Gazetesi Yazar Süleyman Özışık'ın 2015 yılını ''Kudus yılı'' olması için yaptığı çağrıyla öncülük yaptığı geziye çeşitli kesimlerden yoğun katılım oldu.
3-6 EYLÜL YENİDEN
İstanbul'daki kafileye İsviçre'den vatandaşların katılmasını organize eden Sema Coşkun, tura katılamayanların ve sonradan gelen yoğun taleplerin sonrasında bu yılın sonlarında 3 Eylül Perşembe - 6 Eylül Pazar tarihleri arasında yeniden Kudüs'e gezi düzenleneceğini belirtti. Eylül ayındaki Kudüs gezisine Türkiye'den pek çok gazeteci, yazar, siyasetçi ve akademisyenin yer alacak. Kafileye öünümüzdeki aylarda önemli isimlerin katılması bekleniyor.
İsviçre'nin dışında Avrupa'nın her yerinden geziye katılmak isteyenlerin katılabileceğini anlatan Sema Coşkun Ünal, 4 gün süren ziyarettte tüm ziyaretcilerin duygularının tavan yaptığını ifade etti: ''Amaç Filistinli kardeşlerimize , onları orada yalnız bırakmayacağımızı, her fırsatta maddi manevi yanlarında olacağımızı göstermekti. Bizimle her karşılaşan Filistinli'nin " Türkiya!.. Ehlen ve Sehlen, Merhaba!" diyerek bizleri kucaklamaları en çok etkilendiğimiz anlarımızdı. Her Filistinlinin bizlerden tek istedikleri şey onları ziyaret ederek, zalimlere karşı bizlerle omuz omuza olduklarını göstermekti. Allah nasip etti bunu biz yaptık.. Mescid-i Aksa'ya kaleşnikoflu İsrail askerlerinin gözetimi altında da girmiş olsak, caymadan, pes etmeden, biz yeniden o topraklara Sonbahar'da gitme niyetindeyiz''
Kudüs ne anlam ifade ediyor?
"En uzak noktadaki mescit" anlamına gelen Mescid-i Aksa, pek çok peygamberin gelip geçtiği, epeyce bir kısmının da içerisinde metfun bulunduğu, miraç yolculuğunda Hz. Peygamberin uğradığı ve de Hicretten yaklaşık on yedi ay sonrasına kadar Müslümanlar'a kıble olan bir mekan olmasından dolayı Müslümanlar nezdinde ayrı bir değere sahip olan kutsal bir mekandır. Hz. Muhammed'in, Miraç gecesinde Kudüs'e gelerek Mescid-i Aksâ'da namaz kıldığı rivayet edilir.
Hz. Muhammed'in; "Yalnız üç mescide ziyaret için gidilir: Mescid-i Harâm, Mescid-i Aksâ ve benim bu mescidim (yâni Mescid-i Nebî) ." buyurarak methettiği Mescid-i Aksâ, hicretten on altı ay sonraya kadar Müslümanların kıblesi olarak kaldı.