Gurbette en iyi yatırım artık gelecek nesillerin eğitimine önem vermek olduğu kadar onlara en iyi kültür ve toplumsal bir miras bırakmaktır. Yazılanları okumak, değerlendirmek önemliyse okuduğunu anlamak ve anadilini konuşabilmek ve o güzel Türkçeyi çocuklarımıza ve torunlarımıza iletebilmek de çok önemli olduğu kadar bizlerin hayattsal vazifelerimizden biridir.
Yapılan araştırmalar 5 buçuk milyon Türk'ün yaşadığı Avrupa'daki Türklerin gelecekte belkide yarısından daha azı Türkçe konuşur olacak. Bu konuda yapılan hatalardan acil dersler çıkararak Türkçemize ne zaman öncelik vereceğiz. Sadece Türkiye'yi sevmekle,Türkiye'ye tatile gitmekle, Türkiye'de yaşananlara duyarlı olmakla, Bayrağımıza sahip çıkmakla herşey hallolmuyor. Sanal alemlerde arslanlar gibi Türkçe döktürmek yetmiyor, o güzel Türkçeyi konuşmak ve yazmakda lazım.Türkçe konusunda hala bir şansımız var. Türkiye Cumhuriyeti devleti yurtdışına gönderdiği öğretmenler vasıtasıyla Kültür dersleri veriliyor tüm yurtdışında. Önemli olan bu kültür derslerine ne kadar ilgi gösterdiğimiz.Çeşitli bahanelerle nerdeyse okul çağındaki çocuklarımızın yüzde 85 i bu derslere katılmıyor. Her sene Türk kültür derslerine katılım sayısı azalırken ne yöneticiler nede vatandaşlarımız hala bu konuya duyarlı değiller. Nerdeyse hiçbir çatı örgütünün, diğer derneklerin bu konuda ne gündemleri var, nede faaliyetleri. Okul aile birliklerine ilgi gösteren oldukça az oysa bu okul aile birlikleri İsviçrenin hertarafına dağılmış olanakları ölçüsünde birşeyler yapmaya çalışıyorlar.
Çare bu konuyu sadece İsviçre'de değil,başta Almanya olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımızın öncelikli olarak gündemlerine almalarıdır. Türkçe konusunda kayıbımızı kıyaslamak için Avrupada yayınlanan günlük gazetelerin ilk çıktığı yıllarda nerdeyse günlük tirajları yüzbinleri bulurken,bugünlerde 5 bini bile bulmayan tirajları en önemli ölçüdür. Hatta Avrupada çıkan günlük gazeteler teker teker kapanırken nedeninin araştırılmamasıda çok önemlidir. Halbuki Avrupa'da Türklerin sayısında bir azalma yok aksine bir artış var. Avrupada basılan günlük Türk gazete sayısında bu kadar azalma olmasının sebebleri ticari değil çünkü Türkçe konuşan Türklerin sayısının azalmasıdır.
Türkçe gazetelerin Avrupa'da sonu gelirken bunun Türkçeninde ölmesi anlamına geleceğini hepimiz anlamamız gerekiyor. Nedenleri hepimiz aslında biliyoruz, Türk ailelerın nerdeyse yarısı çocuklarıyla Almanca ,yine Türk çocukları kardeşleriyle iletişimde tamamen Almancayı kullanmakta bu veriler biraz düşünürseniz oldukça korkunç neticileride beraberinde getirecektir. Gereken ilgi gösterilmezse ilerde Avrupada Türkçe unutulan diller arasına girecek bunun ne kadar kötü neticeler doğuracağını hepimizin düşünme zamanı geldi. İki dillilik büyük bir zenginlik burda bile İsviçrelilerin çoğu anadillerinden başka ikinci bir dili rahatlıkla kullanırken, bizlerin çocuklarına rahatlıkla öğretebileceğimiz Türkçemizi ihmal etmemiz anlaşılır gibi değil. Avrupada yaşasakta köklerimiz Türkiyede ,kökümüzden kopmamanın, koparılmamanın yolu Türkçeden geçiyor. Kimse korkmasın Türkçeyi iyi öğrenmek, iyi bir Almancaya engel değil, İntegrasyona ise hiç engel değil.
Bir sözümde Avrupa yayın yapan Türk TV kanallarına sizlerde biraz daha bu konuya ilgi göstermesseniz, yayınlarınızda sürekli anlaşılmaz bozuk bir Türkçe kullanmaya devam ederseniz,sizlerin de sonu geçmişte Avrupa basılan ve şu anda teker teker kapanan gazetelerin sonu gibi olacak, o saçma sapan reklamlarınıza bile seyirci bulamayacaksınız. Bu konuda acil adımlar atılacaksa; aileler,STK'lar,kafa yoracaklar Türk Kültür derslerine katılım oranının artırılması için seferberlik ilan edilecek. Yeni atanan T.C Bern Büyükelçimizin de bu konuya gereken titizlikle yaklaşacağına inanıyorum. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız ve Kurban Bayramınız Kutlu olsun. Çocuklarımızı Türk kültür derslerine gönderelim,geleceğimize yatırım yapalım.
TEMA VAKFINA ÜYE OL, DESTEK OL,TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN
Üzerinize vazife olmayan işlere karışın : BİR AĞAÇLA KARDEŞ OLUN
Sağlıcakla kalın.