Ukrayna’nın işgali ve Rusya’ya uygulanan yaptırımlar ve buna karşı Rusya’nın enerji fiyatlarına uyguladığı zamlar, piyasaları allak bullak etti. Enerji fiyatlarının yüksekliği nedeniyle özellikle Avrupa ekonomisi de büyük yara alacak. Hammadde yetersizliği, enerji fiyatları ve lojistikte yaşanan olumsuzluklar yüzünden birçok sanayi kuruluşu maliyetlerin yüksekliğinden dolayı üretimi durdururdu.
Sanayide yaşanan bu olumsuzluklar halka da yansımaya başladı. Birçok temel gıda maddesi ya bulunamıyor ya da yüksek fiyatlarla satılıyor. Enerjiye yapılan her artış vatandaşa yansıyor. Savaş bitse bile bu yansıma daha da ileri boyutlara doğru tırmanacak. Kıtlık gelecek demiyorum, lakin hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Biz fertler de eski alışkanlıklarımızı terk etmek zorundayız. Yıllardır yaptığımız israfın bedelini acı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu zamana kadar aç olanların halinden anlamadık. Bundan sonra hissedeceğiz gibi.
Böyle zamanlarda kendi kendine yeten ülkeler, krizleri kolay atlatırlar. Parası olanların bile zor zamanlar yaşayacağı böyle durumlarda hep birlikte hareket etmek gerekiyor. Devlet adamları iyi bir diplomasi yaparken üreticilerden tüketicisine kadar herkes olağanüstü tedbirler almalılar. Ruslara işgalin bedeli ödettirilirken Batının da bazı ülkeleri ve yetiştirdikleri liderleri ve onlara bağlı demokrasi, özgürlük, hak, hürriyet ve çevre gibi hayati kavramları kullanarak ele geçirme hinliğinden vaz geçmelidirler. Bunlar önce ülkeyi ateşe atarlar, sonra oturur ağlarlar. Onlara güvenenler, hem ülkelerini hem de özgürlüklerini kaybederler. Yaşananların tamamı bunlar.
Biz kendi dünyamıza dönecek olursak güzel şeyler de oluyor. Krizleri durduracağız iddiasında değiliz, lakin elimizden geleni de ardımıza koymuyoruz. İsviçre’deki Türk turizmciler, Türkiye’ye daha fazla turist getirerek ülkenin ekonomisine katkı vermek için dur durak demeden çalışıyor. Turizm uzman kuruluşu Fibula İsviçre’nin Müdürü Ender Turgut’un öncülüğünde 16-20 Mart tarihleri arasında Antalya’ya önemli sayıda turizmci incelemelerde bulundu. Türk Seyahat Acenteleri, Balkan Seyahat Acenteleri ve İsviçreli basın mensupları bu organizasyona katıldı. Kısa bir zamanda onlarca otel ziyaret edildi. Bir o kadar da turizmci ile bir araya gelinerek görüşmeler ve anlaşmalar yapıldı. Özellikle İsviçreli turizm gazetecilerinin “Tatilden de öte’ yorumu ülkemizin potansiyelini özetlemeye yetti. Diğer yandan Fibula İsviçre bürosu müdürü Ender Turgut’un ön rezervasyonlardaki hareketliliğin bir önceki yıla oranla hatırı sayılır bir yükselişin olduğu, salgın dalgasının da kırılmasıyla birlikte insanlarda tatil planlarının yeniden yeşerdiğini yapılan rezervasyonlarla da belli olduğunu müjdesini verince bu sene “Türkiye senesi” olacak. Hem Türkiye hem de Türkiye’yi tercih edenler kazanacak.
Bir taraftan savaşlar devam ederken diğer taraftan da hayat devam ediyor. Antalya seyahatimizde şunu bir kez daha yakinen gördük ki; Türkiye Akdeniz çanağında gerek otel kalitesi gerek fiyat avantajları ve yetişmiş personeliyle rakipsizdir.
Her kurum ve kuruluşumuz üzerine düşeni yaparak hep birlikte krizleri fırsata dönüştürebiliriz. Savaşsız, huzurlu bir dünya için hep birlikte gayret göstermeliyiz.
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.