Yıllardır globalleşme diye modeller sunan ekonomistler, dünyamızın yaşadığı ekonomik krizler karşısında ortalıktan yok olup gittiler. Globalleşme modelinden geriye zincirleme iflaslar, faiz artışları, yüksek enflasyon ve hammadde yetersizliği gibi enkazlar bıraktılar. Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki başkasının hatası sizi de etkileyebiliyor. Bugün dünya böyle bir evreye girmiş bulunuyor. “Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması bizi etkilemez” diyemezsiniz. Küresel ticarette herkes herkese muhtaç. “Bu zamanda gemisini kurtaran kaptandır”, ayrıca herkes dalgalı denizler için biçilmiş kaftan değildir. Ancak bazı kişiler, bu krizlerle şaşırtıcı bir şekilde başa çıkabilirler. Çok kriz görmüşler çok tecrübe elde eder. Türkiye ve Türk insanı, krizlerle baş etmeyi birçok ülkeden daha iyi bilirler. Bir zamanlar Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak isteyenler, şimdi iflaslarla karşı karşıya kaldılar. Dünyanın yaşadığı bu krizden Türkiye kriz tecrübesiyle ya az zayiatla ya da güçlenerek çıkacaktır. Türkiye güçlenirse bizler de güçleneceğiz demektir. Türkiye’yi güçlü kılacak en önemli unsur siyasi istikrar ve iş insanlarının başarısı olacaktır.
Bitmek tükenmek bilmeyen zorluklar silsilesini avantaja çeviren bireyler, başarılı girişimcilerdir. Karşılarına çıkan engeller onları daha da güçlendirir ve başarılarını artırır. Başkaları paniğe kapılırken (ya da büyük maddi zarara girerken) onlar sakinliğini korur, duruma el koyar ve tüm fırsatları değerlendirirler. Bu tür engellerle karşı karşıya kalan girişimciler, Intel’in eski Ceo’su Andy Grove’un şu cümlelerle açıkladığı bir dönüşüm sürecine girerler: “Krizler, kötü şirketleri batırır. İyi şirketler, krizleri atlatır. Büyük şirketler ise krizler sayesinde gelişirler.”
Uymanlar kriz anında yapılması gerekenleri şöyle sıralamışlar.
Serin kanlılığınızı koruyun
Krizden doğacak fırsatları araştırın.
Bakış açınızı değiştirin
Daha önce hiç yapılmamış bir şeyi başarabileceğimize inancınız olmalı. ”Mümkün değil” gibi ifadeleri hayatınızdan çıkarın. Korkmayın!
Kuralları umursamayın.
Hedeflerimize ulaşabilmek için bazen böyle çağdışı ve baskıcı düzenlemeler karşısında cesurca hareket etmemiz gereken zamanlar olur. İşe yarayan her şey geçerlidir.
Öngörülü davranın
Öngörülü girişimcilerin yaptığı gibi, zihnimizde ters gidebilecek şeylerin provasını önceden yaparak gafil avlanmaktan kaçınabiliriz. Başınıza gelebilecekleri hiç aklına getirmediği için şok yaşayan ve geri çekilen rakiplerimizi gölgede bırakabilirsiniz.
Kadere rıza gösterin
Olumsuzluklar karşısında göz yaşı dökmekle, öfke ve çaresizlikle beslenemeyiz. Her zaman tutku ve enerjiyle yolumuza devam edin kaderinize rıza gösterin.
Müşteri sayısını genişletin
Siz siz olum müşteri havuzunuzu genişletin ki belki eski müşterileriniz ekonomik sıkıntıya girdiği için sizinle olan ticaretini kesebilir. Bu durumda yaşayacağınız kaybı yeni müşterilerle telafi edebilirsiniz.
Acil durum plan hazırlayın
Acil durumlarda ne yapacağınızı bilmek olay gerçekleştiğinde yaşayacağınız ve muhtemelen elinizi ayağınıza dolaştıracak süreçten kurtulmanızı sağlar.
Müşterinin kaybı,
Mevcut nakit akışında azalma, satışlarda sert bir düşüş veya şirketlerinizden birini kapatma mecburiyetinde kalma durumu halinde için ikinci hatta üçüncü bir yol hazırlığında olmalısınız. İş sahanızla alakalı talepleri iyi araştırın. Geçmiş dönemdeki ekonomik durgunlukları izi analiz edin. Bu konuda tecrübeli olanlardan destek alın.
Bütçe kısıtlamasına hazırlık yapın.
Kriz anında tek seçeneğiniz geçici süreyle harcamaları azaltmak olacaktır. Hangi noktada bütçe kısıtlamasına gitmeniz gerektiğini net bir biçimde belirleyin. Bir veya birkaç yıla neleri yitirme ihtimali olduğunu hesap edebilmeniz gerekiyor.
Alternatif gelir kaynakları oluşturun.
Gelir kaybını önleme yolunda birden fazla seçeneğe yatırım yaparak başarısızlık ihtimalini en aza indirmenin bir diğer yolu da, farklı gelir kaynakları oluşturmakta geçiyor ki bu durum müşteri havuzunuzu genişletmenin de ötesinde farlı sahalardan gelir getirmesine yarayacaktır.
Dünyanın birçok başarılı iş insanı, yaşadıkları krizlerden çıkabilmek için bu ilkeleri kullandılar. Ekonomistler, hilafsız olarak yüzbinlerce şirketin iflas edeceğini ön görüyorlar. Belki bu şirketleri alarak kabul görmediğimiz Avrupa Birliği’ne girip de şirketlerini kurtarırız.
Not: Bu yazıda yeniisfikirleri.net sitesinden istifade edilmiştir.