20. Yüzyıl
Milletler Cemiyeti’ne 1920 yılında, Avrupa Konseyi’ne de 1963 yılında katıldı. I. Dünya Savaşı’nda tarafsızlığını ilan edip, savaşa girmedi. II. Dünya Savaşı’nda da tarafsızlığını açıklayan ülkeye, bir Alman müdahalesi planlansa da bu gerçekleşmemiştir. Müdahalenin gerçekleşmemesinin nedenlerinden biri olarak General Henri Guisan önderliğindeki İsviçre Silahlı Kuvvetleri’nin seferberliğe geçmesi gösterilir. Bazı İsviçre vatandaşlarının Yahudi Soykırımı esnasında elde edilen paraların aklanmasına yardımcı oldukları, dolayısıyla ülkenin tarafsızlığına gölge düştüğü iddialarının yanı sıra İsviçre; Almanya ve Mihver Kuvvetlere karşı yürütülen casusluk faaliyetlerinde de bir merkez hâline gelerek yenilmelerine yardımcı olmuştur. Kantonlarda kadınlara oy hakkı 1959 yılından itibaren verilmeye başlandı. 1971 yılında federal düzeyden sonra, 1990 yılında Appenzell Innerrhoden kantonunda oy hakkı verildi. 1979 yılında Bern kantonunun bazı kısımları bağımsızlıklarını kazanarak yeni Jura kantonunu kurdular. 18 Nisan 1999’da İsviçre halkı ve kantonlar, tamamen gözden geçirilip yenilenmiş bir federal anayasanın kabulü yönünde oy kullandı.
21. yüzyıl
İsviçre 2002 yılında Birleşmiş Milletler’e tam üye oldu. EFTA (Avrupa Serbest Ticaret Alanı)’nın kurucu üyesi olan EEA (Avrupa Ekonomik Alanı)’nın bir parçası değildir. Avrupa Birliği’ne üye olmak için Mayıs 1992 tarihinde başvuru yapılmış, Aralık 1992’de EEA için yapılan referandum sonucunda (EEA konusunda referandum yapan tek ülke İsviçre’dir) halkın EEA’ya girişi kabul etmemesi üzerine bu konuda başka bir girişimde bulunulmamıştır. Bu tarihten sonra AB konusunda çeşitli referandumlar yapılmasına rağmen, bunlar ülke içindeki marjinal gruplar tarafından başlatılmış ve hükümetin desteğini almamıştır. Yine de İsviçre yasaları AB yasalarıyla uyumlu hâle gelmek üzere yavaş yavaş düzenlenmektedir ve hükümet Avrupa Birliği ile bir dizi karşılıklı antlaşma imzalamıştır. Avusturya’nın 1995 yılında AB’ye girmesiyle birlikte İsviçre ve Lihtenştayn tamamen AB ile komşu olmuştur. 5 Haziran 2005’te İsviçreliler yüzde 55’lik çoğunlukla Schengen antlaşmasına katılmayı kabul etmişlerdir. AB yorumcuları bu sonucu geleneksel olarak izolasyonist bir ülke olarak nitelendirilen İsviçre’nin bir iyi niyet gösterisi olarak değerlendirdiler.
Siyasi yapı
Çift meclisli İsviçre parlamentosu Federal Meclis, Federal Konsey’den ayrı olarak temel iktidar merkezidir. Federal Meclisi oluşturan Eyaletler Konseyi ve Ulusal Konsey yasa çıkarmak da dâhil olmak üzere her açıdan eşit güce sahiptir.1999 anayasasına göre, federasyona özel olarak delege edilmemiş tüm güçler kantonların elindedir. Eyaletler konseyinin 46 üyesi (her kantondan iki ve yarım kantondan bir olmak üzere) doğrudan her kantonda seçilir. Ulusal Konsey’in 200 üyesi ise nispi temsil esaslarına dayanarak seçilir. Her iki meclise seçilenlerin görev süresi 4 yıldır. Referandumlar yoluyla her yurttaş federal hükümet tarafından kabul edilmiş yasaların geçerliliğini sorgulayabilir ve federal anayasaya düzeltme yapılmasını isteyebilir. Bu haklar İsviçre’yi doğrudan demokrasi uygulanan bir ülke yapmaktadır.
Yürütme erki ve devlet başkanlığı görevi yedi üyeden oluşan Federal Konsey’de toplanmıştır. Her ne kadar anayasaya göre Meclis Konsey üyelerini seçse ve denetlese de, yasama sürecini yönlendirme ve federal yasaları uygulama konusunda Federal Konsey yavaş yavaş önde gelen bir role kavuşmuştur. Özel temsil görevlerini yürütmek üzere konseyi oluşturan yedi kişi içinden bir kişi bir yıllığına İsviçre Konfederasyon Başkanı olarak seçilir.
1959 yılından Aralık 2003’e kadar Federal Konsey’de İsviçre’nin dört önemli siyasi partisi, federal meclisteki temsil oranlarına göre oluşan "sihirli formüle" göre temsil edilmiştir: 2 üye Hristiyan Demokratlardan (CVP/PDC), 2 üye Sosyal Demokratlardan (SPS/PSS), 2 üye Liberal Demokratlardan (FDP/PRD), ve 1 üye de İsviçre Halk Partisinden (SVP/UDC). Konseydeki bu geleneksel üye dağılımı herhangi bir yasa ile tanımlanmamıştır ve 2003 seçimlerinden sonra Hıristiyan Demokratlar ikinci sandalyelerini, o yıl meclis seçimlerinde en güçlü parti olarak çıkan İsviçre Halk Partisine kaptırmıştır. Federal Yüksek Mahkeme’nin görevi kanton mahkemelerinden gelen temyizlere ve federal yönetimin idarî kararlara bakmaktır. Yüksek Mahkeme yargıçları, altı yıllık görev süresi için Federal Meclis tarafından seçilir.
Kantonlar (eyaletler)
İsviçre Konfederasyonu 26 kantondan oluşmaktadır:
*Bu kantonlar Eyaletler Konseyi’nde tek üye ile temsil edilir.
Kantonların nüfusu 15.000 (Appenzell Innerrhoden) ile 1.253.500 (Zürih) arasında ve yüzölçümü de 37 km2 (Basel-Stadt) ile 7.105 km2 (Graubünden) arasında değişir. Kan-ton-lar-daki belediyelerin toplam sayısı 2.889’dur. İsviçre içinde iki anklav (kuşatılmış toprak) bulunur: Almanya’ya ait olan Büsingen ile İtalya’ya ait olan Campione d’Italia. Avusturya’nın Vorarlberg eyaletinde 11 Mayıs 1919 tarihinde yapılan referandum sonucunda halkın yüzde 80’i eyaletin İsviçre Konfederasyonuna katılması önerisini destekledi. Ancak Avusturya Hükümeti’nin, Müttefik kuvvetlerin, İsviçre liberallerinin, İtalyan İsviçrelilerin ve Fransız İsviçrelilerin karşı çıkmasıyla bu gerçekleşmedi.
Doğrudan demokrasi
1848 federal anayasanın uygulanmaya başlandığından beri İsviçre dünya üzerinde eşi benzeri olmayan bir hükümet sistemine ev sahipliği yapmaktadır. Doğrudan demokrasi. Parlamenter Demokrasi’nin vazgeçilmez öğeleri olan meclis ve konseyler de bulunduğundan kimi zaman bu sistem yarı-doğrudan sistem olarak da adlandırılır. Doğrudan demokrasisinin federal düzeydeki araçları halkın hakları denilen anayasal girişim ve referandumdur. Kanton ve belediye düzeyinde de bu araçlar daha geniş ve farklı olarak uygulanmaktadır. Meclis tarafından onaylanmış bir yasanın geçerliliğini sorgulamak isteyenler eğer yasanın çıkmasından sonraki 100 gün içinde yasaya karşı 50.000 imza toplayabilirlerse federal bir referandum isteğinde bulunabilirler. Bu durumda yasanın kabulü ya da reddi için ulusal düzeyde ve basit çoğunluk ile karar verilen bir oylama yapılır. Federal bir yasaya karşı sekiz kanton birleşerek de referandum isteğinde bulunabilir.
Benzer şekilde yurttaşlar bir anayasal değişikliği 18 aylık bir süre içinde destekleyen 100.000 imzaya ulaşabilirlerse federal anayasal girişim ile ulusal oylamaya gidebilirler. Meclis anayasal değişiklik isteğini tamamlayıcı olarak karşı öneri getirebilir ve seçmenler her iki önerinin kabulü durumunda seçeneklerini oy pusulalarında işaretler. Anayasal değişikliklerin, ister meclis tarafından getirilmiş ister anayasal girişimle sunulmuş olsun kabul edilmesi için hem ulusal düzeydeki oylamanın sonucunun çoğunluğu hem de kantonların sonuçlarının çoğunluğu olmak üzere çifte çoğunluk aranır.
Enerji politikası
İsviçre’de üretilen enerjinin yüzde 15’i nükleer enerji ve yüzde 85’i hidroelektrik kaynaklıdır. 18 Mayıs 2003 tarihinde, Moratorium Plus adındaki halk girişimi yeni nükleer enerji santrallerinin yapımını yasaklayan yasanın uzatılmasını istedi. Ancak hem Moratorium Plus hem de Electricity Without Nuclear girişimleri bu sefer kabul görmedi: Moratorium Plus yüzde 41.6 evet ve yüzde 58.4 hayır oyu; Electricity Without Nuclear yüzde 33.7 evet ve yüzde 66.3 hayır oyu aldı.
Ekonomi
İsviçre dünyanın önde gelen refah ülkelerinden birisidir.Buna karşılık hayat pahalılığı üst düzeydedir. 2007 rakamlarına göre İsviçre’nin GSMH’sı 424 milyar US dolar ile sıralamada 20. durumdadır. Kişi başına düşen gelirde ise 58 bin 84 US dolar ile dördüncü sıradadır. Rekabet edebilme konumunda ise İsviçre ABD ve Singapur’un önünde birinci sırada yer almaktadır. İsviçre bu konumuyla ekonomisi en istikrarlı ülkelerin başında gelmektedir. Bu başarının sebeplerinden birisi de, ülkedeki fyat istikrarıdır. Ayrıca kalkınma hızı 1994’ten beri ortalama yüzde 1,8 oranında seyrederken, 2008 yılında kalkınma hızı 2,4’e çıkmıştır. İsviçre’de işsizlik oranı da Mayıs 2011 rakamlarına göre, yüzde 2,9’dur.
En değerli markalar ve endüstri
Ülkenin en değerli markaları; Nescafe (Nestle), Credit Suisse, UBS ve Zurich’tir. GSMH’nın büyük bir bölümü anlık üretimden ve hizmet sektörlerinden kaynaklanır. Başta saat endüstrisi olmak üzere, makina üretimi ve tekstil sektörleri geçtiğimiz yüzyıla kadar ülke ekonomisinin lokomotifi durumundayken, bugün kimya – ilaç ve gıda endüstrisi ön plandadır. Ayrıca tıb tekniği de dünya çapında giderek yükselen sektörlerdendir.
Ulaşım sektörü
En önemli gelir kaynaklarından birisi de ülke içi ücretli karayolu ulaşımıdır. Dev tüneller ve otoyollar inşaa edilerek ücretli geçişle hem bu yatırımların finansmanı hem de hazineye önemli miktarda ek gelir sağlamaktadır. Ülke nüfusunun yoğunlaştığı orta kesimde halk, otoyollara en fazla 10 km mesafedeki yerleşim merkezlerinde mukimdir. Daha seyrek yerleşim bölgelerinde ise şehirlerarası yollar yaygındır. Coğrafi yapı nedeniyle yolların bir kısmı kışın ulaşıma kapalıdır.
2006 yılı rakamlarına göre yollarının 1.758 km’si otoyol olmak üzere, toplam 71 bin 298 km’dir. Ülke büyük bir refah içerisinde olmasına rağmen halkın yüzde 43’ü şehirlerde, toplu taşıma araçlarını kullanır. İsviçre’de toplu taşıma ağı, en iyi çalışan sektörlerden biridir. Halkın yüzde 20’sinin de otomobili yoktur. Burada ilginç bir yasağı da hemen belirtelim; Graubünden Kantonu sınırları içinde 1926 yılına kadar motorlu araç kullanmak yasaktı. Her otomobil otoyollar ve bazı özel bölümler hariç her yolu ücretsiz kullanabilir. Otoyollar ise yıllık 40 İsviçre frangı karşılığında yeşil – beyaz renkli kartla otomobillere serbesttir. Ücretli yol konusunda en meşhur özel uygulamalardan birisi ise St. Bernhard Tüneli geçişidir. Kamyonlar ve yük araçlarıyla ilgili ücretin belirlenmesi ise, aracın konumuna göre elektronik olarak yapılmaktadır. Burada gidilen mesafe ve aracın emisyon kategorisi baz olarak alınıyor.
Coğrafya
İsviçre, 41.285 km2 yüzölçümü, 7,4 milyonluk nüfusu ile görülmeye de-ğer kü-çük bir ülkedir. Kilometre-ka-re-ye 182 kişi düşen ülkede, üç ana topografik alan bulunur: İsviçre Alpleri, İs-viç-re platosu ve Jura Dağ-la--rı. Alp-ler, ülkeyi orta ve güne-yin-den kateden yüksek sıra-dağ-lar-dır. İsviçre Alpleri’nin yük-sek do-ruk-ları arasında (en yük-sek zir-vesi 4.634 metrelik Du-four Zir-ve-sidir) bazılarında bu-zul bulunan sayısız va-di yer--alır. Buralarda doğan Ren, Rhône, Inn, Aare ve Ticino gi-bi Av-ru-pa’-nın başlıca nehirleri Ce--nev--re, Zürih, Neuchâtel ve Kons-tanz Gölü gibi göllere dö--kü--lür. Ülkenin da-ha yoğun nü--fu--sa sahip olan ku-zey kıs-mı diğer bölgelere göre düz--lük sayılır. İklim genel ola--rak ılı-man olsa da yük-sek dağ-lar-daki zorlu şart--lar--dan ül-ke-nin güney ucundaki sıcak Ak-de-niz ik-li-mi-ne kadar böl-ge-den bölgeye değişiklik gös-te-rir. Yük-sek dağ-lar-la ay-rı-lan bir-çok va-di-nin var-lı-ğı ne-de--niy--le eko-sis-te-m has-sas-tır ve neredeyse her va-di-de ken-di-ne özgü eko-lo-ji-ler oluş-muş-tur. Diğer dağ ve yükseltilerde bulunmayan zengin bitki örtüsü vardır.
İsviçre’nin Peynirini, çikolatasın ham maddesini oluşturan sütün kalite 4bin metreye aşan alp dağlarında yetişen yüzlerce çeşit oları yiyen koyun ve ineklerinin sütünde gelmektedir.
Ülkede kanton sayısı çok olunca düzenlenen sokak şenlikleri de ayrı bir renk cümbüşüne dönüşüyor. Fastnach dedikleri oruç sonunda eğlenceler çok renkli geçer.
İsviçre’nin dört resmî dili vardır: Kuzey ve Orta İsviçre’de Almanca (% 64), batıda Fransızca (% 20.4), güneyde İtalyanca (% 6.5) ve güneydoğuda Graubünden kantonunda küçük bir azınlık tarafından konuşulan Romanş (% 1). Federal hükümet dört resmî dili de kullanmak zorundadır.