İsviçre bankası UBS Iqbal Khan’ı bankanın amiral gemisi birimi olan servet yönetimi bölümünün tek başkanı olarak atadı. Financial Times’ın haberine göre söz konusu atama Khan’ın gelecekte bankanın CEO’luğuna getirilmesi ihtimalini güçlendiriyor.
Daha önce Khan’la birlikte UBS Servet Yönetimi Birimi’nin eş başkanı olan ve bankanın Amerika birimini yöneten Tom Naratil 39 yılın ardından UBS’ten ayrılıyor. Naratil, bankanın yatırım bankacılığı birimine daha az önem vererek servet yönetimine ağırlık vermesi kararının mimarlarından biriydi.
Naratil’in ayrılmasıyla birlikte UBS Amerika’nın başkanlığında boşalan koltuğu ise ABD Merkez Bankası New York Şubesi’nden trasnfer olan Naureen Hassan dolduracak. Hassan New York FED’in başkan yardımcılığını ve operasyon direktörlüğünü üstleniyordu. UBS’in ABD Varlık Yönetimi Birimi’nin başkanlığında ise Jason Chandler’ın görevi devam edecek. Ancak Chandler düzenleme sonucu Khan’a rapor verecek.
UBS CEO’su Ralph Hamers konuyla ilgili yaptığı açıklamada Khan’ın ‘genişleyen rolü’ gerekçesiyle tebrik etti ve Hassan’ın gruba katılmasını ‘memnuniyetle’ karşıladığını söyledi. Hamers ayrıca Naratil’e yaklaşık kırk yıl boyunca bankaya sağladığı ‘önemli katkılardan’ dolayı teşekkür etti.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre UBS’teki yönetim değişikliği Khan’ın kendi neslinin en başarılı İsviçreli bankacılarından biri olma ününü pekiştiriyor. 46 yaşındaki bankacı, son on yılda endüstrinin zirvesine yükseldi. Ancak Khan’ın hızlı yükselişi, eski patronu olan Credit Suisse’in eski CEO'su Tidjane Thiam ile giriştiği anlaşmazlığın ardından tehdit altında görünüyordu.
Khan, 2019 yılında UBS'e katıldı. Kısa bir süre sonra ise Thiam’ın kendisi ve ailesi üzerinde bir gözetim programına izin verdiği ortaya çıkmıştı. Khan skandalın ortaya çıkmasının ardından Credit Suisse'i casuslukla suçlamıştı ve Thiam görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı.
Ünlü bankacı UBS’teki görevini üstlenir üstlenmez CEO’luk koltuğunu Hamers’tan devralacak isim olarak konumlandırılmıştı. FT’nin haberine göre UBS’ten paylaşılan bir şirket içi notta, Khan ve Naratil "liderlik değişimlerinin doğal olarak gelecekle ilgili soruları tetikleyebileceğini" belirtildi. Ancak yöneticiler bankanın üst yönetiminin küresel varlık yönetimi stratejisine "tamamen bağlı" kaldığını söyledi.
Naratil ve Khan, notta, "İşlerimizi hiç bu kadar iyi durumda olmamıştı ve iddialı büyüme stratejimiz güçlü bir şekilde devam ederken, bir sonraki aşamaya geçmemizin tam zamanı" diye yazdı.
Khan, Credit Suisse'in servet yönetimi bölümünün hızlı bir şekilde genişlemesini sağlamasıyla biliniyor. Söz konusu durum dünyanın "süper zenginlerine" en büyük borç veren banka olan UBS'de tekrarladığı bir başarıydı. Khan yeni göreviyle 3 trilyon dolardan fazla varlığı denetleyen bir bölüme liderlik edecek.
UBS son yıllarda gelişirken, Credit Suisse ise Kovid-19 karantina kurallarının birden fazla ihlal etmesi nedeniyle istifa eden eski yönetim kurulu başkano António Horta-Osório'nun ayrılması da dahil olmak üzere art arda gelen skandallar ve fiyaskolarla çalkalandı.