İsviçre 1815'ten beri tarafsızlık politikasını resmi olarak uygulayan en eski ülkedir. İsviçre'nin tarafsızlığı uzun ve istikrarlı bir tarihsel kökene dayanmaktadır. Rusya ve Ukrayna savaşına kadar, sürekli tarafsız devlet statüsünde olan İsviçre'nin, özellikle 2. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında, bazı konularda benimsediği davranışlara ve aldığı kararlara yönelik olarak son zamanlarda canlanan ilginin temelinde, bu davranış ve kararların İsviçre'nin tarafsızlık statüsü ile bağdaşıp bağdaşmayacağı tartışması yatmaktadır. Bir çok uluslararası sorununun İsviçre’de konuşulup çözüm odaklı çalışıldığına şahit olmuşuzdur.
Aslında İsviçre’nin tarafsızlık politikası 1815’den çok öncesine dayanıyor.
İsviçre'nin siyasi bir ilke anlamında tarafsızlık statüsünü seçmesi, 1674'de Federal Diet Meclisinin Helvetia Konfederasyonu'nun, çıkan savaşta herhangi bir tarafa müdahale etmeyeceği ve tarafsız olduğu beyanıyla somutlaşmaktadır. Bir zamanlar komşularıyla sayısız çatışma içine giren İsviçre'nin tarafsızlığı seçmesi, uluslararası hukuk anlamında kendine özgü bir temele dayanmaktadır.
Bu ülkenin tarafsız kalmayı seçmesinin yanında, onun bu statüde kalması yönünde 1815 Viyana Kongresi'nde uluslararası boyutta bir anlaşmaya varılmıştır. Son işgal tecrübesini Helvetia Cumhuriyeti olarak yapılandığı dönemde Fransız hegemonyası ile yaşayan İsviçre'nin sürekli tarafsızlığı, Viyana Kongresi'nde üzerinde fikir birliğine varılan bir uluslararası beyanname aracılığı ile ilân edilmiştir. İsviçre resmi olarak 207 yıl sonra, Rusya ve Ukrayna arasında çıkan savaşa, Ukrayna tarafındayım diyerek bu tarafsızlık ilkesini bozmuştur.
İsviçre vatandaşlarının bir çoğu bu tarafsızlık ilkesinin bozulmasından memnun değil. Elbette dünyada yeni güç dengelerinin kurulduğu bir döneme giriyoruz ve böylesi çetrefilli bir dönemde isviçre, Rusya Ukrayna savaşında tarafsızlığını bozmaya etrafında bulunan ülkeler tarafından siyasi olarak biraz da mecbur bırakıldı diyebiliriz.
Tarafsızlık Anayasa'da sabitlenmiş olsa da, yasalarda İsviçre'nin tarafsız bir ülke olarak nasıl davranması gerektiğine dair kesin hükümler bulunmuyor. Bu sebepten İsviçre’de konuyla ilgili bir referandum düzenlenirse, vatandaşlar 'tarafsız olmanın' tam olarak ne anlama geldiği konusunda söz sahibi olabilir ve bu hükümleri kendi belirleyebilir.