Siyaset Öyle Bir İnce Sızıdır Ki, Dostlukları Bozar..
Sevgi Duygularını Köreltir..
Kişiyi Mankurtlaştırır..
Hatta Kardeşi Kardeşe Düşürür.. Babayı Bile Evlâda Düşman Eder..
Geçmişte, Özellikle Bu Maddelere Çokça Şahit Olduk..
Ancak, Ölçülü Ve Seviyeli Yapılırsa Rahmet Olur.. Yapılmazsa Da Zulmet Olur..
Biraz Daha Açacak Olursak;
Siyasetin İçinde Olan Kişi, Yani Siyasi Aktör Dediğimiz İnsan, Nasıl Olmalı?..
Hareketlerine Son Derece Dikkat Etmeli..
İş Olsun, Torba Dolsun, Misâli Konuşmamalı..
Oturaklı, Okkalı Ve Zihnen Ağır Kişi Olmalı..
Gönüllere Talip Olmalı Ve Milletin Kâlbinde Yaşamaya Gayret Etmeli..
Lisânı Münasibe Ağırlık Vermeli..
Akl-I Selimden Ayrılmamalı..
Hayatlarının Her Anında Makulû Aramalı..
Siyasetin İçinde Olanlar Öfkesine Hâkim Olmalı..
İnsanları Kaynaştıracak Projeler Geliştirmeli..
Her İşi Meşveretle Yapmayı Hedeflemeli..
Siyasetin İçinde Olanlar, Somurtmamalı..
Gülen Bir Çehreye Sahip Olmalı.. Zira, Abus Ve Donuk Bir Çehre, Vatandaşların Moralini Bozar..
Siyasetin İçinde Olanlar, Hakka İtaatkâr Olmalı Ve Daima Haklıyı Savunmalı..
Siyasetin İçinde Olanlar, Sağa Sola Cevap Yetişmek İçin Çaba Sarfetmemeli..
Sadece İşine Bakmalı..
Ezcümle;
Siyasetin İçinde Olanlar Veya Siyasete Soyunanlar, Geçmişleri Ve Yaşadıkları Zaman İtibariyla, Defosuz Olmalı..
Çünkü Millet Artık Eski Millet Değil Ve Her Şeyin Farkında..
Son Söz;
Evet Kıymetli Dostlar,
Artık Herkes Herkesin Kafa Kağıdını Koynunda Okuyor..
Ve De Vatandaş Zamanı Geldiğinde, Yani Sandığı Önünde Gördüğünde, Teraziyi Çok Hassas Tartıyor Ve Kafasına Uymayanı Affetmiyor..
Vesselâm..
Geceniz Hayırlı Ve Huzurlu Olsun..