Bu çocuklar, zorlu yaşam koşulları altında ağır psikolojik sorunlarla mücadele ediyor. Travma, şiddet ve yalnızlık gibi sorunlar, çocukların hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı üzerinde derin yaralar açıyor. Uzmanlar, bu çocuklar için daha fazla psikososyal desteğin sağlanması ve güvenli yaşam alanlarının oluşturulması gerektiğine dikkat çekiyor. Yardım sistemindeki yetersizlikler, çocukların gelecekteki sağlığını ve refahını ciddi şekilde tehdit ediyor.
Araştırmalar, bu çocukların genellikle savaş, yoksulluk ve ayrımcılık gibi ağır yaşam deneyimlerine maruz kaldığını gösteriyor. Göçmen çocuklar, evlerinden uzak, yabancı bir ülkede hayata tutunmaya çalışırken yalnızlık ve dışlanmışlık hissi ile de başa çıkmak zorunda kalıyorlar. Bu durum, çocukların psikolojik sağlığını olumsuz etkileyerek intihar eğilimlerini artırabiliyor. Yardım sisteminin sunduğu temel hizmetler ise bu sorunlarla başa çıkmak için yetersiz kalıyor.
Çocukların karşılaştığı bu sorunlar, sadece bireysel birer sağlık sorunu olarak değil, toplumsal bir kriz olarak değerlendirilmeli. Uzmanlar, göçmen çocukların daha iyi bir geleceğe sahip olabilmesi için hükümetin ve yardım kuruluşlarının acilen daha fazla kaynak ayırması gerektiğini vurguluyor. Toplumun en savunmasız kesimi olan bu çocukların korunması için acil önlemler alınması çağrısında bulunuluyor.