Almanya’dan Türkiye’ye izine giden gurbetçi vatandaşlarımıza tatillerini sorduk. Tüm dünyayı etkileyen Ukrayna Rusya savaşı, dalgalanan döviz kuru yakıt ve enerji fiyatlarının yüksekliği gölgesinde gurbetçimizin izni nasıl geçti.İlginç tespit ve yorumlarla memlekette yaşadıklarını anlattılar...
1/10
BİR TAKIM ÖNLEMLER ALINMALI
OSMAN ÇEVİK (Sivas): Buradan gidince zaten piyasanın durumunu görüyorsunuz. Devletimizin dar gelirliye iyileştirme yardımı yapması gerekiyor enflasyon yüksek. Bazı birtakım önlemler alınmalı ki vatandaş biraz rahatlasın. Avrupa’dan gidenlerin paraları değerli bir de bir aylığına gittiği için fazla fark etmiyorlar. Ama devamlı orada kalıcı yaşayanların durumlarının iyileştirilmesi gerekiyor.
2/10
MEMLEKETİMİZ ORADAKİLERE, BURASI DA BİZE GÖRE PAHALI
OSMAN ONARAN (Burdur): Türkiye, Türkiye’deki yaşayanlara göre pahalı, Almanya’da burada yaşayan biz gurbetçilere göre pahalı. Antalya’da 5 bin lira kira veren bir adamın en az 10, 15 bin lira geliri olması lazım. Düşün bir de hanımı çalışmıyor bir de çocuk okutuyorsa ne yapsın bu insan. Bir de herkes için geçerli olmamakla birlikte bizim insanımızda fırsatçı abi. Kirada bir evim var. 20 yılda 20 bin lira almamışımdır. 300 liraya girmişti. 600 lirayayken bu yıl çıktı. Kiracının çıktığı evi 25 bin liraya tamir ettiremedim. İçeride sağlam bir şey bırakmamış.
3/10
‘VATANDAŞ HER ŞEY HAZIR OLSUN İSTİYOR’
ERDOĞAN ESEN (Kayseri): Evet Türkiye’de bir geçim sıkıntısı var. Vatandaşın da çok beklentisi var. Vatandaş her şey hazır olsun istiyor. Kendinden bir şey yapmak istemiyor. Çaba gösterme yok. Ekonomik sıkıntı varken ne yapılır tasarrufa gidilir. Adam aracını park etti arkadaşıyla dır dır ediyor. Dedim ‘Kardeşim sabah beri pahalılıktan şikâyetçisin aracını niye stop yapmıyorsun.’ ‘Abi zaten yok benzin bitse ne olur bitmese ne olur” diyor. Verdiği cevaba bak. Birde biz Kayserililerin bu yıl Avrupa Kayserilileri Kayseri’de buluşuyor diye bir programımız vardı bu çok güzel geçti.
4/10
FİYAT ARTIŞLARININ TAMAMI AÇ GÖZLÜLÜKTEN
HASAN BATIR (Çorum): Bizim Alaca pazarından 10 liraya salatalık aldım. 60 km mesafe şehir Çorum’da amca oğlum 2 liradan almış. Akıl almaz bir fırsatçılık var. Bir olaya şahit oldum başka bir satıcıydı. Önümdeki adam 2 kilo biberi 20 TL’ye aldı. Durumunu iyi gördüğü kişiden 40 lira istedi adamın fark ettiğini görmemişti. O da ‘kalsın’ dedi almadı. Bu olayı biri anlatsa inanmazdım. Tabi doğru çalışan esnaf pazarcılarımız da var. Bir esnaf açıkca söyledi: ‘5’e alıyoruz 10’a satsak da kurtaracak ama 15-16’ya satıyoruz çünkü ben satmasam öteki zaten satıyor’ diyor.
5/10
‘TÜM DÜNYADA PAHALILIK VAR’
HAYDAR ALTUN (Yozgat): Ben yıllık iznimi parçalayıp yılda en az üç kez Türkiye’ye giden biriyim. Şu anda Türkiye’de önceki yıllara nazaran biraz pahalılık var ama bu tüm dünyada var. Benzinlikler dikkatimi çekti. Tamamının fiyatı aynı. Zincir marketlerde fiyatlar sanki daha pahalı. Eskiden böyle değildi. Memleketimiz bir cennet ama emekli olmadan gidemiyoruz.
6/10
SAVAŞTAN BERİ GÖRÜLMEMİŞ ENFLASYONU GÖRMÜŞ ALMANYA
YÜCEL ÇEVİK (Bursa): Ben misafir olarak bir aydır buradayım. Bursa’da öğretmenim. İstisna olsa da sizin buradan Türkiye’ye gelenler burayı yanlış ya da eksik aktarıyorlar. Kredi çekip araç aldığınızı kredi çekip izin parası yaptığınızı bilmiyorlar. Bir aydır buradayım. Buradaki şartlar da ağırlaşmış sosyal devlet güvencesiyle biraz Türkiye’ye göre iyi. Savaştan beri görülmemiş enflasyonu görmüş Almanya. Türkiye’de kamuoyu oluşturanlar işin burasını görmek istemiyor.
7/10
TÜM RESTORANLAR DOLU
HÜSEYİN ÖZKOÇ (Konya Ereğli): Bizim Konya Ereğli’de gördüğüm araçlar beni şoke etti. Park edecek yer de yok eski model araç da yok. Bu milletin parası yok da bu araçları kim aldı bunlara. Tüm restoranlar dolu gece parklar cafeler gündüz kahvehaneler ful dolu. Bu lokantaların tamamı da gurbetçi değil herhalde. İki kişi yemek yiyorsun 300 lira ama yine de oturacak yer bulamıyorsun. Herkes zor durumdaysa bu adamlar kim, turistik beldeler her yer dolu. Evet Türkiyemiz biraz pahalı. Asgari ücretten başka geliri olmayan azınlık bir gurup var. Keşke Almanya’daki gibi bu vatandaşlarımıza kira yardımı gibi destek verilirse iyi olur. Ama yanlış anlaşılmasın ülkemizin bazı insanları doyumsuz vicdan diye bir şey yok. Bu tiplere zaten her yıl rastlıyoruz ama bu yıl sanki daha bir abartılı gördük.
8/10
TRAFİKTE SABIRSIZ VE ASABİ
NAİM ÇORAKLI (Bayburt): Ülkemizdeki insanlarımızın tabii ki hepsi değil ama bazıları özellikle Avrupa’da alışkın olmadığımız şekliyle trafikte sabırsız ve asabi. Hani bunu fakirliğe bağlasak adamın altındaki araç fakirin bineceği araç değil. Söz konusu vatan özlemi olunca gözümüz onları görmüyor zaten. Pahalılık var mı var. Geçtiğimiz yıla göre epey artmış fiyatlar. Fakat piyasada denetim sanki yok gibi. Adam ille de ürününü korkunç kârla satacak. Seradan 1 liraya çıkan domatesin zincir markette pazarda 18 liraya satılmasını izahını öğrenemeden dönüyoruz ülkemizden. İlk üreten zorluğunu yaşıyor, hak ettiğini o değil pazarlayan alıyor. Bu çarpık işleyiş işte Avrupada yok.
9/10
BURADA ÜÇ ADETTEN FAZLA YAĞ ALAMIYORUZ
İSMAİL MEMİŞ (Denizli): Türkiye’nin piyasası bizim için aynı. Tabii oradakiler bizim gibi değiller. Burada mesela sıvı yağı hâlâ üç adetten fazla alamıyoruz. Türkiye’de kısıtlama yok bu iyi. Ama Türkiye’de lüksünü alamayanlar şikâyetci. Evimizin altında Tekel bayi var. İzin boyunca çalıştığını hayretle izledik. Para yok diyorlar millet sırada. Tatile gittik her tatil yeri üç dört katı kalabalık. Trafik yoğunluğuna bakıyorsun her yer korkunç. Eskiden Kapıkule’den girdik mi memleketim Denizli’ye 20 saatte anca varabilirdik. Şimdi 7.5 saatte ulaşıyoruz. Hâlâ süren tünel ve yol çalışmaları var. Oralar da bitse daha da kısalacak. Tüm bunlar kolay olmuyor.
10/10
KISA YOLDAN KÖŞEYİ DÖNME PEŞİNDELER
YAHYA ALTUN (Nevşehir): Ülkemiz insanı üretmeden tüketmeye alışmış. Rahatı bozulmadan çaba sarf etmeden kazanmak istiyor. Kısa yoldan köşeyi dönme peşinde. Kimileri çok fırsatçı. Ama ahlakıyla çalışan esnaf da var sanatkâr da. Sanayiye gittik olanca genç nüfusa rağmen ne çırak ne teknik ara eleman bulamıyoruz diyor esnaf. Buradan götürerek kullandığım telefonumu göstermeye çekindim. Çoluk çocuğun bile elinde pahalı telefonlar. Büyüklerde ise eleştiri bol. Neymiş arabasının modelini yükseltememiş. Avrupa’daki gurbetçinin şartlarını bilmiyorlar ama yalnızca “Sizin bir Euro’nuz burada on sekiz ediyor” demesini iyi biliyorlar.