İsviçre'ye ilk gelen büyüklerimizle ne zaman karşılaşsam saatlerce onları yorulmadan dinlerim. Sayıları çok az kalan ilk kuşak büyüklerimizin çoğu ne yazık ki hayatını kaybetti, kimi kesin dönüş yaptı. Türkiye'de hiç bir yakını olmayanlardan bazıları ise halen burada.
İsviçre'ye Türk göçü ne zaman başladı, ilk gelenler neler yaşadı kesinlikle gelecek nesillere anlatılmalı. Yıllarca hep onları bir yerde toplayıp, ilk geldikleri yıllarda yaşadıkları o trajikomik hikayeleri bir kitaba dönüştürme hayalim vardı, ne yazık ki bugüne kadar kısmet olmadı.
O kadar trajikomik anıları var ki her birinin, gelecek kuşakların bunları hiç dinleyemecek olmalarına üzülüyorum. Bu trajikomik anıları dinlerken bazen birlikte güldük, bazı anlattıklarını dinlerken gözlerimiz dolarak birlikte ağladığımız anlar oldu.
O sohbetlerde, ''İlk geldiğimiz yıllarda haftada bir defa İstanbul'a bir TEYYARE seferi vardı'' sözleriyle, o yıllardaki Türk Hava Yolları seferlerinden de bahsederlerdi.
1960-70'li yıllarda İsviçre'den haftada bir veya iki uçak seferinin olduğunu anlatan ilk kuşak büyüklerimiz, uçak seferinin denk gelmemesinden dolayı yakınlarının anne-babalarının cenazelerine yetişemediklerini gözleri dolarak anlatırlardı.
Ayrıca o yıllarda hem maaşların düşük oluşu ve hem bilet fiyatlarının yüksek oluşundan dolayı herkesin (teyyare) uçakla yolculuk yapamadığını da anlatırlardı. O günlerden bugünlere gelinen noktaya bakınca, ne kadar şanslı bir kuşak olduğumuzu görüyoruz. Küçük ölçekli bir havayolu şirketi olan THY'nin toplamdaki uçak sayısı çok azdı. 1967 yılında İsviçre'ye ikinci büyük Türk göç dalgasının başladığı yıllarda, haftada 1 sefer yapan milli havayolumuz bugün haftada 64 seferlere ulaştı. İsviçre semalarında 50 yıldır Ay yıldızlı bayrağımızı dalgalandıran Milli Hava Yolumuz THY'nin bu yıl 50. yılı. 1960/61 yılında sayıları 10-20 kişi arasında oldukları, Solothurn'un Gerlafingen Kasabası'na yerleştikleri söylenen ilk Türk işçi göçünün, 1967'de devam eden ikinci büyük göç dalgasını baz alırsak Türk Vatandaşlarımızla THY'nin İsviçre'de 50 yılı geride bırakarak kader birliği yaptıklarını görüyoruz.
Türkiye'nin "yükselen değeri" Milli Havayolumuz THY, 1933 yılında 5 uçakla başladığı yolculuğuna bugün, yolcu ve kargo uçaklarıyla beraber yaklaşık olarak 350 uçak sayısına yaklaştı, dünyanın en fazla ülkesine uçuş icra eden, sergilediği performans ile geçtiğimiz yıllarda sayısız ödüle lâyık görülen bayrak taşıyıcı havayolumuz, milli gururumuz olarak devam ediyor. Ayrıca bu yılın Ocak-Haziran döneminde 30,3 milyon yolcu taşıyarak, bugüne kadarki en yüksek ilk yarı yıl yolcu sayısına ulaştığı bildirildi.
Mevsimlere göre değişen sefer sayılarıyla, Zürih, Basel ve Cenevre'den her gün 2-3, yüksek sezonda ise 4'e varan seferlerle İstanbul'a gidebiliyoruz.
Sezon dışında bir hafta sonu, ''Bugün canım İstanbul Ortaköy'de balık yemek istiyor'' derseniz, neredeyse İsviçre'de şehirler arası tren fiyatına sabah Zürih'ten 07.40 uçuşuyla gidip, İstanbul'da balığımızı yiyip memleket havasını soluduktan sonra akşam 20.15 seferiyle tekrar Zürih'e dönmemiz hayal değil gerçek.
Yıllar önce Postun Sesi programında vatandaşların görüşlerini aktarmak için yaptığımız bir programa konuk olan konuşmacılar, ''Milli Havayolumuz fiyatlarını düşürmeli, yıl boyunca çocuklu ailelerin ödeyebileceği rakamlarda olsa memnun olacağız'' şeklinde çağrıda bulunmuşlardı. Gelinen noktada, vatandaşlarımızın o günkü dilekleri çoktan gerçekleşti.
Diğer havayolu şirketlerimize haksızlık olsun istemem.
Ancak şu bir gerçek ki; yurtiçi iç hatlar bağlantıları, bagajların güvenliği ve teslimatı, sunulan ikramlara varana kadar THY devler ligi şampiyonlar liginde mücadele ediyor.
Bagajınız eksik gelse veya kaybolsa, evinize varmadan bagajınız evinize teslim ediliyor. Hava şartları kötü olsa, en lüks otellerde misafir ediliyorsunuz. İç haftaları bağlantısını kaçırma korkusu yaşamıyorsunuz. Bir sonraki uçakla seyahatinize devam edebiliyorsunuz. Hepsinde THY rahatlığı ve güvencesi var.
İstanbul Atatürk Havalimanı dış hatlar gidiş terminalinde hizmet veren Loung'un dünyada benzeri var mıdır bilmiyorum. 2 bin misafiri ağırlayacak Türk Hava Yolları Dış Hatlar CIP Salonu'nda zengin ikram çeşitleri, özel dinlenme alanları, kişiye özel etkinliklerle 5 yıldızlı otel konforunda.
THY'nin burada vatandaşlarımızla kader birliği yaptığı inkar edilemez bir gerçek. THY bugün buradaysa bunun en büyük sebebi, vesilesi yine buradaki vatandaşlarımızdır.
Avrupa'nın bir çok ülkesinde olduğu gibi, vatandaşlarımızın İsviçre'ye ilk geldiği yıllarda İsviçre'de de kader birliği yapmış Milli Hava Yolumuzun İsviçre'deki 50. yılını kutluyor, bayrağımızı daha nice seneler İsviçre semalarında dalgalandırarak bizleri gururlandırmalarını temenni ediyoruz.
Ülkemizin bayrak taşıyıcı markası havayolu gururumuz THY ile uçmak, THY'de görevli olarak çalışmak, yabancılara "THY bizim ülkemizin havayolu" diyebilmek bile ayrıca bir gurur.
İsviçre semalarında bayrağımızı dalgalandıran Milli Havayolumuzun ülkemizin tanıtımına katkısı tartışılmaz. Bu bayrak taşıma yarışında emeği geçen tüm THY yöneticilerine, yetkililerine ve tüm çalışan personeline, Seyahat acentalarına, THY'nin bugünlere gelmesinde emeği geçen tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz.
Vatandaşlarımızla kader birliği yapan THY'nin 50. Yılı
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.