Bu konuda birçok görüş ve yaklaşım mevcut. Özellikle, şeker tüketiminin sağlık üzerindeki olumsuz etkileri ve obezite gibi sağlık sorunlarına yol açtığı bilinmektedir. İsviçre’de şeker tüketiminin azaltılmasına yönelik bazı gönüllü önlemler alınmış olsa da, zorlayıcı yasal düzenlemeler henüz yürürlüğe girmemiştir.
Bazı parlamenterler ve sağlık uzmanları, şekerin bağımlılık yapıcı etkilerine dikkat çekiyor. Örneğin, şekerin beyindeki ödül devrelerini uyararak tıpkı uyuşturucular gibi bağımlılık yarattığını savunuyorlar. Bu görüşe göre, şeker tüketimini azaltmak için daha katı yasal düzenlemeler gerekmektedir. Ancak, güçlü bir gıda endüstrisi lobisi, bu tür önlemlere karşı çıkmakta ve daha gönüllü yaklaşımların yeterli olduğunu savunmaktadır.
Şekerli gıdaların reklamlarının yasaklanması önerisi, özellikle çocuklar arasında artan obezite oranlarını düşürmek amacıyla gündeme gelmiştir. Birçok ülke bu tür reklamları sınırlamakta ve şeker vergileri gibi önlemlerle şeker tüketimini azaltmaya çalışmaktadır. Ancak İsviçre’de bu tür önlemlerin hayata geçirilmesi, güçlü lobilerin ve siyasi engellerin varlığı nedeniyle zor görünmektedir.
Sonuç olarak, İsviçre’de şekerli gıdaların reklamlarının yasaklanması konusu, halk sağlığı ile endüstri çıkarları arasındaki dengeyi bulmaya yönelik zorlu bir tartışma olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tartışmanın nasıl sonuçlanacağı ise zamanla belli olacaktır.