TÜRKİYE, AFGANLI GÖÇMENLER VE AVRUPA’NIN GÜVENLİĞİ
ABD askerlerinin Afganistan'dan çekilmeye başlaması ve Taliban güçlerinin ülkede kontrolü tamamen ele geçirmesinin, bu göçün önümüzdeki aylarda artacağına işaret ediyor.
İsviçre, Afganistan’da çalışan 28 isviçreli’den 6 kişiyi hemen tahliye etti. İsviçrenin DEZA kurumunda (Geliştirme ve İşbirliği Kurumu) çalışan 38 Afganlı işçiyi ve ailelerini yani toplamda 230 kişiyi tahliye etmek için çalışmalarını sürdürmektedir. İnsani bir krizin yaşandığı bir yerde, biz isviçreli siyasilerin buna duyarsız kalması düşünülemez. Birçok siyasetçinin yaptığı gibi, Bende günler öncesinden farklı platformlarda ve yerel siyasi otoritelere her kantonun 385 göçmeni kabul edilmesi konusunda önerilerde bulundum. Bu durumda İsviçre’ye toplamda 10’010 Afganlı göçmen kabul edilmiş sayılacak. Kontrolsüz göçmen almaktansa kontrollü göçmenlerin alınmasını tercih ederim.
İsviçre’ye mülteci sıfatıyla iltica edenler arasında Afganlılar 3. sırada yer almaktadır.
Afganistan’daki Çatışmalar, siyasi çalkantılar ve ekonomik zorluklar gibi nedenlerle ülkelerinden ayrılan Afgan vatandaşlarının yasa dışı yollarla İran sınırı üzerinden Türkiye'ye ve oradan Avrupa’ya giriş çabalarını sıklıkla göreceğiz.
En çok kullanılan güzergah
Afganistan’dan İran, Türkiye Van, oradan İstanbul, Edirne ve Tekirdağ üzerinden Yunanistan Bulgaristan ve diğer Balkan ülkelerini “kara yoluyla” geçerek Avusturya, Almanya ve Fransa'ya giden güzergah.
Diğer bir güzergah ise; Afganistan’dan başlayarak, İran, Türkiye Van, Muğla, Bodrum, Aydın Kuşadası, İzmir Çeşme ve Balıkesir Ayvalık ilçeleri üzerinden "deniz yoluyla" Yunanistan ana kıtası, oradan yine deniz yoluyla İtalya ve diğer Avrupa ülkelerine giden bir güzergah.
Belirtilen güzergahlar Türkiye’nin stratejik önemini zaten net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu hengamede Türkiye’nin göç güzergahında tampon bölge olduğu kesinle gözden kaçmamalı. Türkiye coğrafi konumu nedeniyle Avrupa ve Asya arasında köprü vazifesi görüyor.
Eğer Avrupa birliği ve isviçre kontrolsüz göçmen akınlarının önüne geçmek istiyorsa, Avrupa birliği Türkiye ile yakın işbirliği içinde olmalı ve Türkiye’ye destek olmak için elinden geleni yapmalıdır. Aksi takdirde Avrupa’ya kontrolsüz göç ve akabinde kaosun çıkması kaçınılmaz olur. İsviçreli dostlarıma devamlı söylerim, Avrupa’nın güvenliği Türkiye’nin güvenliği ile bağlantılıdır. Kontrolsüz göçlerin durdurulması için Türkiye’nin desteklenmesi ve karşılıklı işbirliğinin geliştirilmesi şüphesiz herkesin menfaatinedir.
Bu vesileyle muharrem ayınızı ve aşure gününüzü tebrik ederim.