Haber: Murat Pehlivan
Mülheim an der Ruhr kentindeki kızına ziyarete gelen kadın, aracını komşunun garajının önüne park edince garaj sahibi de polisi arayarak şikayette bulundu. Olay yerine gelen çekici aracı götüreceği sırada durumu fark eden kadının damadı polisle konuşup cezayı ödedi ve kayınvalidesinin aracının çekiciden indirilmesini sağladı. Bu sırada bilinmeyen bir sebeple ailenin 17 yaşındaki oğlu ile polis arasında bir tartışma başladı. Tartışma sırasında polisin çocuğu ittiği, 22 yaşındaki ağabeyinin de ‘Kardeşimi rahat bırakın, dokunmayın’ diye polise tepki gösterirken iki kardeşin sert bir şekilde yere yatırılarak kelepçelendiği iddia edildi. Çocuklarına yapılan sert müdahaleye tepki gösteren babanın coplandığını kendisinin de darbedildiğini öne süren anne F. G. kocasının hastanenden darp raporu aldığını polisleri dava edeceklerini söyledi. Ailenin reisi Mustafa G.’nin ifadesi: “O gün arabamız kayınvalidem de idi. Bizim misafirlerimiz vardı ve evde idik. Kayınvalidem de arabamız ile bize geldi. Arabayı Oberhausener Caddesi üzerinde park etti. Park ettiği yerde araba bir başka binanın garaj yerinin girişini kısmet kapatmış. Sonrasında söz konusu binanın sahibi polisi arayarak, şikayette bulunmuş. Şikayet üzerine gelen polis arabamızı çektirmek üzere çekici çağırdı. Çekici gelip, arabamızı çekmek üzere iken çocuklarımız görüyorlar ve hemen bizi arayıp durumu bildiriyorlar, sonrasında da polise arabanın bizim olduğunu söylüyorlar. Ancak çocukların demesine göre polisin tavrı hiç anlayışlı değilmiş. Çocuklar polis ile görüşürlerken ben de apar topar hemen geldim ve direk çekicinin şöferine cezayı ve çekicinin parasını ödeyebileceğimi, aracımızı götürmelerine gerek olmadığını ifade ettim. Çekici şöförü durumu anlayışla karşıladı ve aracı geri indirdi ve ben aracı alarak yasak olmayan bir yere park etmek için kısa bir süreliğine polislerin yanından ayrıldım. Bu arada çocuklar ile polis arasında sözlü gerginlik yaşandı.
POLİS DİNLEMEDİ BİLE
Tartışma sırasında polis akresifçe hareket ederek 22 ila 17 yaşındaki çocukları ellerine kelepçe vurdu. Bu sırada ailenin annesi Fatma G.’de aşağı indi ve polislere çocuklarının bir suç işlemediklerini, neden kelepçelendiklerini sormak istedi ama, bu soruya 5-6 polise yöneltmesine rağmen bir cevap alamadığı gibi bir de polis tarafından itiklenerek olay yerinden uzaklaşmasını istemişler. Bu arada ben de aracı park edip, gelmekte oldum. Eşimin polis tarafından itiklendiğini görünce ‘siz ne yapıyorsun, bir bayana bu şekilde davranılır mı’ diyerek sözlü tepki verdim. Ancak polis bunu ne düşündü ki bir tanesi arkamdan sırtıma cop ile vurdu ve yere düşmeme neden oldu. Yere düştükten sonra da bir kaç tane daha polis üzerim yığıldılar. Bu arada olay yerine 5-6 tane ekip geldi. Polislerden biri ben yerde iken başıma vurdu. Çok kötü oldum. İyi değilim, ambulans çağırın lütfen, hastahaneye gitmeliyim dediysem de beni ve çocukları apar topar alarak karakola götürmek istediler. Öyle ki beni ayağa kaldırdıklarında belimden sıyrılıp, düşmek üzere olan pantolonumu bile düzeltmeme izin vermediler ve bizi araca bindirip karakola götürdüler. Karakolda hastahaneye gitme talebimi yineledim, ancak gerek yok burada bir şey olur ise bizim doktorumuz var diyerek olumsuz cevap verdiler. Geceyi karakolda geçirdik ve sonra ki gün bizi serbest bıraktılar. Ben de o zaman hastahaneye gidebildim.” ifadelerinde bulundu. Ailenin annesi Fatma G.’de o gün yaşanılanları tüm detayı ile anlattı. Anne Fatma G. “8 Ağustos Cumartesi günü evimize misafirlerimiz geldi. Annemde aynı gün bize geldi. Annem arabayı bir garajın girişine park etmiş. Garaj sahibi polisi çağırmış, polisde arabanın kaldırılması için çekici çağırmış. Bu arada 22 ve 17 yaşındaki iki oğlum arabanın çekiciye yüklendiğini görmüşler. Bize haber ettiler, o esnada polise tamam babamız geliyor çekmenize gerek yok demişler. Çekici durmuş beklemiş sonra çekici ile konuşuyor anlaşıyor cezasını ödüyor ve arabayı indiriyorlar. Bu sırada eşim çekicinin sürücüsü ile konuşurken polisler çocuklarımı tahrik etmişler. Çok kötü konuşmalar da bulunuyor. Benim çocuklarda biz size bir şey yapmadık niye böyle davranıyorsunuz diyorlar. 17 yaşındaki oğlum “sizin bize böyle davranma hakkınız yok “ deyince polisin bir tanesi oğlumu itekliyor. Oğlumu itekleyince büyük abisi “kardeşimi rahat bırakın dokunmayın” diyor.
DAVACI OLACAĞIZ
Bu arada ben de evdeyim gelmedikleri için merak ettim dışarıya çıktım. Baktım orada 6-7 polis arabası ve 20-30 tane polis var. “Ben bunların annesiyim bana burada ne olduğu anlatır mısınız” diye polislere soruyorum. O polis diğer polise gönderdi diğer öbürüne gönderdi. Ben peşpeşe 5-6 polise gittim, bana hiçbir bilgi vermediler. Bunun üzerine oğlumun yanına gittim, “oğlum ne oldu neden bu durumdasınız” diye sordum. Oğlum “anne biz hiçbir şey yapmadık bize çok kötü davrandılar” dedi. O anda ben çocuğumun elinde kelepçe olduğunu gördüm. “Neden kelepçe taktılar” diye sordum “bilmiyorum anneciğim “ dedi. “Bizi iteklediler bizlerde kendimizi savunmaya kalkınca kelepçe taktılar” dedi. Ben o anda oradaki polise yöneldim. Dedim “oğlum ne yaptı ki siz ona kelepçe taktınız size bir şey yapmadığı sürece böyle bir şey yapma hakkınız yok “dedim. “Oda karşılık verdi” çocuk azarlar gibi sözlerde bulundu ve bana bağırarak konuştu. Ben de “bize bağırmaya hakkınız yok ben sizin çocuğunuz değilim diye cevap verdim. Oda “ben daha çok da bağırabilirim isterseniz bağırayım da bir görün ne şekilde bağırabiliyorum” dedi. Sonra “çocuğumun kelepçelerini çıkarın. O bir şey yapmadı, o hiçbir problemi olmayan çocuktur” deyip oğluma doğru yöneldim. O anda polisin üç tanesi benim üzerime doğru yürüdü. Beni aldılar garajın en arkasına iteklediler. Çocuklarım benim bu durumda olduğumu görünce “annemi bırakın” dedi. O anda 2-3 polis büyük oğluma 2-3 polis küçük oğluma saldırdılar. Benim 22 yaşındaki oğlumu yüzüstü yere yatırdılar polisin birisi arka dizlerine çöktü, diğeri aynı Amerika’daki Floyd ‘un başına gelen olayı yaşadık biz o gün. Bir polis boynuna bastırdı ben orada çocuğumun nefes alamadığını hareketsiz olduğunu gördüm.
OĞLUM NEFES ALAMADI
“Lütfen ayağınızı çekin çocuk nefes alamıyor başka yerinden tutun”diye yalvardım. Ama dinlemediler benim oğlum “nefes alamıyorum lütfen ayağınızı boynumdan çekin” deyince boynuna daha fazla bastırmışlar. Bu esnada da polislerin benim üzerime yürüdüğünü eşim görünce ne yapıyorsunuz diye kollarını kaldırmış o sırada da eşimin sırtına copla vurmuşlar. Oracıkta ön tarafa yıkıp darp ediyorlar. Daha sonrasını göremedim çünkü bizi arkaya attılar. Bu arada bize alaylı konuşmalar yaptılar. Ben çocuklarıma “sakin olun yavrum hiçbir şey demeyin karşılık vermeyin” dedim Türkçe olarak. Orada ana dilinizi konuşmak yasak dediler. Bize kızdılar. Ben de “Almanya’nın kanunlarında böyle bir şey zaten yazmıyor dedim” tabi o esnada annem her şeyi görüyor, annem o anda fenalaştı zaten rahatsızlıkları da var. Şimdi bir tanesi bana alay ederek gülercesine dediki “burada niye bekliyorsunuz ki annenize alın evde bekleyin burada beklemenize gerek yok” dedi. “Siz benimle alay mı ediyorsunuz çocuklarımı bu şekilde bırakıp gitmemi mi bekliyorsunuz” falan dedim. Tabi bu arada çocukları darp ettiler beni darp ettiler. Ben kolumdan dizimden yaralandım. Eşim baya baya birkaç yerinden yaralandı çocuklarım yaralandı. Olaylar bu şekilde devam edince pasaport falan istediler. Bu esnada benim çocuklarımı karakola götürmüşler eşim yaralı idi onuda götürmüşler. Ben pasaportları eve almaya gittiğimde avukatı aradım olaylar bitince hemen hastaneye gidip rapor almamızı tavsiye etti. Fakat polisler buna da izin vermedi, rapor almamıza da hastaneye gitmemize de izin vermedi. Maalesef benim eşim pantolonu sıyrılmış yerde yatarken pantolonunu çekmeye dahi izin vermediler. Gerçekten o gün hiçbir suçumuz yokken bize çok kötü davrandılar şiddet uyguladılar bir çok yerimizden yaralandık eşim hala çok kötü durumda üç günden beri yatıyor yatakta biz hakkımızı aramak istiyoruz, bize böyle bir şey yapma haklarının olmadığını da düşünüyoruz devletimizden bir şekilde yardım istiyoruz.” dedi. Anne Fatma G. ayrıca tüm aile bireylerinin vücudunda polis şiddetinin izleri olduğunu, kocasının da hastahaneden darp raporu aldığını, yaşadıkları olayı avukata verdiklerini ifade etti. Olay günü yaşanılanları kısmen gören bir görgü tanığı yaşanılanları hayretler içinde izlediğini. Son zamanlarda polisin bu tür olaylarda normalin üzerinde bir tepki verdiklerini ve akresifçe hareket ettiklerini ifade etti.