Almanya’da pazar günü düzenlenen Avrupa Türk Medya Zirvesi’ne katılan AK Parti İstanbul milletvekili, Dış İlişkiler Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, “Yurt dışındaki vatandaşlarımıza, seçim döneminde verdiğimiz taahhütlerin bire bir takipçisiyiz. İnşallah önümüzdeki haftalarda yurt dışındaki vatandaşlarımızın cep telefonu konusuyla ilgili olsun, araç meselesiyle ilgili en azından birinci neslimizi rahatlatabilecek, bir çalışma içerisinde olduğumuzu ifade edeceğiz ve bunu kamuoyuyla paylaşacağız” dedi.
ALMANYA’nın Duisburg kenti yakınlarında bulunan Neukirchen-Vluyn kasabasında Avrupa Türk Basın Yayın ve Gazeteciler Birliği (ATBYGB) tarafından üçüncüsü düzenlenen Avrupa Türk Medya Zirvesi’ne katılan ve zirvede ‘Başarılı Politikacı Ödülü’ne de layık görülen AK Parti İstanbul milletvekili, Dış İlişkiler Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, program sonrası Hürriyet’in sorularını yanıtladı. Medya zirvesinde yaptığı konuşmasını, “Ülkemi seviyorum, milletimi seviyorum, ama Avrupa Türkleri’nin aşığı olan bir kardeşinizim” sözleriyle tamamlayan Zafer Sırakaya, Almanya’da hazırlanan ve yeni yılda parlamentodan onaylanması beklenen çifte vatandaşlık yasası için, şunları söyledi: “Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın çifte vatandaşlık almaları konusunda, Türkiye kendi vatandaşlıklarını koruyarak bulundukları ülkelerde entegre olmalarını, oranın sosyal hayatında daha aktif olmalarını, sürekli tavsiye eder. Sayın Cumhurbaşkanımız yaptıkları konuşmalarında, yaşadıkları ülkelerde katma değer oluşturmaları için Türk toplumunu, sürekli teşvik eder noktada hareket ettiler. Dolayısıyla Almanya’nın bugün itibariyle yaşadıkları ülkelerde, vatandaşlık hakkı vermesi, çünkü bunların bir çoğu zaten bu ülkede yaşayan, bu ülkede doğmuş, ülkenin diline son derece vakıf olmuş insanlar. Dolayısıyla bu kesime vatandaşlık hakkının verilmesini biz, sadece müsbet görüyoruz. Zaten bu konuda çifte vatandaşlığa engel koyan, hiçbir zaman Türkiye olmadı. Almanya’nın da bu noktaya gelmiş olması, gecikilmiş, ama sonuç itibariyle doğru bir nokta olduğunu düşünüyoruz. Süreçle birlikte biz, iki ülke arasındaki ilişkilerin, yurt dışındaki Türk toplumunun da çok daha katma değerini sağlayan bir noktaya varacağını düşünüyoruz.”
SEÇİM ÖNCESİ VERDİĞİMİZ TAAHHÜTLER İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Yurt dışında yaşayan vatandaşlar için gündemde olan düzenlemelerle ilgili de Zafer Sırakaya, “Yurt dışındaki vatandaşlarımızı Türkiye’nin asli bir unsuru haline getiren bir siyasi partiyiz. Yaşadıkları ülkelerde 2014 yılı itibariyle, oy verebilme hakkı tanıdık. Sadece oy kullanabilmeleri değil, temsilcilerini Meclis’e taşıyabilmelerinin adımını attık. Şahsımda iki dönemdir Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızı temsil ediyoruz. Bu dönemde Oğuz Üçüncü Bey, Meryem Göka Hanımefendi ile üç milletvekili konumundayız. Yine baktığınızda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş’ın, yurt dışı menşeili olduğunu görüyoruz, Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarımızdan Akif Çağatay Kılıç’ın da, yurt dışı menşeili olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla AK Parti, yurt dışındaki vatandaşlarımızın meselelerini sadece sözde takip değil, aynı zamanda özde hem Meclis boyutunda, hem de hükümet boyutunda takip ediyor” ifadelerini kullandı.
TELEFON VE ARAÇ SORUNU ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ
Sırakaya, “Yurt dışındaki vatandaşlarımıza, seçim döneminde verdiğimiz taahhütlerin bire bir takipçisiyiz. İnşallah önümüzdeki haftalarda yurt dışındaki vatandaşlarımızın cep telefonu konusuyla ilgili olsun, araç meselesiyle ilgili en azından birinci neslimizi rahatlatabilecek, bir çalışma içerisinde olduğumuzu ifade edeceğiz ve bunu kamuoyuyla paylaşacağız. Yine seçim döneminde verdiğimiz tüm vaatleri, önümüzdeki beş yıllık süre içerisinde, peyder pey gerçekleştireceğiz. Geçmiş dönemde verdiğimiz seçim taahütlerini nasıl gerçekleştirmişsek, AK Parti bundan sonraki süreç içerisinde de, yurt dışındaki vatandaşlarımıza seçim döneminde verdiği taahütleri yerine getirebilmesi, aynı zamanda yurt dışında millet varlığımızın, Türkiye’ye olan aidiyet bilincini koruyarak, nesillerimizin bu anlamda Türkiye’ye bağlı, ama yaşadıkları ülkelerde katma değer oluşturan, yani kökleriyle olan iletişimi devam ettiren bir noktada olacak şekilde, hareket edilmesini sağlayacaktır” dedi.