Cemil Baysal
ZÜRİH- İsviçre'de Sosyal Yardım İstismarı tartışmaları yıllardır hiç bitmiyor. Ortaya çıkan yeni istismar vakalarıyla, haksız sosyal yardım ve malulen emeklilik konuları yeniden tartışılıyor.
Son olarak Lübnan asıllı İsviçre'ki çiftin Zürih'te 9 yıl boyunca aldıkları yarım milyon franka yakın sosyal yardım günlerdir ülkede tartışılıyor.
Yakın zamanda sayısız sosyal yardım ve malulen emekli vakası gazete sayfalarına haber konusu oldu.
270 bin frank haksız kazancın cezası 9 ay hapis
Memleketi Polonya'da Berlin'e 159 km mesafede göl kıyısında villası bulunan 72 yaşındaki İsviçre-Polonya vatandaşı Mleczyslaw C., 11 yıl boyunca toplamda Zürih Sosyal yardım Daires, AHV Emekli Sandığı gibi kurumlardan toplamda 270 bin frank yardım aldı. Memleketi Polonya'da 150 bin frank değerindeki villasını bildirmeyen Polonya'lı, emekli hesabına yatırdığı paralarla 120 bin frank biriktirmeyi başardı. Ayrıca 50 bin franka yakın menkul kıymet hesabı tespit edilen Polonya-İsviçre vatandaşı, sosyal yardım almaya devam ettiği sürede Polonya'da çicekci dükkanı çalıştırmaya devam etti. Hakime dert yanan Polonya'lı, ''Sürekli aldığım haplarla ayakta durmaya çalışıyorum. Eşim yemek yapıp destek olmasa işim çok zor'' dedi.
Hakimin yanlış bilgi ve beyan verdiği söyleyip halkın vergi paralarını istismar ettiğini söyleyip masaya vurmasından sonra Polonya'lı, ''Belgelerin çoğunu anlamadım. Çoğunu anlamadan imzaladım. Hepsi otomatikman gelişti'' diyerek kendini savundu. 9 ayı kesin toplamda 2,5 yıl hapse mahkum olan Polonya'lı, elde ettiği 270 bin frankı geri iade edecek.
Polonya'lının göl kıyısındaki villası
600 bin frank dolandırdı, 10 yıl hapsi isteniyor
Waadt Kantonu'nda emekli çift, AHV emeklilik sandığına verdikleri hlileli beyan sonucu 600 bin frank ek gelir sağladı. Sosyal yardım geliri almasına rağmen, emekli şahsın İsviçre-Tunus arasında otomobil ticareti yaptığı tespit edildi.
Eşi kocasının beyanatlarından ve ticaetinden habersiz olduğunu açıkladı. Yapılan takip sonucu 450 frank geri alındı. Waadt mahkemesi, emekli çift için 10 yıla varan hapis cezası talep ediyor. 2015 yılında ortaya çıkan vaka, Kanton Waadt'da yaşanan en büyük sosyal istismar vakası olarak biliniyor.
900 bin frank serveti bulunan İran'lı Halı Satıcısı
Mahkemede şizofren hastası olduğunu savunan İran'lı halı satıcısına ve halı temizlikcisi kardeşine mahkeme inanmadı. 2014 yılında, halı temizliği yapan 56 yaşındaki İran'lıya mahkeme 6 ayı kesin hapis ve kalanı denetime bağlı toplamda 30 ay hapis cezası verdi. 2001-2011 yılları arasında 303 bin sosyal yardım geliri alan İran'lı, İsviçre'deki dört banka hesabına dağıttığı 897 bin 785 frankı yetkililerden gizledi. 1986 yılından bu yana İsviçre'de yaşayan İran'lı P. mahkemede hiç Almanca anlamadığını iddia ederek hakkındaki tüm suçlamalarını reddetti. Ancak yapılan araştırma sonucu, müşterilerinin ifadelerine göre Halı satıcılığı yapan İran'lının çok iyi Almanca konuştuğu ortaya çıktı.
Başındaki şapkasını çıkarmamakta ısrar eden İran'lının kardeşi, ''Kardeşimin ışıklara karşı korkusu var. Onun başka bir dünyası vardır'' deyince hakim mahkeme salonundaki ışıkları söndürterek davayı sürdürdü.
Zürih Sosyal Dairesine yaptığı sosyal yardım başvurusunda, 1999 yılında geçirdiği bir trafik kazası sonucu insanlardan korktuğunu ve çalışamaz durumda olduğunu gerekce gösterdi.
Zürih Höngg'deki Sosyal Yardım Daire binasının bir kaç metre ötesinde tam 9 yıl boyunca ayakkabı ve elbise mağazasını çalıştırmayı sürdüren Iran'lı, aynı zamanda halı yıkama hizmeti verdi. Yaklaşık 365 bin frank İran'a annesinin banka hesabına para aktardığı tespit edilen İran'lı, sosyal dedektiflerin radarına girdi. Yapılan takip ve araştırma sonucu İran'lı ifadesinde, ''Ben sosyal yardım istemedim. Avukatım beni zorladı. Ayakkabı ve Elbise mağazası kardeşime ait'' dedi.
Şizofren hastası olduğunu iddia eden İran'lı bazen mağazada kardeşine yardım ettiğini savundu.
Anlatılan senaryoyu sabırla dinleyen hakim sonunda patladı ve İran'lının mükemmel bir oyuncu olduğunu ve ne yaptığını gayet iyi bildiğini ve planlayarak yaptığını açıkladı.
Ölen eşinin emeklilik maaşını alan Sri Lanka'lı
Bern'de sonradan İsviçre Vatandaşı olan 64 yaşındaki bir Srilanka'lı, geçtiğimiz yaz ortaya çıkan sosyal yardım vakasında, ölen eşinin 6 yıl boyunca Pansiyon Kasa gelirini almaya devam ederek toplamda 230 bin frank haksız para aldığı ortaya çıktı. Belgelere sahte imza atarak eşinin yaşlılık maaşını almaya devam eden Sri Lanka'lı, aynı zamanda sosyal yardımdan maddi yardım desteği başvurusu yaparak yardım almaya devam etti. 6 yıl boyunca sürdürdüğü oyun ortaya çıktıktan sonra kendisini savunan Srilanka'lı, ''Pansiyon Kasa eşimin öldüğünü biliyordu. Hesaplarda yanlışık olduğunu onların farketmesi gerekirdi'' diyerek, mahkemenin 24 ay hapis istemini para cezasına çevrilmesini talep etmişti.
10 yılda 376 bin frank sosyal yardım alan Sırp Çift
65 yaşındaki Sırp Sava V. ve 58 yaşındaki eşi Jovanka 2014 yılında sosyal yardım istismarından dolayı 6 ay hapse mahkum oldu. 10 yıl boyunca toplamda 376 bin frank sosyal yardım desteği alan çiftin, ek iş olarak bir çok firmada temizlikci olarak çalıştıkları tespit edildi. Sosyal yardım aldıkları süreçte, bir otomobil satın alıp oyun gazinosundan çıkmayan çift sosyal hizmetler dedektiflerinin radarına girdi. İşssizlik başvurusu yaparak kendisi 235 bin frank sosyal yardım alan Sırp Koca, hasta raporlu eşiyle birlikte toplamda 376 bin frank sosyal yardım maaşı aldı. Zürih'te modacılık alanında 2 yıllık meslek eğitimi yapan ve aynı evde ikamet eden kızını, yurtdışında dil eğitiminde olduğunu beyan eden çift, sosyal yardım kuruluşundan 20 bin frank ek maddi yardım aldı.
Ancak 1998-2008 yılları arasında çalıştıkları temizlik işlerinden kocası 200, karısı 100 bin frank kazanan çift vergi daireine bu gelirleri beyan etmedi. Hakimin suçlamalarını kabul eden Sırp Koca, ''Ben kimseyi öldürmedim ve tecavaüz etmedim'' diyerek kendisini savundu. hakim kocaya yarısı kesinleşmiş 30 ay eşine de 20 ay hapis cezası verdi.
Bosna'lı çift 450 bin frank haksız gelir elde etti
Bosna'lı genç çift malulen Emekli Sandığı İV, ve Sosyal Yardım Dairesinden verdiği eksik ve yanlış beyanlarla toplamda 450 bin franka yakın parayı aldığı ortaya çıktı. Mahkemede 38 yaşındaki Bosna'lı Elvedin R. yarısı kesinleşen 30 ay hapis cezası, eşi 31 yaşındaki Arnela ise yarısı kesin 12 ay hapis cezasına çarptırıldı. Malulen emekli ve sosyal yardımdan maaş alan 5 çocuklu genç çift, pazarlarda satış yapıp çalıştığı tespit edildi.
Eşi İsviçre vatandaşlık hakkını almış Bosna'lı çift, düzenledikleri kriminal senaryolarla ile 2001-2007 yılları arasında kendilerini mağdur süsü vererek Zürih Sosyal Yardım Dairesinden toplamda 140 bin frank yardım aldı. 2005 yılından itibaren mali ek yardım başvurusundan toplamda 150 bin frank alan çift, malulen emeklilik başvurusu sonrası 1999-2011 yılları arasında da toplamda 140 bin frank maaş aldı. Çocuklarının banka hesaplarında ise 150 ile 270 bin frank arası para tespit edildi.
Polisin yaptığı ev baskını sonrasıi, mağazalardan çalınmış olabileceği tahmin edilen 7 bine yakın elektronik eşya ortaya çıktı.
Mahkeme çiftin banak hesabında bulunan 250 bin franka yakın paraya el koydu. Bu parayla mahkeme masrafları ve çiftin mağdur ettiği kuruluşların borçları ödenecek.
Habercinin mini yorumu:
Resim:Bel ağrısıyla ''yük taşıyamaz ve çalışamaz'' raporu aldıktan sonra malulen emeklilik maaşı alan bir çiftin ,Zürih Otobüs durağında memleketlerine tatile giderken çekilen bir görüntüleri...
Sosyal Yardım Kuruluşları ve Malulen Emekli Sandığını yanlış bilgi ve beyanlarla kandırıp yıllarca maaş alanların sayısı arşivlere sığmıyor.
Sosyal Yardım Daireleri, tuttukları özel dedektiflerle şüphelileri takip ettirse de yeni vakalar hiç azalmıyor.
Memleketinde kendi adına kayıtlı arsa, ev gibi gayrimenkullerini yakınları üzerine geçirip yıllarca sosyal yardım almaktan yüzleri kızamıyor.
Doktor tedavisine koltuk değnekleriyle giden ve doktordan çıktıktan sonra soluğu alışverişte alıp iki elinde ağır çantalarla eve koşar adımlarla yürüyen sahte malulen emeklilerin sayısında hiç azalma olmuyor.
Sahte belge ve beyanlarla kandırdıkları kurumlarda oluşturdukları kötü itibar sonucu, ülkedeki siyasiler ve kurumlar hekimler üzerinde baskılarını arttırıyor. Siyasilerin katılaştırdıkları yasalar sonucunda gerçekten malulen emekli olması gereken hak sahipleri haklarını ne yazık ki ya hiç alamıyor ya da resmen işkenceye dönüşen süreçten sonra ancak haklarına ulaşabiliyor.