Çin Hak Cumhuriyetinin Hubei eyaletinde yer alan Wuhan şehrindeki “Huanan” isimli bir deniz ve et ürünleri pazarından kaynaklandığı düşünülen yeni virüsün, daha önceki yıllarda salgına neden olan SARS ve MERS gibi korona tipi virüs ailesine ait olduğu belirtilen Covid-19 virüsü Çin'den başlayıp dünyanın tamamına yayıldı. Çin'den sonra Avrupa kıtası virüsün merkezi haline geldi. Yaşlı Avrupa ikinci dünya savaşından sonra en büyük krizle karşı karşıya kaldı. Avrupa'da onlarca yılda oluşan Avrupa Biriliği korona virüsüyle maalesef yerle bir oldu. Ortada ne birlik kaldı ne birlikte hareke etme. Virüsten en çok etkilenen İtalya tek başına bırakıldı. Her ülke kendi çanını derdine düştü. Televizyonlar sosyal medya ve gazetelerde en çok okunan haberlerin başında korona virüsü haberleri geliyor.
Günlük maç ve siyasi yorumların yerine "Korona" yorumları ilk sırada yer almaya başladı. Ağzı olan konuşuyor. Sosyal medya korona tavsiyeleriyle dolup taşıyor. Hatta muhalifler icraatın başındakileri bile korona önlemleri ile vurmaya çalışıyor. Doktorlar yetersiz kalınca suçlu olarak din görevlileri gösteriliyor. Neymiş bu kadar İmam Hatip açılayacağına bu kadar Cami yapılacağını hastane ve doktor yetiştirilseymiş korona ile mücadele edilirmiş. Vatikan'ın korona virüsünün merkezi olan İtalya'da olduğunu hatırlamak bile istemiyorlar. Siz konuya korona diye başlayın bulunduğunuz toplumda bakın ne korona uzmanları çıkıyor.
Herkes uzman da korona virüsüne gücü yeten kimse yok. Oysa uzmanların tavsiyelerine uyulsa kısa bir zamanda bu illetten az zayiatla kurtulacağız. Kaza ve kaderimizi, başımıza gelecekleri bilmediğimiz için, tedbir almak gerekir. Tedbir almak, sebeplere yapışmak dinimizin emridir. Tedbir tevekküle aykırı değildir. Önce sebeplere yapıştıktan sonra tevekkül edilir. Hükümetler uzmanlarını bir araya getirerek Covid-19 virüsüyle mücadele edebilmek için önce virüsün yayılmasını hızlı bir şekilde yayılmasını engellemek için önlemler alıyor, sonra mevcut virüsü kontrol altına tutup sonra da imha etmeye çalışıyor. Bu üç merhale de her kes bu kurallara uymalı ve otoriteye yardımcı olmalıdır. Faraza bilgilerle kendi doğrultularıyla hareket ederse yanlış yapmış oluruz. Diğer yandan virüsle yatıp virüsle kalkarsak daha tehlikeli bir hastalık olan "Koranayak" oluruz.
Koronayak Ruh Hali ve Koronafobi kimseye güvenememe, hiçbir kanıt olmasa da tehdit altında olduğuna inanma, aşırı şüpheci olma, yetkililerin kesin bir şeyler saklandığına inanma, bu inançtan dolayı her söylenene şüpheyle yaklaşma, sosyal olarak izole olma, temelsiz komplo teorilerine inanma, insanların sözlerinde başka anlamlar arama gibi daha pek çok kötü ve gerçek dışı düşünceler insanlar arasında korona virüsten daha hızlı bir şekilde insanı hasta eder. Koronayak hali virüsün etkisinden daha da tehlikeli olduğunu unutmayalım. Temennimiz insanlığı teslim alan korna virüsüne karşı alınan önlemlerin ve geliştirilmekte olan aşıların bir an önce hastalara ulaştırılmasıdır. Unutmayalım tedbir bizden takdir Allah'tandır.