Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının İslam tarihinde önemli bir yeri vardır. Bu ayın onuncu gününe „aşure günü“ denilmektedir. Muharrem ayının İslam tarihinde belli başlı üç önemli özelliği vardır. Birincisi oruç,ikincisi Hicrî takvimin başlangıcı olması,diğeri de Hz.Hüseyin ve evlatlarının Kerbela’da şehit edilmesidir.
Aşure günü, hicri Takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının onuncu günüdür. İslam inancına göre bu günde bir çok önemli olayın meydana geldiği inanılırken bu güne kıymet atfedilir. Aşure,(Aşura) Arapça’da 10 manasına gelen „aşara“ kelimesinden türemiştir. Kelimenin Sâmî diller arasında ortak bir kelime olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, sözcük (ve gün) Yahudilik inancında Büyük Kefaret Günü için kullanılmıştır. Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 kişi hicri 61‘de Muharrem’in onuncu gününde (10 Ekim 680) Kerbelâ’da Yezid‘in ordusunca katledilmiştir. Bunun dışında Aşure Günü’nde gerçekleştiğine inanılan dini açıdan önemli bazı rivayetler de bulunmaktadır.
Bunlar; Hz. Âdem‘in işlediği günâhtan sonra tövbesininkabul edilmesi,Hz. İdris‘in diri olarak göğe yükseltilmesi,Hz. Nuh‘un gemisinin tufandan kurtulması,Hz. İbrahim’in ateşte yanmaması,Hz. Yakup‘un oğlu Yusuf‘a kavuşması, Hz.Eyyub’un hastalıklarının iyileşmesi, Hz. Musa’nın Kızıldeniz’den geçip İsrailoğulları’nı firavun‘dan kurtarması,Hz. Yunus’un balığın karnından çıkması, Hz. İsa‘nın doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükseltilmesidir. Bu olaylar saygın hadiskitaplarının hemen hepsinde geçmektedir.Yahudilerin de bu günü oruçla geçirdikleri,İslam peygamberi Hz. Muhammed’in bu günde oruç tutmayıtavsiye ettiği, Yahudilere Benzememek açısından orucun Aşure günü ile bir gün öncesi veya bir gün sonrası ilâve edilerek tutulmasıgerektiğine inanılır.
Bir İstanbul Masalı
Geçtiğimiz haftalarda bir İstanbul gezisi gerçekleştirelim dedik ve düştük yollara.Çoğunuzun bildiği,bildik yerler olan Sultanahmet,Süleymaniye, Kapalıçarşı, Mısırçarşısı,Eminönü, Galata, Eyüp,Ortaköy vesaire derken bayağı bir yeri gezdik ve gördük. Zaten İstanbul’u İstanbul yapan bu yerlerdeki tarihi ve manevi değerleri. Ama yukardaki yazının başlığında ki gibi masal gibi bir gezi falan yaşamadık. Sebebine gelince , İstanbul o eski İstanbul değil artık.İstanbul denilince akla Şimdilerde keşmekeş olan trafiği, çarpık yapılaşması, 20 Milyon nüfusun oluşturduğuo kalabalık şehir geliyor.Tabi ki bu kadar büyük bir nüfusa sahip şehrin sorunlarıda büyük oluyor. Umarım İstanbul’un tarihi ve manevi değerleri bu sorunlar arasında kaybolup gitmez. Sonuç olarak İstanbul’u gören bilenlerin şu cümle ağızlarından dökülüveriyor.‘İstanbul’da gezeceksin ama yaşamayacaksın.’
Turist olmadanTurizm olmaz
Türkiye için gerçekten turizm çok önemli ve olmazsa olmaz gelir kaynaklarından bir tanesi. Son zamanlarda Türkiye’nin içindeki ve dışındaki düşmanlar,hainler, teröristler bu önemli gelir kaynağını kurutmak adına her türlü eylemi gerçekleştiriyor. Amaç Türkiye’yi güvenli olmayan bir yer gibi gösterip turisti burdan kaçırmak.Avrupalı turist zaten havadan nem kapan bir karektere sahip olduğu için bu söylem ve eylemlerden etkileniyor.Şahsen kendimin de gözlemlediği bir şey var ki bu yıl Türkiye gerçekten turist yönünden en kısır yıllarından birini yaşıyor. Buda hem işletmelere hem acentalara ayakta kalma açısından ciddi anlamda zorluk yaşatıyor. Avrupalı Türkler olarak tatillerimizi lütfen Türkiye’de yapalım Türkiye’ye, turizme destek olalım.
Bir LezzetNoktası
Değerli okurlar, bundan sonra her ay sizlere bizzat kendim ziyaretedip yemeklerini test ettiğim bir lezzet mekanının adresini sizlerle paylaşacağım Bu ayki lezzet durağımızın adı 100% (Yüzde Yüz). Badenerstrasse 217, 8003 Zürich adresindeki bu küçük ama lezzeti büyük olan mekanın köfteleri muhteşem. Ayrıca etli pidesini de tavsiye ederim. Ve en önemlisietleri helal kesim.
Günün Sözü
Anne babaları huzur evine göndermektense,huzuru kendi evinde yaşatmak iyiliktir.