İsviçre'ye PKK Tepkisi/video

Türkiye'nin Bern Büyükelçisi İlhan Saygılı, İsviçre makamlarının terör örgütü PKK yandaşlarına verdiği destek nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını söyledi.

Haber: Cemil Baysal

BERN - Türkiye'nin Bern Büyükelçisi İlhan Saygılı, İsviçre makamlarının terör örgütü PKK yandaşlarına verdiği destek nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını söyledi.

Türkiye'nin Bern Büyükelçisi İlhan Saygılı, İsviçre makamlarının terör örgütü PKK yandaşlarına verdiği destek nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını söyledi. Büyükelçi Saygılı, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminin ardından geçen iki yılda yaşananları İsviçreli gazetecilere anlattı. Büyükelçilik rezidansında düzenlediği basın toplantısında Saygılı, "Soruşturma süreçlerinde, FETÖ'nün ne denli şeytani bir yapı olduğunu tekrar tekrar anlıyoruz." dedi. Saygılı, Türkiye'nin FETÖ'yle yurt içindeki mücadelesinin, delillerin gün geçtikçe somutlaşmasıyla hızlanan dava ve soruşturma süreçlerinin de etkisiyle derinleştiğini belirterek, şöyle konuştu:

"FETÖ'yle uluslararası alandaki mücadelemiz de kararlılıkla sürmektedir. Bunu, Türkiye'nin uluslararası alandaki terörle mücadele çabalarının bir uzantısı olarak görüyoruz. FETÖ, gerek mali kaynak olarak gerek örgüte militan devşirme anlamında elindeki en etkili araç olan eğitim kurumlarını teker teker kaybetmektedir. 30'u aşkın ülkede yüzlerce FETÖ okulu ve dershanesi kapatılmış, devlet kontrolüne alınmış veya Maarif Vakfına devredilmiştir."

İsviçre'deki FETÖ kurumlarının da benzer bir kaderi paylaştığını müşahede ettiklerini vurgulayan Saygılı, terör örgütünün ABD'deki yapılanmasının da FBI tarafından mercek altına alındığına dikkati çekti. Saygılı, İsviçre Konfederasyonu'na darbe sonrasında Türkiye ile sergilediği dayanışmadan dolayı teşekkür etti.

"İyi terörist, kötü terörist olmaz"

İsviçre'deki tren garlarında bölücü terör örgütü PKK'nın reklamlarına izin veren İsviçre Federal Demiryollarının, Türk toplumunun terörün kurbanlarına dikkati çeken ilan talebini geri çevirmesi,Cenevre kentinde toplu ulaşım sağlayan tramvaylara YPG/PKK terör örgütü yandaşlarınca reklam verilmesi ve terör örgütü yandaşlarının ülke genelinde izinsiz gösterilerine göz yumulmasıyla ilgili soru üzerine Saygılı, "Tüm bunlardan tek kelimeye hayal kırıklığı duyuyoruz." dedi.

"Bu çifte standardı anlamakta zorluk çekiyoruz." ifadelerini kullanan Saygılı, PKK terör örgütünün bazılarının İsviçre'de yaşadığını bildiklerini söyledi. Saygılı, Zürih'teki tren garında PKK reklamlarına izin verilmesinin ardından resmi makamlara müracaat ettiklerinde, "Bu ülkede özgürlük var isteyen herkes dilediği gibi reklam verebilir." cevabını aldıklarını ama İsviçre Türk Toplumunun (İTT) terörün kurbanlarına dikkati çeken ilan talebinin ise geri çevrildiğini anımsattı. İsviçre makamlarını PKK konusundaki çifte standarda son verme çağrısında bulunan Saygılı, "İyi terörist, kötü terörist olmaz. Terörist teröristtir." değerlendirmesinde bulundu.

Büyükelçi Saygılı“niçin yabancı basın mensuplarına sunduğu bilgilerin bayi başlıkları:

-2 yıl geçti-
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETO) 15 Temmuz tarihli darbe teşebbüsünün üzerinden iki yıl geçti. Bu darbe girişimi, Fetullah Gülen ve işbirlikçilerinin tarafından, demokratik meşru Hükümetimize ve Anayasal düzenimize karşitezgahlandı. 15 Temmuz gecesi, 251 vatandaşımızı şehit verdik. Binlerce yurttaşımız yaralandı.
 

-Mücadelemiz sürüyor-

Darbe girişiminin ikinci yıldönümünde, bugün gelinen aşamada Türkiye, terörist darbe girişiminin yıkıcı etkilerini silmeye devam etmektedir. Mücadelemiz kararlılıkla sürdürülmektedir.
-Ohal uygulandı ve uygulama 18 Temmuz“da sona erecek-
Bilindiği üzere, darbe teşebbüsünün sebep olduğu kaotik şartlar, Anayasamızda tanımlanan Olağanüstü Hal tedbirlerine başvurmayı zorunlu kıldı. Başta FETO olmak üzere terör ile mücadelede gerekli önlemleri en hızlı ve etkin biçimde alabilmek için Olağanüstü Hal’e başvuruldu. Ancak, Olağanüstü Hal tedbirleri, hukukun çizdiği sınırlar içerisinde ve keyfiyetten uzak biçimde, yalnızca terörle mücadele amacına matuf olarak uygulandı. Bilindiği üzere, Olağanüstü Hal, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de dâhil uluslararası insan hakları sözleşmelerince benimsenen uygulamalardır. Öte yandan, Olağanüstü Hal’in, demokrasilerde arzu edilmeyen ve ancak şartların zorunlu kıldığı varoluşsal tehlikeler karşısında başvurulduğunu biliyoruz. Türkiye’de de bu sebeplerden ötürü ilan edilen Olağanüstü Hal, 18 Temmuz itibariyle sona erdirilecektir.
-Kurumlardaki temizlik-
Darbe sonrası süreçte, kamu kurumlarımızı terör örgütü üyelerinden temizlemek için büyük uğraş verdik. 15 Temmuz sonrasında 125 bin kişi kamu görevinden çıkarıldı. Bunlardan 40 bini kamu görevine iade edildi.
-FETO’yle yurt içindeki mücadelemiz-
Delillerin gün geçtikçe somutlaşmasıyla hızlanan dava ve soruşturma süreçlerinin de etkisiyle derinleşmiştir. FETO mensuplarının dehşete düşüren faaliyetleri kanıtlarıyla ortaya konulmaktadır. Darbe girişimini tezgahlayanlar, FETO destekçileri ve bu kişilerin FETO elebaşısı Gülen ile bağları şüpheye mahal vermeyecekler biçimde ortaya çıkmıştır. Bu soruşturma süreçlerinde, FETO’nun ne denli şeytani bir yapı olduğunu tekrar tekrar anlıyoruz. Açıkça söylemek gerekirse, darbe gecesi yaşananların yalnızca “buz dağının görünen yüzü” öldüğünü da görüyoruz.

-Bazı Örnekler-
- FETO’nun Emniyet yapılanmasını konu alan bir soruşturmada, yaklaşık 5 bin kişiden oluşan bir FETO yapılanmasının tüm Emniyet personelini takip ederek, 277 binini fişlediğini öğrendik.
- FETO’nun örgütsel iletişim ağı konumundaki,“Whatsapp”  benzeri bir mesajlaşma uygulaması olan“Bylock” mesajlarını deşifre ettik.
- Bilindiği üzere, “Bylock”un kullanımı, FETO üyeliğine dair çok güçlü bir kanıt teşkil etmektedir. Bu noktadan hareketle, FETO’nunBylock’un FETO’yle bağlantısını sulandırma amacına da yöneldiğini gördük.
Örgütle bağlantısı olmayanların da “Bylock” kullanıcısı olduğu izlenimi yaratmaya çalışan bir tezgahı deşifre ettik. Bu durumun anlaşılmasıyla, “Bylock” kullanıcısı olduğu zannıyla işlem gören 11 bini aşkın kişinin mağduriyetleri telafi edilmektedir.
- FETO mensuplarının kamu kurumlarına sızmak için ülke çapındaki sınavlarda yolsuzluklar yaptıklarını, sınav sorularını çaldıklarını ve yandaşlarına servis ettiklerini  detespit ettik.
-FETO’yle uluslararası alandaki mücadelemiz-
Bu alandaki mücadelemiz kararlılıkla sürmektedir. Bunu, Türkiye’nin uluslararası alandaki terörle mücadele çabalarının bir uzantısı olarak görüyoruz.  FETO tehdidine dair farkındalığın arttırılması bizim için önemlidir. Yabancı kamuoylarında FETO’nun, kendisini lanse etmeye çalıştığı şekilde eğitim ve hayır işleriyle uğraşan toplumsal bir hareket olmadığının yavaş da olsa anlaşıldığını görmek memnuniyet vericidir. FETO, gerek mali kaynak olarak, gerek örgüte militan devşirme anlamında elindeki en etkili araç olan eğitim kurumlarını teker teker kaybetmektedir.
-Feto okulları-
30’u aşkın ülkede yüzlerce FETO okulu/dershanesi kapatılmış/devlet kontrolüne alınmış veya Maarif Vakfı’na devredilmiştir. İsviçre’deki FETO kurumlarının da benzer bir kaderi paylaştığını müşahede ediyoruz.

FETO’yle uluslararası alandaki mücadelemizin ikinci boyutu da, dost ve müttefik ülkelerin resmi tutumlarıdır.2017 yılının Temmuz ayında Türk basınına  mülakat veren dönemin Birleşik Krallık Büyükelçisi, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında bu grubun olduğunu gayet iyi bildiklerini ifade etmiştir.
 

-Avrupa Bakanı”nın görüşü-
Avrupa Bakanı Alan Duncan, 15 Temmuz’u bu grubun mu gerçekleştirdiği yolundaki soruya yanıt olarak "İ thinktheanswer has to be, in largepart, in terms of significantinvolvement, yes."şeklinde yanıt vermiştir. Duncan, ayrıca FETO’nun devlet kurumlarına sızmasını da "clearandsystematıcınfiltration of theentireapparatus of governmentby a group of peoplewho, aş a statewithinthestate, trytoovertürnthestate," şeklinde açıklamıştır.
 

-Almanya`nın konuya bakışı-
Almanya’nın da konuya yaklaşımında dikkat çekici gelişmeler yaşanmıştır.  “Der Spiegel” dergisinde 2018 yılının Haziran ayında yayınlanan makale, AFC Bakanlığı tarafından yayınlanan bir rapora atfen FETO taraftarlarının ön yıllarca doğrudan devlet kurumlarına, özellikle polise ve yargıya sızdığı konusunda hemfikir olduğu, örgütün katı bir hiyerarşik yapılanma sergilediğine dikkat çektiği kaydedilmektedir. Keza, AFC Dışişleri Bakanlığı, Anadolu Ajansı’nın sorduğu bir soruya“Elimizdeki tüm bilgiler ışığında, Gülen hareketi üyelerinin Türkiye’deki darbe girişimine katılmış olduklarını dışlayamayız” yanıtını vermiştir.
FETO’nun ABD’deki yapılanmasıFBI tarafından mercek altına alınmış haldedir.
Bu noktada, İsviçre Konfederasyonu’nun darbe sonrasında ülkemizle sergilediği dayanışma için teşekkürlerimi yinelemek istiyorum.

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İsviçre Haberleri