Almanya'da uzun yıllar boyunca çalışan ve biriktirdiği paralarla Türkiye'de yatırım yapmak isteyen 63 yaşındaki Nazif Kardeş, yeğeninin tavsiyesi üzerine anlaştığı danışmanlık ve gayrimenkul firması tarafından parça parça yaklaşık 4 milyon lira dolandırıldığını iddia etti. 4 ofis sahibi olma yolunda ilerlerken milyon liralık zarara uğradığını belirten Kardeş, firma yetkilisi E.K.'nın kendisine; ofislerin bankada ipotekli olduğunu, bu sebeple farklı bir yer satmak istediğini söylediğini belirtti. Aynı taktikle birçok kez parasının alındığını ileri süren Kardeş, dolandırıldığını anlayınca savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, dava neticesinde de takipsizlik kararı ile karşılaştığını aktardı. Yaşanan durum sonrasında mağduriyetinin giderilmesi için mücadele eden Kardeş, sulh ceza hakimliğine itiraz edecek.
"BENİ OYALAYIP DURDULAR"
Almanya'da uzun yıllar boyunca çalışan ve biriktirdiği paralarla Sakarya'da yatırım yapmak isteyen 63 yaşındaki Nazif Kardeş, "Ben yeğenimin tavsiyesiyle E.K.'nın yetkili olduğu danışmanlık ve gayrimenkul firması ile iletişime geçerek, yatırım yapmak istediğimi belirttim. Gerekli görüşmeler sağlandıktan sonra E.K. ile görüşerek ofislerin fiyatları hakkında bilgi aldım. 2 milyon 600 bin lira olduğunu öğrendiğim, ofisleri almak için Sakarya'da bulunan 2 ofisimi ve 3 katlı binamı piyasa değeri üzerinden takas yapmak istedim. E.K., yaptığı araştırmalarla benim mülklerimin 1 milyon 850 bin lira olduğunu söyledi. E.K. ise takasın, mülklerin yanı sıra 700 bin lirası elden geriye kalan 50 bin lirasını ise tapu tesliminde verilmesi durumunda kabul olacağını söyledi. Bende bunu kabul ederek sözleşmeyi imzaladım. Gerekli şartların sağlandığını düşünerek aynı şirkette çalışan S.Ç.'ye mülklerimin satım işlemleri için vekaletname verdim ve anlaştığımız gibi geri kalan 700 bin lirayı da E.K.'nın hesabına yatırdım. Ancak satın aldığımı düşündüğüm ofislerin tapularını bir türlü alamadım beni oyalayıp durdular ve bana ofislerin bir kısmının bankaya ipotek gösterildiğini söylediler" dedi.
"KİRA ELDE EDEEĞİM DÜŞÜNCESİYLE İKNA OLDUM"
Ofisleri alamayacağını ve yeni teklif edilen iş yerinden kira alma düşüncesiyle ikinci bir sözleşme imzaladığını belirten Kardeş, "E.K., bana bu durum sonrasında aynı yerde bulunan bir dükkanı 6 milyon liraya satmak istediğini ve zincir restoran kurmak istediğini belirtti. Burayı almam durumunda kendisinin bana kiracı olacağını ve 500 bin liranın kira bedeli olarak düşeceğini söyledi. Bende zaten ofisleri alamıyorum hem de buradan kira elde edeceğim düşüncesiyle ikna oldum ve sözleşme imzaladım. İş yeri sahibi oldum düşüncesiyle E.K.'nın hesabına kalan 500 bin lirayı gönderdim fakat buranın da tapularını alamadım ve aynı ipotek yalanıyla kandırıldım. Ben bu süreçte yaptığım araştırmalarla zaten iş yerinin E.K.'nın olmadığını ve yüksek bir fiyata başkasına satıldığını da öğrendim" diye konuştu.
"SOLUĞU SAVCILIKTA ALDIM"
Dolandırıldığını araştırmaları sonrasında öğrendiğini belirten Kardeş, "E.K., bana mahcup olduğunu söyleyerek Sapanca Gölü manzaralı bir villasının ve satın almayı planladığı bir ofisin tapusunu vereceğini söyleyerek yeni bir teklifle geldi. E.K. bana, villanın çok pahalı olduğunu ve 2 milyon daha para vermem gerektiğini söyleyerek beni ikna etti. Bende bu zamana kadar yaptığım ödemeleri kurtarmak adına bu teklifi de kabul ettim. Paramda kalmamıştı bankaya giderek kredi çekmek için işlemlere başladım. Bu süreçte de villanın E.K.'ya ait olmadığını, bir başkasının adına kayıtlı olduğunu öğrenince soluğu savcılıkta aldım. Vekalet verdiğim S.Ç. ile firma sahibi E.K. hakkında suç duyurusunda bulundum. Açılan davaların sonunda da mahkeme, bu şahıslar hakkında takipsizlik kararı verdi. Mağdurum, bu durumun giderilmesi için adalet istiyorum ve şimdi de sulh ceza hakimliğine itiraz edeceğim" dedi.