Özel İflas (Privatkonkurs)

Av. Abdullah Karakök

Bu yazımızda borçluları yakından ilgilendiren önemli bir konuya İsviçre Federal Mahkemesinin iki kararı (Hukuk BGE 5A_78/2016 vom 14.03.2016 ve BGE 5A_915/2014 vom 14.01.2014) ışığında bahsetmek istiyoruz.


İsviçre icra ve iflas kanuna göre bazı şartlarda özel kişiler (şahıslar) iflas etme haklarına sahibdirler. Buna özel iflas (Almanca: Privatkonkurs) adı verilmektedir.


Özel iflasın borçlu için en büyük avantajı borçluya karşı açılmış olan bütün icralar durdurulmakta (aylıktan kesilen haciz miktarıda dahil) ve böylece bütün aylık gelir yine borçluya kalmaktadır. Borçlunun yaşamak için gerekli eşyaları hariç menkul ve gayri menkulleri değerlendirilip alacaklılara paylaştırılır (mesela pahalı bir arabanın satılması). Geri kalan borçlar için kayıp belgesi (Konkursverlustschein) verilir ve bu borçlar için faiz olmaz. Kayıp belgesindeki borçlar ancak borçlu yeni servete kavuşacak olursa icraya verilebilir ve 20 sene içinde zaman aşımına uğrarlar. Böylece borçlu birçok alacaklı yerine sadece icra dairesi ve mahkemelerle tek muhatabı olur.


Borçlu kişi yetkili mahkemeye özel iflas dilekçesini verebilmesinin bir şartı borçlarını ödeme imkanının bulunmamasıdır. Bunun için borçlunun maddi durumunu (gelir, gider ve servet durumu) açıklaması gerekmektedir. Özel iflas davası için yetkili mahkemeler ön ödeme istemektedirler. İsviçre Federal Mahkemesinin aktüel iki kararına göre borçlunun özel iflas istediğinde en azından kenarda belli bir serveti bulunması gerekmekte olduğuna hükmetmiştir. Eğer ön ödeme dışında başka belli bir serveti yoksa özel iflas dilekçesi ret edilmektedir. Gerekçe olarak borçlunun hiçbir mülkiyeti bulunmadığı taktirde, alacaklılara dağıtılacak mal varlığı olmayacağına, bununda özel iflas başvurusunun suiistimali olduğu öne sürülmüştür. Her iki kararda aynı üç hâkimlerin imzası bulunmaktadır. Bu kararlar birçok hukukçular tarafından kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle eleştirilmektedir. Bazı hâkimler, mesela Zürih yerel mahkemesi hâkimi Felix Ziltener, bu kararlara uymayacağını beyan etmiştir. İsviçre Federal Mahkemesinin bu hususla ilgili içtihadını değiştirip değiştirmeyeceği merakla beklenilmektedir.


Avukat Abdullah Karakök ve Avukat ve Noter Atakan Özçelebi, www.hak.ch

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.