Pandeminin etkisini 2023 rakamlarıyla aşmış olacak İstanbul Havalimanı 100 milyonu ne zaman geçecek, hedefinde neler var? İstanbul Havalimanı (İGA) CEO’su Kadri Samsunlu ile Güney Kore Seul’de gerçekleşen Uluslararası Havacılık Konseyi – ACI (Airport Council International) Müşteri Deneyimi Küresel Zirvesi’nde yeni gelişmeleri, yatırım planlarını konuştuk. Dün zirveye ve alınan ödüllere yönelik bilgileri Samsunlu’nun da bilgilendirmeleriyle detaylıca paylaştım. Bugün daha çok İstanbul Havalimanı’ndaki yeni gelişmeleri yazacağım. Şimdi aldığım notlar eşliğinde sözü Kadri Samsunlu’ya bırakıyorum.
4 senede 100 milyonu aşabiliriz
Avrupa’daki havayolu şirketleri hâlâ pandeminin zararları ile mücadele ederken İstanbul Havalimanı, bu yıl pandemi öncesi yolcu sayısını yüzde 10 aşarak 75 milyonun üzerine çıkacak. Havacılıkta hedef belirlerken 3-4 yıl bile çok uzun bir süre ama planlarımıza göre 4 sene içerisinde 100 milyon yolcuyu geçerek, dünyada en fazla yolcu ağırlayan ilk 5 havalimanı arasına gireceğiz.
Halihazırda havalimanımıza 130 ülkeden yolcu geliyor. Uçuş bağlantı kabiliyetimiz çok iyi, giderek de yeni şehirler ve havalimanlarıyla zenginleşiyor. 10 yıl önce neredeyse “sıfır” olan İstanbul’a gelen transit yolcu oranı, bugün yüzde 35-40 oranlarına çıktı. Dış hat yolcusunun yarısını transferler oluşturuyor. Bunu en önemli paydaşımız Türk Hava Yolları’nın (THY) büyük katkılarıyla sağlıyoruz. Daha da yukarı çekeceğiz. THY havalimanımızın kapasitesini yüzde 80-82 oranıyla en fazla kullanan havayolu. Çok iyi bir havayolu-havalimanı eşleşmemiz var. Bu önemli. Rakiplerimize göre en büyük avantajlarımızdan biri de Türk misafirperverliği.
COVID-19 pandemisi tüm dünyada tam 16 ay önümüzü göremediğimiz bir süreçti. Türkiye, pandemide çok iyi bir sınav verdi. Devletimiz koordinasyonu çok iyi sağlayarak, sektör temsilcilerini dinleyerek krizi çok iyi yönetti. Böylece toplamda havacılık sektörü ve bizler pandemiden güçlenerek çıktık.
2022 yılını, 2019’un gerisinde 65 milyon yolcuyla kapatmıştık. Bu yılı ise 75 milyon yolcuyla önünde tamamlayacağız. Böylelikle pandeminin hasarlarını kapatmaya başlayacağız. Hedeflediğimiz gelir rakamlarını, ciroyu ise kayıp yılların ardından 2023-2024’te yakalayacağımızı öngörüyoruz.
Asya’dan daha çok uçuş bekliyoruz
Asya pazarları bizim için çok önemli. Gelişen, yükselen potansiyel ve pazar burada ve kendimizi bunun için zorlamamız gerekiyor. Çin, Hindistan, Güney Kore ve Malezya pazarında mesafe almamız gerekiyor. Bu pazardan sonra ABD, ardından Latin Amerika geliyor. Küresel aktarma merkezi ve “süper hub” olma potansiyelimizi artırmak adına pazardaki fırsatları değerlendiriyoruz.
Bu çalışmalarını İstanbul Havalimanı’nın ana taşıyıcısı, Türkiye’nin bayrak taşıyıcısı THY ile paylaştık. Kapasite engelimiz yok. Böyle bir endişesi olmayan bir havalimanı olarak yeni hat arayışındaki havayolu şirketlerinin cazibe merkezi haline gelmek için tanıtımlar yapıyoruz, fırsatlar sunuyoruz, emin adımlarla yürüyoruz.
Pandemi, bütün dünyada büyük belirsizliğe yol açtı. Normalde böyle dönemlerde toz bulutu dağılana kadar yatırımlar askıya alınır. Sektör olarak 16 ay tünelin ucundaki ışığı göremedik, ama yatırımlara devam edip, pandemi döneminde 3’üncü pisti 734 milyon Euro’luk yatırımla tamamlayıp hizmete açtık. Dünyada da pandemiye rağmen yatırımlarını sürdüren tek havalimanı olduk.
Dördüncü pist 2026’da hizmete girecek
Şu an havalimanı kapasitemizin yüzde 75’ini kullanılıyoruz. Buna rağmen 4’üncü pistin inşaatına da başladık. Takriben 500 milyon Euro’luk yatırım öngörüyoruz. Yatırım planına göre Doğu-Batı aksındaki 4’üncü pistin yapımına da yine bu sürede başladık. İnşaatı yaklaşık 36 ay sürecek ve 2026 yılının Ağustos ayında hizmete açmayı planlıyoruz. Böylece İstanbul Havalimanı’nda 3’üncü pistin devreye girmesiyle kısalan taksi süreleri, 4’üncü pistle birlikte daha da kısalmış olacak.
Pandemi tüm planları 2 yıl erteledi
Yolcu sayımız bu yıl 75 milyonu aşacak, hedeflediğimiz ciroya da 2023-2024’te ulaşacak gibi görünüyoruz, ama pandeminin etkileri hemen geçmiyor. İki yıllık kira ertelemesi ve sektör için destekler bu sebeple devreye alındı. Çünkü maliyetlerdeki artışlar ciro ve kârlılıkta aynı tempoyu yakalamamıza imkân vermiyor. Giderlerimizde yaklaşık yüzde 50 dolayında artışlar oldu. Yatırımlar nedeniyle de zaten borçlu bir şirketiz. İşlerin sağlıklı yürümesi ve gelişmesi için pandemide bu kararlar alındı. Sadece bizim için değil tüm sektöre yönelik olarak uygulandı. Hâlihazırda terminalde kullanmadığımız yüzde 25 kapasite olmasına rağmen de yatırım yükümlülüğümüzü yerine getiriyoruz. Kullanmadığımız kapasite hava trafiğinde ise takriben yüzde 40 seviyesinde.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından ihale kriterleri çerçevesinde belirlenmiş şartlar gereğince COVID-19 pandemisine kadar devlete olan yükümlülük ve sorumluklarımızı sözleşmeye uygun şekilde yerine getirdik. Pandemi ile “mücbir sebep” yani özel şartlar ortaya çıktığından devlet tüm sektöre destek verdi, önünü açtı. Bu sebeple dünyada pandemi sonrası en hızlı toparlanan ülkelerin başında Türkiye yer aldı. Pandemi döneminde tanınan “mücbir sebep” nedeniyle sağlanan imkânlar, erteleme sadece İGA’ya özel değil. Tüm havacılık sektörünü, işletmelerini kapsayan bir karar. Biz şu an taksitlerimizi ödemeye başladık. Ayrıca ötelenen kirayı da devletin belirlediği faiziyle zaten ödeyeceğiz.
Genel Havacılık Terminali 2024’te açılacak
Dünyada İstanbul Havalimanı boyutundaki meydanlarda özel iş jetlerinin ve ayrıcalık isteyen özel müşterilerin faydalandığı “Genel Havacılık Terminali” bulunuyor. Böyle bir talep zaten kendiliğinden geliyor. Biz de bu talebi dikkate alarak 30 milyon Euro’luk yatırımla, 5 bin metrekare büyüklükte, aynı anda 150 yolcu ağırlayabilecek ve gerektiğinde de aynı mimariyle büyüyebilecek terminal yapmaya karar verdik. Genel Havacılık Terminali’ni 2024’ün ilk çeyreğinde hizmete sokacak şekilde yapımına devam ediyoruz.
Mimari tasarımını Murat Tabanlıoğlu’nun hazırladığı “Genel Havacılık Terminali” lale figürlü, ikonik hava trafik kontrol kulemiz gibi bir yapıda olacak. Mimarisiyle, konumuyla dikkat çekecek ve o da ikonik bir yapı olacak. Genel Havacılık Terminali’nden iş jetlerini ve çeşitli havayollarıyla tarifeli uçan özel ve önemli yolcular da yararlanabilecek. Konseptini bu şekilde yaptık. Normal yolcu uçağıyla seyahat edenlere de özel iş jetiyle yolculuk yapıyormuş gibi hizmet vereceğiz. Uçağa özel araçla götürüp, uçaktan da özel araçla alacağız. Kalabalık terminale girmeden, özel terminalde yolculuklarını farklı bir deneyimle başlayıp, bitirmelerini sağlayacağız.
Güneşten İGA için elektrik üreteceğiz
Genel giderler içinde enerji maliyetimizin payı yüzde 20 seviyelerinde. Bu sebeple biz de elektrik ihtiyacımızı güneş enerjisinden sağlamak üzere yatırımı gündemimize aldık. Eskişehir’de 200 milyon dolarlık Güneş Enerji Santrali (GES) yatırımına karar verdik. Yatırım tamamlandığında İstanbul Havalimanı’nın tüm elektrik ihtiyacı kendi GES’inden sağlanmış olacak.
******
PROTESTOLAR EŞLİĞİNDE LONDRA SAVUNMA FUARI
Savunma ve Güvenlik Ekipmanları Fuarı (Defence & Security Equipment International) Londra DSEI 2023’te önceki yıllara göre daha fazla ilgi söz konusu. Pandemi sonrası dikkate alındığında ve Rusya-Ukrayna savaşı olmak üzere dünyadaki diğer tartışmaları da göz önünde bulundurduğumuzda savunma ve güvenliğe neden bu kadar ilgi gösterildiği ortaya çıkıyor. Bu kadar ilginin bir de protestocular tarafından karşılığı vardı. Onlarda fuar kapısına dizilip barış sloganları ve pankartları eşliğinde protestolarını yapıyorlar.
Londra DSEI şu an alanında dünyanın en büyük ilk 3 fuarından birisi. Burada platform araçları değil, onların teknolojileri, yenilikleri sergileniyor. Gelişmeler, yeni teknolojiler tanıtılıyor. Fuar kıyıda olduğu için deniz araçları ve üzerindeki teknolojiler de tanıtılıyor. İstanbul’da doğru düzgün fuar yapacak alan olmadığını bu manzarayı görünce bir kez daha anmış oldum. Acilen donanımlı bir fuar, sergi ve kongre merkezine kavuşmamız lazım. En uygun yerde hava, deniz, kara ve raylı sistem ulaşım imkanlarınla Atatürk Havalimanı. Umarım böyle bir vizyonu olan birisi çıkar ve bu ihtiyacımızın giderilmesine katkı sunar. Bir daha net bir şekilde yazıyorum. Türkiye’de ve İstanbul’da doğru düzgün fuar alanımız yok! Yok! Yok!!! Kaçan imkanları, fırsatları ve bu durumu 15 yıldır yazıyorum.
Gelelim 24 yıllık DSEI’ye. Deniyor ki en önemli ve en büyük gelişim fuarlarından birisi. Bu yılki konsepti de “Bütünleşik Bir Güce Ulaşmak.” Siber, yapay zeka, elektromanyetik faaliyetler, kara, deniz, hava ve uzay çalışmaları artık birbirine entegre ediliyor. Yakınsama söz konusu. Neyin ne kadar etkili olacağı, asimetrik savaşların, saldırıların nasıl gelişeceği üzerine kafa yoran şirketler ve ürünleri sergileniyor.
Dünyanın bütün önemli savunma ve güvenlik oyuncuları, Boeing ve Airbus gibi havacılık ve uzayın baş aktörleri de burada. Büyük ana üreticiler dahil 2.800’ün üzerinde savunma ve güvenlik tedarikçisi bu fuarda. Türkiye’den de 30 firma katılıyor. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonu ve öncülüğünde ASELSAN, Canik, MKE, Repkon, Sarsılmaz, HAVELSAN, KALE, Nurol, ROKETSAN gibi şirketlerimiz dikkatimi çekti.
Mesela CANiK şirketler grubunun yeni üyesi, geçen yıl İngiltere’den satın aldığı AEI Systems, kendi ülkesinde ilk kez CANiK çatısı altında uluslararası bir fuarda, orta kalibre top sınıfında yer alan ürün ailesini sergiliyor. Tanıtıyor. Böylece Türkiye'nin bu alanda farklı bir şekilde yer aldığını gösteriyor. Oldukça da dikkat çekiyor. İlk gözlemlerinden birisi bu. Bu konuya devam edeceğim, ama şimdilik bu kadar….