MEDYA DEPREM VE AFET ANLARINDA BİLGİLENDİRİCİ DAVRANMALI

Kısa adı TİMEF olan Tüm İletişim ve Medya Federasyonu tarafından Ünye ilçesinde Medya’nın Deprem ve Afet Dili konulu çalıştay düzenlendi.

İçişleri Bakanlığı tarafından finanse edilen proje çalıştayına akademisyenler , kentsel dönüşüm uzmanları ve Türkiye’nin farklı illerinden gelen gazeteciler katıldı.
Çalıştayın açılış konuşmasını TİMEF Genel Başkanı Gazeteci Şakir Gürel yaptı. Gürel konuşmasında depremlerde ve diğer afet hallerinde medyanın kullandığı dile dikkat çekti. Toplumları galeyana getirecek bilgi paylaşımından, kaostan başka bir sonucun çıkmayacağını hatırlatan Gürel bu projenin dili düzeltmeye dönük yapıldığını söyledi.
Daha sonra konuşmacılar söz aldı.
İlk konuşmacı Ordu Büyükşehir Belediyesi İştiraki Orkent A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mimar Nihat Şen oldu. Şen konuşmasında Afet Yönetiminde İletişim ve Medya konusunu anlattı.
Şen afet esnasında medyanın zaman ve mekan kavramı olmaksızın her an toplumu bilgilendirme imkanına sahip olduğunu dile getirirken; medyanın hem öncesinde hem de sonrasında afete ilişkin önemli rollerinin olduğunu söyledi.
Şen sözlerini şöyle tamamladı.
“Toplumun afetlere ilişkin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi medya üzerinden hızlıca yapılabiliyor. Herkes bir şekilde medyayı takip ediyor. Sosyal medya sayesinde 2012 yılında ABD’de meydana gelen Sandy Kasırgası’nda 20 milyon twett atılmış. Bu sayede insanlar gelen tehlike ve tehlike esnasında yaşanan kayıplara ilişkin hızlı bir şekilde bilgilendirildiler.
Türkiye’nin % 42’sinin 1. Derecede deprem bölgesinde yer aldığını biliyoruz. 6 Şubat depreminde 11 il olumsuz etkilendi ve yıkıcı hasarlar medyada geldi. Bu depremle birlikte özellikle sosyal medyanın afete yönelik her konuda doğru ya da yanlış bilgilendirmeler yapıldığını gördük. Bozuk iletişim dili yanlış bilgilerin hızlıca yayılmasında etkili olmuştur. Çok sayıda manipülatif haber yapılmıştır. Bu depremde vatandaşlarımızın %73’ünün depremle ilgili gelişmeleri sosyal medya üzerinden takip ettiklerini görüyoruz. Afet esnasında toplumu yanıltıcı paylaşımların yapıldığı gerçeğinden hareketle bu yapının ve kullanılan dilin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği aşikardır.
Deprem ve doğal afetler neticesinde eğitici, öğretici yayınlar önemlidir. Burada medya araçları önemli bir görev görecektir.”
Çalıştayın 2. konuşmacısı Neotektonik ve Deprem Uzmanı Ordulu Prof. Dr. Hamit Haluk Selim idi. Prof. Dr. Selim konuşmasında belli bir ölçeğin altında kalan sarsıntıların deprem olarak değerlendirilmediği bir ortamda pek çok televizyon kanallarında hayatında fay hattı dahi görmeyenlerin, konunun uzmanı olmayanların depremi ve sonuçlarını tartıştıklarını üzülerek izlediğini anlatırken; deprem ve afet gerçeğiyle ilgili çalıştayın Ordu’da yapılıyor ve kendinin de Ordulu olması hasebiyle çarpıcı bilgiler verdi.
Selim konuşmasında şu bilgileri aktardı.
“Fayı arazide, yerinde takip etmek gerekiyor. Doğru olan, medya kuruluşlarının sahada olanlardan aldığı gerçekçi bilgileri takipçilerine aktarmalarıdır. Siz depremi soruyorsunuz onlar konuyu heyelana, sele, su baskınına, çığa veya tsunamiye çekiyorlar. Dolaysıyla bu tür isimleri haberlerinizin, programlarınızın dışına çıkartın.
Dünyada 20’ye yakın plaka tektoniği var. Bu plakalar 200 milyon yıldır kırılıyor ve hareket ediyor. Ordu ili Avrasya plakası içerisinde yer alıyor. Ülkemiz 4 ayrı plakayla irtibatlıdır. Olası bir depremde Ordu ve çevresi sağa doğru hareket edecektir. 6 Şubat depreminde ise 11 il sola doğru kaymıştır. Yine bu depremde yer yüzünde 404 km yırtık oluşmuştur. Ordu ve çevresinde kıyılardaki yerleşim alanları zemin açısından çok kötü durumdadır. Buralar sıvılaşmanın kaçınılmaz olduğu yerlerdir. Mesela Ordu merkezde Düz Mahalle ve Yeni Mahalle yapı stoğu olası bir depremde risk altındadır. Buralar zemin açısından dayanımsız olan dolgu ve alüvyon çökellerinden oluşan yerleşim alanlarıdır.
Peki deprem ve afetler için neler yapılabilir.
Kentsel dönüşüm ve planları,
Yeni yerleşim alanlarının belirlenmesi,
Mevcut yapılarda iyileştirme, onarım ve güçlendirme,
Toplumsal bilinç,
Eğitim ve yerel yönetimle işbirliği,
Afet Yönetimi ve Deprem Master Planı
Evlerin yenilenmesinde halk-devlet işbirliği- finans modelleri geliştirilmeli.”
Konuşmacılardan Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetim Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Baz da “Doğal Afetler Gerçeği ve Şehirlerimizin Varlığı” konulu sunumunda deprem gerçeğine dikkat çekti.
Baz, sayısal verilere değindiği konuşmasında ülkemizde depremin yanında sel, su baskını, heyelan gibi afetlerinde sıkça görüldüğünü, yerleşim yerlerinin %92’sinin, nüfusun %95’inin, büyük sanayi merkezlerinin %98’inin ve barajların da %93’ünün deprem bölgelerinde olduğunu bildirdi.
Afet ve acil durum yönetiminde medyanın rolüne de değinen Prof. Dr. İbrahim Baz sözlerini şöyle tamamladı.
“Afetler öncesinde ve sonrasında ilgili kuruluşlar ile medya arasında doğrudan çalışma ilişkileri kurulmalı. Bilgilendirici, ve yönlendirici yayın faaliyetleri yapılmalı. Medya üzerinden bu faaliyetlerin toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırılması sağlanmalı. Habercilik faaliyetleri kapsamında afet alanından aktarılan görüntüler ve bilgiler kamuoyundan doğru bilgilendirmede etkili oluyor. Medya afetle ilgili konuların ve hassasiyetlerin görünülürlüğünü artırarak kamuoyunda bunlara dair farkındalık yaratılabilir. Medya afetlerin doğru yönetilmesi için yönlendirmeler yapabilir.”
Gazeteci Celal Toprak konuşmacılarım ardından söz aldı ve konuşmalar esnasında medyaya çok yüklenildiğini ileri sürdü. Gazeteci Toprak sorunların çözümü için ortak akıl üretmek gerektiğini söyleyerek “Hiç birimiz masum değiliz.” dedi.
Peki ne yapabiliriz?
“Kentsel dönüşüm maalesef başımızın en büyük derdi.” diyen Toprak şunları söyledi.
Yanlışları tekrarlamayalım. Doğru kentsel dönüşüm uygulamalarını desteklemeliyiz. Medyanın görevi yaşananları doğru olarak aktarmaktır. Medya reytingi yüksek tutmak isteyecektir. Bunu anlayabiliriz. Kamusal tarafımız da var. Kamu yararına olan işleri kesinlikle öne çıkarmalıyız. Medya kendi içinde yayınlarına dikkat etmeye çalışıyor. Yapmayanlar da var mı? Evet var. Başta İstanbul’da kentsel dönüşümün hızlıca uygulanması gerekiyor. Doğru politikaları her zaman destekleriz ve haberini yaparız.”
Sonra soru cevap bölümüne geçildi.
Bu bölümde söz alan Gazeteci ve Eski Milletvekili Hasan ÖZ “Bugün çalıştayın konusunu iyi anlayalım. Bulunduğumuz yerlerde afet ve deprem bilincini geliştirmek adına adımlar atabiliriz.” dedi.
Öz bunu bir prensip haline getirmek gerektiğini belirtti.
Çalıştayın sonunda TİMEF Genel Başkanı Şakir Gürel tüm katılımcılara ve konuşmacılara teşekkür etti. Ardından konuşmacılara plaketleri verildi.
Çalıştay toplu fotoğraf çekimi ve öğle yemeği ile sona erdi.
Çalıştay için bir de sonuç bildirgesi ve rapor hazırlanarak kitapçık haline getirilecek.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri