yanında binlercesini de götürür.
YeniTurizm bakanımızdan talebim namuslu ve dürüst iş yapanları koruma adına Bakanlık kontrolünde ve Bakanlık izniyle hakeden işletmelere farklı dillerde görülecek yerlere şöyle bir levha asılması: Bu işyerinde Turist ve Gurbetçi kazıklanmaz.
Bugün gerek sosyal yaşamda gerekse iş yaşamında kendilerine çok zor yer bulan ve yaşamın birçok alanında çeşitli “engeller” ile karşılaşan engelli insanlarımızın farkına varmak ve onlarla birlikte yaşadığımızı unutmamamız gerekiyor. Bu nedenle, fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan tam iyi olma hali olarak tanımlanan sağlığın korunması ve geliştirilmesi için çaba sarf edilmelidir.3 Aralık Dünya Engelliler günü bir kutlama günü olduğu kadar ,hepimizin bu konuya duyarlı olmasına vesile olmalıdır.
Çocuklarımızı, Türk Kültür derslerine gönderelim,geleceğimize yatırım yapalım.
TEMA VAKFINA ÜYE OL, DESTEK OL,TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN
Üzerinize vazife olmayan işlere karışın : BİR AĞAÇLA KARDEŞ OLUN
Sağlıcakla kalın. hsamsunlu@bluewin.ch