Post Gazetesi Özel HABER
Cemil Baysal / İZMİR- 5 yıldır Selçuk kentinde yaşayan Alman Vatandaşı Barbara Falke, ‘‘Gezi olaylarından bu yana siyasi gerilimi artırmaya ve kasıtlı olarak Türkiye karşıtı asılsız haberlerin yayılmaya çalışılmasını büyük bir kaygıyla takip ediyorum. Bu asılsız haberlerin ve algının sadece Almanca konuşulan ülkelerde olmadığını, Avusturalya, Kanada ve Hongkong’da yaşayan arkadaşlarımla konuşunca onlardan da duyuyorum.‘‘dedi.
Türkiye’nin diğer bölgelerinin güvenli olduğu kadar yaşadığı Selçuk bölgesinin de güvenli olduğunu ifade eden Bayan Barbara Falke, turizme zarar vermek için oynanan oyunların olduğunu dile getirdi.
Bayan Falke konuşmasını şöyle sürdürdü:
‘‘Bölgeyi istikrarsızlaştırma çabalarıyla ülkenin ekonomisinde belirleyici faktöre sahip olan turizm sektörü de baltalanmaya çalışılıyor. Dünyanın her ülkesinden Efes Antikent ve Artemis tapınağına ziyarete gelen misafirlerin olmasından dolayı, bulunduğum bölgede bu durum fazlasıyla hissediliyor. Oysa, bu bölgede Türkiye’nin geneli ve diğer ülkeler kadar güvenli. Türkler her zamanki kadar açık ve sıcakkalpli konuksever bir halk. Yaşam sevinçleri hiç azalmıyor. Olumsuz raporlardan etkilenmeden bölgeye turistlerin gelmesinden dolayı haklı gurur yaşıyorlar. ‘‘
Türk halkı araştırıyor
Türk halkının ileri derecede araştırmacı ve bilgili insanlar olduğuna değinen Bayan Falke, ‘‘Türk halkı Türkiye aleyhine haberler yapan ülkenin halkını, basınını ve siyasetcilerini birbirinden ayırt edebiliyor. Alman basınında çıkan olumsuz haberlerin ve yapılan kara propagandanın buradaki halk tarafından bilinmesine rağmen, bugüne kadar Türk halkının Alman vatandaşlarına karşı hiç bir kin ve nefretine tanık olmadım. Tam tersi, Alman halkı ve turistleri burada en sevilen ve görülmek istenilen misafirlerin başında geliyor. Çin Halk Cumhuriyeti ve diğer ülkelerden sürekli artan turist sayısıyla, çok daha fazla potansiyeli olan bu bölgenin Turizmdeki geleceği ile ilgili en ufak bir kaygım yok.‘‘ sözleriyle anlattı.
Barbara Falke, sözlerinin sonunda güçlü Almanya-Türkiye ilişkilerine değindi:
‘‘Alman turist ve girişimcilerin Türkiye’ye gelmemesi ve onları çaydırmak için yapılan girişimlere üzülüyorum. İki ülke arasındaki Osmanlı döneminden bugünlere dayanan sayısız bağlantı ve derin dostluk bağları var. Türk hükümetine yönelik çamur ve kitlesel iftiraları sorgulayan ve gerçekleri araştıran Alman sayısının artmasını, eskiden olduğu gibi yine heyecanla bu güzel ülkeye gelmelerini ve mükemmel konukseverliğin zevkini yaşamalarını umut ediyorum''
Die Türken sind nach wie vor ein sehr offenes, warmherziges Volk
Ich lebe seit über 5 Jahren in der Türkei in Selcuk und beobachte mit großer Sorge die seit den Gezi-Protesten zunehmenden politischen Spannungen und gezielten Falschinformationen gegen die Türkei. Das verfolge ich nicht nur sehr intensiv im deutschsprachigen Raum, sondern höre dies auch von Freunden aus Australien, Kanada und Hongkong.
Neben anderen Destabilisierungsversuchen wird dadurch auch der Tourismussektor beeinträchtigt, der in der Türkei einen entscheidenden Wirtschaftsfaktor darstellt. Dies ist in meiner Gegend besonders spürbar, da normalerweise aus aller Welt Gäste kommen, um z.B. die antike Stadt Ephesos und den Artemistempel zu besichtigen. Dabei ist unsere Gegend wie auch der größte Teil der Türkei so sicher wie andere Länder auch.
Die Türken sind nach wie vor ein sehr offenes, warmherziges Volk, ihre Lebensfreude ist ungebrochen, sie sind zu Recht stolz auf ihr Land und dessen Weg und jeder, der weiter hier Urlaub macht ist froh, dass er sich nicht durch Negativmeldungen abschrecken ließ.
Und die Türken sind weitgehend ein sehr gut informiertes Volk und können gut zwischen Bürgern eines Landes und deren Medien und Politikern unterscheiden. So habe ich noch nie irgendein Ressentiment gespürt z.B. gegenüber Deutschen, wobei die deutsche Medienpropaganda gegen die Türkei mittlerweile auch hier bekannt ist. Im Gegenteil, sie sind nach wie vor besonders gern gesehene Gäste.
İZİNSİZ KOPYALANAMAZ