Sanal kumar bağımlılığı nasıl yaygınlaşıyor?

Oyunlaştırma stratejileri, genç bireylerin kumara olan ilgisini pekiştiren önemli bir araç haline geldi. Dijital oyunlar, özellikle çocuklar ve gençlerin sanal kumara yönlendirilmesinde etkili bir rol oynuyor.

Dijitalleşme ve internet teknolojilerindeki hızlı ilerlemeler, kumarın dijital ortama taşınmasına ve sanal kumar bağımlılığının çağdaş toplumlarda önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmesine neden oldu. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) kumar bağımlılığını beynin ödül mekanizmasını etkileyen davranışsal bağımlılıklar kategorisinde değerlendirilen bir bozukluk olarak tanımlıyor. Bu tür bağımlılıklar, beynin dopamin sistemi üzerinde etkili olup bireylerin kumar oynama dürtüsünü kontrol etmelerini zorlaştırıyor. Özellikle çocuklar ve gençler gibi savunmasız gruplar, bu bağımlılıktan derin bir şekilde etkileniyor. Bu durum hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ciddi sonuçlar doğuruyor.

Sanal kumarın dijital platformlar aracılığıyla kolay erişilebilir hale gelmesi sadece maddi kayıplara değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal sorunlara da yol açıyor. Türkiye’de internet erişiminin yaygınlaşması ve akıllı cihaz kullanımının artması, sanal kumar bağımlılığı riskini daha da artırdı. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’deki gençlerin yüzde 80’i sanal kumar platformlarıyla karşılaştı. Bu oran, özellikle çocuklar ve gençler arasında sanal kumar bağımlılığının hızla yayıldığını gösteriyor. Dijital ortamda genç bireylerin korunmasına yönelik yasal düzenlemelere rağmen, bu yaş grubu hala kumar reklamlarının ve oyunlaştırma stratejilerinin etkisi altında kalıyor.

  • Algoritmalar, kullanıcıların daha önce oynadıkları oyunlar, yaptıkları bahisler ve harcadıkları süre gibi verileri toplayarak bireysel profiller oluşturuyor. Kullanıcıların ilgisini çeken oyunların öne çıkarılması da bağımlılık döngüsünü güçlendiriyor

Oyunlaştırma ve reklam stratejilerinin bağımlılık üzerindeki etkisi

Oyunlaştırma, kumar bağımlılığını güçlendiren ve daha geniş kitlelere yayılmasını kolaylaştıran bir strateji olarak ön plana çıkıyor. Oyunlaştırma, ödül sistemleri ve dijital araçların kumara entegre edilmesiyle bireylerde sürekli bir katılım motivasyonu yaratıyor. Oyunlaştırma stratejileri bilinçaltına fark edilmeden işleniyor ve bu stratejiler, küçük yaştaki çocuklardan yetişkinlere kadar geniş bir hedef kitleye hitap ediyor. Kumar platformları, insan beyninin çalışma prensiplerini bilerek, ödül beklentisi yaratan ve dopamin salınımını tetikleyen bu mekanizmaları kullanarak bağımlılığı teşvik ediyor.

Oyunlaştırma stratejileri, genç bireylerin kumara olan ilgisini pekiştiren önemli bir araç haline geldi. Dijital oyunlar, özellikle çocuklar ve gençlerin sanal kumara yönlendirilmesinde etkili bir rol oynuyor. Oyun içinde sunulan küçük ödüller ve kazanma motivasyonu, bireylerin daha fazla oyun oynama eğilimini tetikliyor. Bu süreç, uzun vadede kumar bağımlılığına yol açabilecek bir risk oluşturabiliyor.

Bu durum, sadece oyunlarla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda mobil uygulamalarda yer alan reklamlar aracılığıyla da destekleniyor. Çocuklar ve gençler, bu reklamlarda kullanılan manipülatif tekniklerle sanal kumar sitelerine çekiliyor. Bu reklamlar, genellikle masum görünen içerikler veya çekici unsurlar altında sunularak çocukların dikkatini çekiyor. Böylelikle, oyunlaştırma ve dijital platformların birleşimi, genç bireyleri kumar bataklığına sürükleme potansiyeline sahip güçlü bir mekanizma oluşturuyor.

  • Türkiye’nin çocuklara yönelik sosyal medya ve dijital oyun uygulamalarına erişim konusunda AB ülkelerine benzer düzenlemeler üzerinde çalıştığı biliniyor

Yapay zeka bağımlılığa teşvik ediyor

Teknolojik gelişmeler, sanal kumar bağımlılığının yaygınlaşmasında en önemli faktörlerden biridir. Özellikle mobil cihazlar ve sosyal medya platformları, çocukların ve gençlerin sanal kumara erişimini kolaylaştırdı ve bu da bağımlılık riskini artırdı. Kullanıcıların birkaç tıklamayla anında kumar oynama fırsatına sahip olmaları, bağımlılığı pekiştiren unsurlar arasında yer alıyor. Yapay zeka tabanlı algoritmalar, kullanıcıların oyun oynama alışkanlıklarını analiz ederek kişiselleştirilmiş kumar önerileri sunuyor. Bu algoritmalar, kullanıcıların daha önce oynadıkları oyunlar, yaptıkları bahisler ve harcadıkları süre gibi verileri toplayarak bireysel profiller oluşturuyor. Kullanıcıların ilgisini çeken oyunların öne çıkarılması da bağımlılık döngüsünü güçlendiriyor.

Yapay zeka, kazanç ve kayıp döngüsünü yönetmek için kullanıcılara küçük kazançlar sunarak, onların sürekli bir ödül beklentisi içinde kalmalarını sağlıyor. Sanal gerçeklik (VR) teknolojisi ise kumar deneyimini daha cazip ve gerçekçi hale getirerek, bireylerin kendilerini fiziksel bir kumarhanede oynuyormuş gibi hissetmelerine olanak tanıyor. VR teknolojisi, bireylerde duygusal ve psikolojik bir bağlanma yaratarak, kumar oynama alışkanlığını daha da pekiştiriyor.

  • Yeşilay gibi sivil toplum kuruluşları sanal kumar bağımlılığı konusunda toplumu bilinçlendirmek ve danışmanlık hizmetleri sunmak amacıyla önemli çalışmalar yürütüyor

E-sporlar ve loot box mekanizmaları

Dijital oyunlar ve e-sporlar, gençleri ve çocukları kumar platformlarına çekmenin bir diğer yöntemidir. Özellikle ''loot box'' yani ganimet kutusu mekanizmaları, oyuncuların rastgele ödüller kazanmak amacıyla gerçek para harcadıkları bir şans oyunu formatında işleyerek, gençlerde kumar alışkanlıklarının gelişmesini ve bu alışkanlıkların pekişmesini tetikliyor. E-spor oyunlarında sıkça kullanılan ganimet kutuları, şans faktörüne dayalı yapılarıyla gençlerin risk alma ve ödül arayışına yönelik davranışlarını teşvik ediyor, bu da kumar eğilimlerinin hızla yayılmasına neden oluyor.

Türkiye’de de benzer bir eğilim gözlemleniyor. Özellikle Türkiye’de yasaklanan Discord gibi sosyal medya platformlarında yaygınlaşan ganimet kutusu uygulamaları, gençler arasında büyük ilgi görüyor ve ciddi eleştirilere maruz kalıyor. Bu mekanizmalar, gençlerin dikkatini çekerek kumar davranışlarının yayılmasına yol açıyor ve dijital ortamlarda kumara erişimi daha kolay hale getiriyor. Bu sitelerin gençleri kumar bağımlılığına sevk ettiği, uzmanların vurguladığı bir husustur.

Devlet politikaları ve önleyici stratejiler

Devletler, sanal kumarın yayılmasını kontrol altına almak için çeşitli yasal düzenlemeler uyguluyor. Avrupa Birliği (AB) ve Avustralya gibi ülkeler, yaş doğrulama sistemleri ve oyun içi satın alımları düzenleyen yasalar çıkararak sanal kumarı kontrol altına almaya çalışıyor.

Türkiye’de ise yasa dışı bahis ve sanal kumar, hem ekonomik hem de toplumsal açıdan ciddi bir sorun olarak öne çıkıyor. Bu kapsamda, Türkiye’nin çocuklara yönelik sosyal medya ve dijital oyun uygulamalarına erişim konusunda AB ülkelerine benzer düzenlemeler üzerinde çalıştığı biliniyor.

Türkiye’de yasa dışı kumar piyasasının büyüklüğünün 10 milyar TL'yi aştığı tahmin ediliyor. 2023'de Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), yasa dışı sanal kumar sitelerinin 183 binini engelledi ve bu sitelerin büyük bir bölümünün uluslararası kaynaklı olduğu kaydedildi. Sanal kumarın, uluslararası suç örgütleri tarafından para aklama, çocukları ve gençleri istismar etme gibi amaçlarla kullanıldığına dair çeşitli raporlar bulunuyor. Bu durum, sanal kumarın yalnızca ekonomik bir tehdit olmanın ötesine geçerek, genç bireyler ve toplum için ciddi bir güvenlik sorunu teşkil ettiğini gösteriyor ve buna karşı etkili önlemler alınması gerekiyor.

Yeşilay gibi sivil toplum kuruluşları sanal kumar bağımlılığı konusunda toplumu bilinçlendirmek ve danışmanlık hizmetleri sunmak amacıyla önemli çalışmalar yürütüyor. 2023 verilerine göre, sanal kumar bağımlılığı nedeniyle Yeşilay’a başvuran bireylerin oranı yüzde 37’ye ulaştı. Sanal kumar bağımlılığı, bireyler ve toplum üzerinde ağır ve yıkıcı etkilere yol açıyor. Özellikle çocuklar ve gençler, bu bağımlılık karşısında en savunmasız gruplar olarak öne çıkıyor. Mobil cihazlar, çevrimiçi oyunlar ve e-sporlar aracılığıyla sanal kumara erişim kolaylaştıkça, bağımlılık riski artıyor ve bireyler hem mali hem de psikolojik zararlarla karşı karşıya kalıyor.

Sanal kumar bağımlılığıyla mücadelede aileler, eğitimciler, devletler ve dijital platform sağlayıcılarının işbirliği içinde hareket etmesi büyük bir öneme sahiptir. Bu mücadelenin etkinliği için medya okuryazarlığı, dijital farkındalık eğitimi ve çevrimiçi denetim sistemlerinin güçlendirilmesi kritik unsurlar arasında yer alıyor. Devletlerin yasal düzenlemeler yapması ve toplumsal farkındalığın artırılması bu bağımlılık sorununa karşı atılacak en önemli adımlar olacaktır.

[Dr. Muhammed Ersin Toy, Medya Stratejistidir.]

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri