Daha önce de oylamaya sunulan ancak red oyu alan Taslak, vergilerden çok teşviklerin yer aldığı şekilde yenilendi. İsviçre halkı, haziran 2021'de gerçekleştirilen CO₂ yasasını %51,6 oy oranıyla reddetmişti. Çevreden sorumlu Federal Danışman Simonetta Sommaruga, bu reddin tüm iklim politikasını reddetmek anlamına gelmediğini ifade etmişti. Bu yasanın başarısız olmasının sebebinin özellikle vergilerden kaynaklandığı belirtilmişti. İsviçre Halk Partisi (UDC), evlerin bütçe üzerindeki finansal etkileri konusunda kampanya yürüttü. Buna göre halk, 18 Haziran 2023'te, yeni projede tekrar oylama yapacak.
İsviçre İklim Koruma Derneği tarafından 27 Kasım 2019'da Bern Parlamentosu’nda sunulan, "Buzullar İçin İnisiyatif" ile iklim dosyasını ele aldı. Bu metin, 2050 yılında petrol ve gazı yasaklamayı amaçladığı için uzun tartışmalara neden oldu.
Tartışmalara neden olan taslak, "İklim Koruma, Yenilik ve Enerji Güvenliğinin Güçlendirilmesi Hakkında Federal Kanun Tasarısı" adıyla "İklim Kanunu" olarak da adlandırılan bir karşı öneri ile vücut bulamadı. “İklim kanunu” tasarısı memnuniyetle karşılandığı için taraflar, “Buzul için inisiyatif” kanununu “şartlı” olarak geri çektiler. Ancak İsviçre Halk Partisi UDC, düzenlediği referandumla başarılı olarak girişimi yeniden harekete geçirme fırsatı yakaladı.
3,2 milyar destek
Görüşülen yasa, İsviçre'nin Paris Anlaşması'nı 2017'de onaylamasına uygun olarak 2050 yılına kadar sera gazı salınımını "sıfır" oranına ulaşmak için esnek bir takvim oluşturmayı içeriyor. Yenilenebilir enerji konusunda da teşvikler içeren yasa, kirliliği önlemek isteyen ev sahiplerine on yılda 2 milyar frank bütçe ayrılmasına olanak sağlıyor. İşletmelere de enerji tüketiminde yeniliğe gitmeleri için 1,2 milyarlık bir destek sağlanacak olan yasadaki diğer büyük düzenlemede ise bu kez hiçbir verginin yer almaması.
İsviçre çok küçük
CO₂ yasasına karşı çıkarak çıkarılmasını engelleyen İsviçre Halk Partisi UDC, 9 Ocak'ta İklim Kanunu'na karşı çıkmak için bir referandum başlattı. UDC Valais Ulusal Konseyi üyesi ve UDC İsviçre Genel Başkan Yardımcısı Céline Amaudruz, referandumun gerekli olduğunu ifade ettiği açıklamasında, "İklim Kanunu İsviçreli halkın iradesine aykırıdır ve bu nedenle onu reddetmek gerekiyor" savunmasını yaptı.
İklim Kanunu, İsviçre'nin sera gazı salınımını sıfıra indirmesini hedefleyen bir dizi önlemi içeriyor. Kanun, özellikle enerji, inşaat, ulaşım ve tarım sektörlerinde sera gazı emisyonlarını azaltmak için çeşitli tedbirler öngörüyor. Ayrıca, İsviçreli şirketlerin yurtdışındaki faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını da azaltmalarını gereken tedbirler alıyor.
Ancak UDC, referandumda İklim Kanunu'na karşı çıkarak, kanunun İsviçre ekonomisine zarar vereceğini savunuyor. Parti, kanunun işletmelere ek maliyetler getireceğini ve istihdamı olumsuz etkileyeceğini iddia ediyor.
Referandum sonucunun, İsviçre'nin iklim politikalarında önemli bir rol oynayacağı belirtiliyor.
İsviçre, Paris İklim Anlaşması'nı imzalayan ülkeler arasında yer alıyor ve hedefi 2050 yılına kadar net sıfır salınıma ulaşmak. Bu hedefe ulaşılması için İklim Kanunu'nun yürürlüğe girmesinin ve uygulanmasının önemli bir adım olacağı kaydediliyor.