Bu girişim, Credit Suisse'in çöküşüyle ortaya çıkan ve İsviçre devletinin önemli bir müdahalesini gerektiren mali kargaşanın ardından geldi.
"Batmak için çok büyük" terimi 2007-09 mali krizi sırasında önem kazanmış, büyük bankaların başarısızlığının yarattığı sistemik riske ve bunların çöküşünü engelleyen örtülü devlet garantilerine dikkat çekmişti.
Bu tür riskleri azaltmak için bankaları bilançolarını güçlendirmeye zorlayan düzenlemeler hayata geçirildi. Yine de Credit Suisse'in dahil olduğu son kriz, mevcut kuralların devlet desteğine ihtiyaç duyulmasını önleyecek kadar sağlam olmadığını ortaya koydu.
Credit Suisse'in yaşadığı zorluklar, UBS tarafından devralınmasıyla sonuçlanmış ve İsviçre hükümeti tarafından İsviçre Ulusal Bankası'ndan (SNB) sağlanan 168 milyar İsviçre Frangı likidite desteğiyle kolaylaştırılmıştır.
Bu olay, İsviçre'nin "batmak için çok büyük" düzenlemelerinin iki yılda bir güncellenmesini erteledi ve İsviçre finans piyasası gözlemcisi FINMA, SNB, bir uzmanlar paneli ve Finansal İstikrar Kurulu (FSB) dahil olmak üzere çeşitli kuruluşlardan iyileştirme çağrılarına yol açtı.
Önümüzdeki tekliflerin kilit yönleri arasında sermaye tamponlarının artırılması yer alıyor. Uzmanlar, UBS'nin 2023 sonunda bildirdiği %4.7'lik orandan önemli bir artışla %20 veya daha fazla öz sermaye oranlarını koruması gerektiğini öne sürdüler.
İsviçre parlamentosunun alt kanadı daha önce sistemik öneme sahip bankalar için asgari %15'lik bir ağırlıklandırılmamış öz sermaye oranını desteklemişti. UBS, ipotek gibi ürünleri daha maliyetli hale getireceğini ve ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini savunarak bu kadar yüksek bir orana karşı çıkmıştır.
Likidite bir başka odak noktasıdır. Credit Suisse geçen yıl müşteri güveninin azalması nedeniyle önemli bir dijital banka kaçışı yaşadı ve sadece Mart ayında on milyarlarca doların çekilmesine yol açtı.
SNB'nin acil likidite yardımı, kısmen Credit Suisse'in gerekli teminatı yeterince hazırlamamış olması nedeniyle yetersiz kaldı. Buna karşılık SNB şimdi bankalarla birlikte çalışarak daha geniş bir yelpazede ticari krediler ve Lombard kredileri de dahil olmak üzere likidite için rehin verebilecekleri varlık türlerini genişletiyor.
Devlet likidite desteği ya da kamu likidite desteği (PLB) kavramı da değerlendirilmektedir. Bu mekanizma, bir bankanın acilen fona ihtiyaç duyduğu ancak yeterli teminata sahip olmadığı durumlarda hükümetin SNB'ye kredi garantisi vermesine olanak tanıyacaktır.
Bu tür bir acil durum desteğinin faydası konusunda genel bir fikir birliği olsa da, bu hizmetin UBS'ye maliyeti tartışma konusudur. Hükümet yıllık birkaç milyon franklık bir ücret önermiştir, ancak bazı eleştirmenler ücretin önemli ölçüde daha yüksek olması gerektiğini savunmaktadır.
Ayrıca FINMA, İngiliz modeline benzer bir Üst Düzey Yöneticiler Rejimi'nin uygulanmasını savunmuştur; bu rejim, kararlara ilişkin yönetsel hesap verebilirliği net bir şekilde tanımlayacaktır. Bu öneri, yeterli hesap verebilirlik olmaksızın yöneticiler tarafından alınan aşırı risklerin altını çizen Credit Suisse krizinin ardından gelmiştir.
Bu öneriler, İsviçre makamlarının mali sistemi güçlendirmek ve gelecekteki krizleri önlemek için kapsamlı bir çabasını temsil etmektedir. İsviçre hükümetinin planının Credit Suisse'in çöküşünden çıkarılan dersleri ele alması ve bankacılık sektöründe daha fazla istikrar sağlaması bekleniyor.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.