FIZ Pazartesi günü yayınladığı yıllık raporunda, mağdur sayısının önceki yıllara göre arttığına dikkat çekti. Artışın kısmen “Avrupa göç rejimi ve göçmenler üzerindeki İsviçre politikasından” kaynaklandığını savundu. Örgüt 2021’de 289 kişinin insan ticaretine maruz kaldığını kaydetti.
FIZ, Ukrayna’da Şubat 2022’de başlayan savaşın, kaçış yolları güvenli ve yasal göç yolları olduğunda, insanların insan kaçakçılığı mağduru olma olasılığının daha düşük olduğunu belirtti. Çoğunluğu kadın ve çocuklar olmak üzere yaklaşık yedi milyon insan Ukrayna içinde yerinden edildi veya İsviçre de dahil olmak üzere diğer Avrupa ülkelerine kaçtı.
Geçen yıl FIZ’in yardımda bulunduğu insanların üçte ikisi İsviçre’de istismar edilmişti. Yardım arayan göçmenlerin üçte biri Latin Amerika ve Karayipler’den ve dörtte biri Avrupa’dandı. Yaklaşık %35’i seks işçisiyken, dörtte birine yakını aile içi şiddete veya sömürüye maruz kalmıştı.
FIZ, erkek ve emek sömürüsü mağdurlarından daha fazla sayıda talep aldığını da kaydetti.
Örgüt, Avrupa’daki Schengen bölgesi “kalesinin” üçüncü ülkelerden gelen insanlar için yasal göçü imkansız hale getirdiğini ve onları bir bağımlılık durumuna zorladığını savundu. Göçmenlerin yalnızca kayıt oldukları ilk ülkede sığınma başvurusunda bulunabilecekleri Dublin anlaşmasının, mağdurların istismarcıların eline geri gönderilmesine yol açtığını da sözlerine ekledi.
Örgüt ayrıca, İsviçre’de yabancılar yasasının aile içi şiddet mağdurlarını yeterince korumadığını, çünkü ülkede ikamet etmek, ev içi taciz vakalarında bile genellikle bir eşin yanında kalmaya bağlı olduğunu öne sürdü.