Son lafımı en baştan söyleyeyim:
Bu cinsten hâkimler görev yaptığı sürece tecavüzler bitmez.
Çünkü kanunlar yüksek cezalar öngörse de mahkemede mağdurlar beklediklerini bulamıyor ve adalete olan güven her kararla dibe vuruyor. İnanılmaz gerekçelerle, yasaları eğip bükerek, abuk subuk “iyi hal indirimleri” uygulayarak tecavüzcüleri, katilleri cesaretlendiriyorlar. “En fazla iki yıl yatar çıkarım” fikri bu toplumda onlar yüzünden yaygınlaştı.

Diyarbakır’da bir hâkim dört alçağın tecavüzüne uğrayan 12 yaşındaki bir kız çocuğu için “kendi rızası olmasaydı bağırırdı” diye karar verip saldırganları serbest bıraktı. Burada ben de bağırmak, Başbakan’a, Adalet Bakanı’na ve HSYK’ya sesimi duyurmak istiyorum:
“Siz de bu hâkimi bağırtmazsanız daha çok çocuğun, daha çok Özgecanların canı yanacak bu ülkede.”
Onlarca örnek var…
Yer, Adapazarı’nın Erenler ilçesi. Tarih 2010. 14 yaşında bir kız çocuğu. Okuldan çıkıp minibüsle evine gidiyordu. O da tek yolcu olarak kalmıştı. Şoför çocuğa tecavüz etti. Ailenin şikâyeti üzerine Şoför B.M. gözaltına alındı ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Yer İstanbul-Yenibosna. Yıl 2006. Temizlik görevlisi, evli, iki çocuk annesi V.E. de diğer kurbanlar gibi minibüsteki tek yolcuydu. Şoför Ş.O. durmak yerine yan yola saptı. V.E. minibüsün orta camını açarak camdan dışarı atlamak istedi ama tecavüze uğramaktan kurtulamadı. Şikâyetçi olduğu şoför, genç kadının kendisiyle para karşılığı birlikte olduğunu söyledi. Bu iddia da Bakırköy Ağır Ceza Hâkimine yetti. Ona göre erkek mutlaka doğru söylerdi. Zanlıyı ikinci duruşmada 50 bin lira kefaletle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. Mahkeme tam DOKUZ YIL sürdü. Sanık Ş.O. dürüst olabilmeyi göze alan hâkimler sayesinde saldırı ve hürriyetten yoksun bırakma suçuyla 15 yıl hapis cezası yedi.

Yer Ordu’nun Fatsa ilçesi. Geçen yıl lise birinci sınıf öğrencisi E.F. eve gitmek üzere servis minibüsüne bindi. Ancak şoför F.Ç.’nin tecavüzüne uğradı. Ailenin şikâyeti üzerine tutuklanan F.Ç.’nin bir önceki yıl da yine bir tecavüz olayı üzerine gözaltına alındığı ancak mahkeme tarafından serbest bırakıldığı ortaya çıktı.

Soruyorum. Bu tecavüzcüyü ilk saldırısında hangi hâkim serbest bıraktı. Peki, onu okulda servis şoförü olarak istihdam eden okul yöneticilerine ne demeli?
Tekraren…
Önce sorumsuzca bu alçakları serbest bırakan hâkimleri cezalandırın.

İDAM YETMEZ, İŞKENCE DE OLSUN!
İfrat ile tefrit diye dilimizde güzel iki sözcük vardır ve bir arada kullanılır genellikle. Müspet ve menfi anlamda en uç noktada olma hali.
Öyle çok durumu izah eder ki.
Özgecan’ın başına gelenler canımızı yaktıktan sonra siyasetçisinden Beşiktaş Çarşı’ya kadar toplumsal bir krizin eşiğine geldik âdeta.
İdam geri gelsin…
Mustafa Ceceli gibi “Bunların cezası en az ölüm olsun” diyenler de var.
En az ölüm. Yani daha fazlası da olabilir. Misal önce işkence yapılabilir.
Bir yandan da yukarıda yazdığım gibi insan vicdanını yaralayan, isyan ettiren kararlara imza atan hâkimler var.
Saldırganlar cezaevlerinde unutulacak kadar yüksek ceza alsalardı bu fikir yaygınlaşır mıydı?
Ama yine de yapmayınız hanımefendiler, beyefendiler. Bırakın şu idam muhabbetini.

MİNİBÜS ŞOFÖRLERİ BU NE İŞ?
Dikkat ettiniz mi, Özgecan’a yönelik vahşetin ardından yukarıda sıraladığımız örneklerin çoğunda saldırganlar minibüs şoförleri arasından çıkıyor. Bazıları da servis şoförleri.
Okul yöneticileri servis şoförlerini işe alırken daha dikkatli ve sorgulayıcı olmak zorundalar.
Kent minibüs şoförleri için ne denilebilir, bilmiyorum. İstanbul trafiğindeki halleriyle her gün insanları bezdirdikleri için subjektif olmayayım şimdi. Ama en azından kadınlar artık minibüslerde tek yolcu olarak kalmasın.

KARINIZI DÖVME İZNİNİZ KEMAL BEYDEN   
Kemal Kılıçdaroğlu Özgecan ile toplumca yaşadığımız infiali siyasi ranta nasıl çevireyim diye düşünmüş (Öyle söylemeyin o da düşünüyor) olmalı ki twitter hesabından zırvalama hakkını kullanmış:

“Erkek işsizse hıncını kimden çıkaracak? Gidip eşinden çıkarıyor, çocuğundan çıkarıyor.”
Ne güzel. Tüm işsiz erkekler. İzniniz Kemal beyden. Gidin rahatça karınızı çocuğunuzu dayaktan geçirin! Suç sizde değil, sizi işsiz bırakanda nasıl olsa!

Allah seni ıslah etsin Kemal bey.