Türk İnternet Medyası Birliği'nin (TİMBİR) kurucu üyesi olduk

Ömür Çelik

30-31 Mart tarihleri arasında ATO Congresium’da gerçekleşen Eko İklim, Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi ve beraberinde düzenlenen fuara 12 bin kişi katıldı, 50 bini aşkın kişi de tüm bu etkinlikleri sanal ortamdan canlı olarak takip etti. Zirve’de; 10 bin metrekarelik alanda, “Ekonomi ve İklim Değişikliği” başlığı altındaki fuar ulusal ve uluslararası 321 konuşmacının katılımcı sunum yaparak Türkiye’nin iklim ve çevre konusunda çalışmaları hakkında bilgiler verdiler, çözüm önerileri sundular. Çevre konusunda çalışmalar yapanlar karşılıkla ikili görüşmelerde bir araya gelerek iş birliği imkânlarını görüşme fırsatı yakaladı. Hepimizin ortak malı olan ‘çevreyi’ gelecek nesillere kirletmeden teslim edebilmek, yaşanılabilir bir dünyanın devamı için her bireyin yapması gereken çok önemli görevler bulunuyor.
 
Fertlerin sorumlulukları kadar ülkelerin de yapması gereken elbette vardır. Türkiye de, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve Paris İklim Anlaşmasını imzalayan ülkelerin arasında bulunuyor. Ülke olarak attığımız imzanın karşılığında 2053 yılına kadar 60 milyar Euro “Karbon Vergisi” yükü ile karşı karşıyadır. Türkiye bu kaynağı ülke ekonomisine kazandırmak için yapılacak ilk iş olarak, küresel ısınma kaynaklı iklim değişikliği konusunda işletmelerimizde ve toplum genelinde çevre bilinci oluşturmayı hedeflemektedir. İşte Ankara’da gerçekleşen zirvenin ana fikrini “bilinçlendirme” yatmaktadır. EKO İKLİM zirvesinin etkinlik süresinin uyun tutulması ve her yıl başka bir şehirde olmasında büyük yararlar var.
Çevreyi temiz tutmak ve onu korumak, israf etmemek, emanete hıyanetlik yapmamak, temizlik, hava kirliliği oluşturmamak, ağaç dikmek ve canlılara karşı merhametli olmak gibi onlarca madde bizim dini kültürümüzde var olan emirlerdir. Biz Paris anlaşmasıyla değil, kendi din kültürümüzü öğrenirsek gelmekte olan felaketi önleriz.  Bunun için EKO İKLİM zirvesinde din adamlarımızın olmasını ve dinimizin çevre konusundaki hassasiyetlerini ve emirlerini hatırlatsalardı çok faydalı olacağını düşünüyorum. Bir dahaki seferde yapılacak zirvelerde çevreci din adamlarımızın da mutlaka yer almalıdır.  Biz kendimize gelirsek çevre konusunda dünyaya örnek oluruz.
 
Ayrıca zirvede görmeyi çok arzu ettiğimiz bir başka görüntü de çocuklarımızın ve gençlerimizin olmayışıydı. Teknofest gibi etkinliklerde olduğu gibi EKO İKLİM etkinlikleri de son günlerini öğrencilere ve halka dönük olması lazım. Çevre bilinci okulda, camide verilmeli. Hatta okullarda mecburi ders haline getirilmelidir.  Milli olan eğitim sistemimizin bu konuda bir an önce harekete geçmelidir.  Yeni yetişen nesiller ezbere mahkûm edilmemeli çevre bilinci ile yetiştirilmelidir.
 
Ankara Ticaret Odası himayesinde ve birçok kuruluşunda desteğiyle gerçekleşen Ekonomi ve İklim Değişikliği ve “Yeşil Dönüşüm” Zirvesi (EKO İKLİM) aynı zamanda da Türk İnternet Medyası Birliği'nin (TİMBİR) kuruluşunun gerçekleşmesine sahne oldu. Benim de Kurucu Üyesi olduğum 81 il ve 5 ülkeden meslektaşımızın içerisinde yer aldığı Türk İnternet Medyası Birliği'nin (TİMBİR)’in kuruluşunun EKO İKLİM zirvesinde gerçekleşmesi ayrı bir öneme sahip bir çalışma oldu. Çevre ve iklim gibi hayati önemi bulunan bir konuyu yerel medya ile kitlelere ulaştırmak çok akıllıca bir organizasyon oldu. Her iki organizasyonu bir araya getiren Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, Türk İnternet Medya Birliği Başkanı Dr. Süleyman Basa, Başkan Yardımcısı Nizamettin Bilici’nin şahsında emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.