Liv Hospital Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op.Dr.Deniz Gökalp Kaya, Myom leiomyom veya fibroid olarak adlandırılan ve kadınlarda en sık histerektomi (rahim alma) nedeni olan bu hastalığın rahim kas hücrelerinin kanseröz olmayan bir şekilde tümoral büyümesi olduğunu anlatarak, “Üreme çağındaki kadınların yüzde 20-40’ında bu iyi huylu tümör görülmektedir. Genetik, hormonal ve çevresel faktörlerin gelişiminde rol oynadığı düşünülen bu sorun adet öncesi dönemde çok çok nadir görülürken menopoz sonrası ise küçülmekte ve sıklığı azalmaktadır. Miyom problemi olan kadınlarda hiçbir şikayet olmayacağı (asemptomatik) gibi, düzensiz kanama, fazla miktarda adet görme, bazen kasık ağrısı şikayetleri ve kısırlık şikayetleri bulunabilmektedir” diye konuştu.
Miyomların yerleşim yerine göre yüzde 55 uterusun dış duvarında (subseröz), yüzde 40 uterusun içinde (intramural) ve yüzde 5 uterusun içinde (submüköz ) olarak bulunurlar. Ayrıca vajinaya sarkan veya daha değişik yerleşimlerde de nadiren görüldüğünü anlatan Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Deniz Gökalp Kaya, “Miyomu olan çoğu kadın kısır değil iken yüzde 5-10 infertil kadında miyomlar görülmektedir. Miyomlar yerleşim veya büyüklüğüne göre kısırlık nedeni olabilmektedir. Sperm geçişini engelleyerek, sperm veya embriyonun taşınmasını bozarak, tüpleri bloke ederek, endometriumun kan akımı ve büyüklüğünü değiştirerek kısırlığa neden olabilmektedirler. Vajinal muayene, vajinal ultrasonografi ve bazen gereken diğer görüntüleme yöntemleri ile miyom tanısı konulmaktadır. Tanı koyulduktan sonra hastanın şikayetlerine göre miyomların tedavi edilip edilmemesine karar verilir. Şikayete ve hastanın durumunun bireyselleştirilmesi ile konservatif, medikal veya cerrahi tedavi kararı hasta ile tartışılarak alınır. İnfertil hastalarda cerrahi miyomun yerleşim yerine, büyüklüğüne, cerrahi tecrübeye göre açık(abdominal), laparoskopik veya histeroskopik yollarla yapılabilir” şeklinde konuştu.