ZÜRİH- Yaptığı kültür etkinliklerini bir yenisini ekleyen İsviçre Türk Diyanet Vakfı İTDV-İTDV-İVATİ ortaklığı ile, Endülüs İslam Devletinin 8 asır hüküm sürdüğü İspanya’nın İber yarımadasına düzenlediği kültür gezisi büyük ilgi gördü. Geziye katılanlar Malaga, Cordoba Büyük cami, Granada Elhamra Sarayı gezerek Endülüs medeniyetinin son kalıtılarını görme fırsatını yakaladı.
ITDV Komisyon Başkanı Büşra Cirit, Endülüs biz Müslümanlar için önemli olduğu kadar Avrupa için de çok önemli bir eğitim ve kültür merkezidir. Avrupa, yakaladığı medeniyeti Endülüs’den alarak yükseldiğini belirterek Avrupa’da yaşayan her Türk genci Endülüs medeniyetini yerinde tanıyarak atalarının neleri başardığını görerek örnek almalıdır. İTDV-İTDV-İVATİ ortaklığı ile Endülüs kültür gezilerini çok önemsiyor, sıkça turlar düzenlemeyi planlamış bulunuyoruz. Özellikle aileler gençlerimizi bu gezilere göndermelerini bekliyoruz” çağrısında bulundu.
Aynur hanımın rehberlik yaptığı gezide 711 ile 1492 yılları arasında hüküm süren Endülüs devletinin günümüz İspanyasında ayakta kalan eserleri ispanya’da en çok ziyaret edilen yerler arasında ilk sıralarda yer aldığını ifade eden Schaffhausen din görevlisi İbrahim Keskinsoy, Endülüs Medeniyeti'nin Avrupa’nın egitimine yaptığı katkıların sayılamıyacak kadar fazla olduğunu söyledi. Keskinsoy, “Endülüslü Müslümanların kurduğu üniversiteler Avrupa üniversitelerinin atası durumundadır. İber Yarımadası'ndaki üniversitelerde öğrenim gören Avrupalı öğrenciler, yeni eğitim yöntemleriyle geri dönmüşlerdir.
Avrupalılar bilimin deneysel metodunu Endülüs ilim adamlarından öğrendi. Arap rakamları ve onlu sistemi Batıyla tanıştırmıştır. Kurtuba’da altı yüz bin kitap bulunan bir kütüphane yapıldı.
Endülüs üniversitelerinde olmak ayrıcalıklı bir durumdu. Hastane, sağlık önlemleri ve yemek konusunda Avrupa Endülüsden çok şeyler öğrendi. Avrupalı Astronomi ilmini Endülüslü alimlerden aldı. Denizcilik tarım, endüstri, suyun ve rüzgarın gücü kullanılarak yapılan değirmenler kaldıraçlar hepsi Endülüs medeniyetinin insanlığa hediyesidir. Endülüsü tanımak gençlerimize büyük bir öz güven verecektir. Hele hele Endülüsün son Sultanı Ebu Abdullah, ailesiyle birlikte Gırnata’dan ayrılırken hıçkırıklara boğulur.
Annesi Aişe Sultan o anda oğluna, tarihe geçen şu sözleri söyler: -Ağla oğlum ağla! Zamanında savunamadığın vatanın için şimdi kadınlar gibi ağla!..Bu tarihi ikaz hepimizin kulağına küpe olmalıdır” dedi.