Cemil Baysal
ZÜRİH/SİDE- Tatilciler okulların da yaz tatiline girmesiyle birlikte yoğun olarak Haziran ve Temmuz aylarında yıllık izinlerini kullanırken, düşük sezon olması sebebiyle bazıları da Eylül ayını tercih ediyor. Sağlık uzmanları ve aile psikologları uzun süreyle gidilen tatillerin arkasından özellikle lüks 5 yıldızlı otel ve tatil köylerinde geçirilen tatillerde tüm dünyadan soyutlanıldığını, otel bünyesinde kalınan sürede her saat eğlence, deniz, havuz, spor ve çeşitli yiyeceklerin kişileri bir masal dünyasına taşıdığını, bu sebeple 5 yıldızlı otellerde tatil yapanların tatil dönüşünde normal hayata daha zor uyum sağladıkları ve dönüşlerinde depresyona girme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyorlar. Tatilde değişen yemek alışkanlıklarından şeker komasına bile girilebildiğine işaret eden uzmanlar, "Bir masal dünyasından gerçek dünyaya geçişte, var olan sorunlar yüzünden kişilerde bir takım ruhsal bozukluklar ortaya çıkabiliyor" şeklinde konuştular. Tatil sonrası çoğu kişinin depresyona girdiğini belirten uzmanlar, bunun "pazartesi depresyonu" olarak da ortaya çıkabildiğini belirtti. Pazartesi depresyonunun her pazartesi ve hafta talilinden sonra ortaya çıkan, daha hafif belirtileri olan bir durum olduğuna dikkati çeken uzmanlar şunları kaydetti: "Tatil sonrası depresyon ise pazartesi sendromunun daha şiddetli bir halidir. Depresyona giren kişilerde sinirlilik, konsantrasyon bozukluğu, söylenenleri anlamama, yapılan işten keyif almama, kararsızlık, isteksizlik, bazen çok da gerçekçi olmayan baş ağrısı, karın ağrısı gibi şikayetler gözlenir. Kendini yetersiz hissetme, yorgunluk ile sigara içen kişilerin tatilin ardından daha sonra daha fazla sigara içtiği, tatil süresi uzadıkça işe adaptasyon süresinin de uzadığı belirtildi. Tatil süresi 1 ay olanlar bir hafta, 15 gün olanlar 2-3 gün, daha kısa tatil yapanların ise normal yaşama adaptasyon süresi hafta sonu tatiliyle normale döner. Tatil yapanların beslenme alışkanlıklarının da değiştiğini bildiren uzmanlar, bu nedenle genellikle tatilde kilo alındığını belirterek şunları söylediler: "Kişiler genelde tatile çıktığında, yediğine içtiğine fazla dikkat etmezler. Kronik hastalıkların tümü komplikasyonları ile öldürücüdür. Kişi tatilde şeker komasına girebiliyor. Tansiyonu yükseldiğinde inme gibi felçler meydana gelmesiyle ve kolesterolü yükseldiğinde damarlar tıkanabiliyor. Kalp damarlarının tıkanmasıyla ani ölümlerde oluşabiliyor." Uzmanlara göre ne kadar iyi bir tatil geçirirseniz, normal yaşamınıza sonra motive olmak o kadar zor.
Peki ne yapmalı ?
Tatil depresyonu yaşamamak için sağlık uzmanları şunları öneriyor: Yıl içinde bir uzun tatil kullanmaktansa, daha kısa sıkı aralıklarla tatiller yapın. Böylece tatil havasına girmeyip, gerçekten tamamen kopmadan rahatlayabilirsiniz. Tatilden dönüşte sizi bekleyen tüm iş ve sorunlarla bir anda ilgilenmeye çalışmak yerine, İşleri birkaç güne yayıp, planlı bir şekilde çalışıp üstesinden gelmeye çalışılabilir. Tatilde yapmaktan hoşlandığınız, sizi rahatlatan şeyleri yapmaya da devam etmeye çalışın. Tembel tembel yatmak, kitap okumak, çıkıp yürümek gibi.