Kıymetli dostlarım; gününüz aydın ve bereketli olsun, kâlpleriniz inşîrâh bulsun..
Orhan Gencebay usta'nın "uslan artık deli gönül" şarkısındaki o güzel dizeleri geldi aklıma bir an..
Nasıl geldi?..
Hikmet kardeşim sebep oldu..
Öyle ya;
"Hepimiz bir misafiriz..
Zaman gelince göçeriz..
Ecel acı can alırken..
Herşeyimizden geçeriz.."
Kim kalacak ki?..
Ya da bu dünya kime kalmış ki?..
Bu dünyanın bir nizâmı var.. herkes bu nizam, bu intizam çerçevesinde, kendisine biçilen rolü oynayıp, gidiyor.. kimi menzil-i maksud'a ulaşıyor..
Kimi cehennemin esfelesinde soluğu alıyor..
Allah(cc)hepimizi karnesini düzgün alanlardan eylesin..
herkes gibi biz de allah'ın o büyük rahmetine sığınıyoruz..
Yandık, bittik, kül olduk, ümitsizliğine kapılmayıp, "sensin rahîm, sensin kerîm, her şey senin ve bizler de senin acîz kullarınız" muhakemesini iyi yapanlardan oluruz inşallah..
Kıymetli kardeşim, kelimeleri çok zârif ve çok hoş kullanan ve de her cümlesi gönüllerde ma'kes bulan, şâir doç. dr. hikmet erbıyık'ın fevkalâde duygulu ve anlamlı "misafir" başlıklı şiirini okudum ve inanın çok etkilendim..
Ve buraya da alarak bir "pazar sohbeti" yapmak istedim..
Şiirlerinde artık zamanımızda unutulmaya yüz tutmuş ağdalı osmanlıca kelimeler kullanıyor hikmet hoca ve bence de çok iyi ediyor.. o kelimeleri bilgim doğrultusunda ben de yazılarımda kullanmaya gayret ediyorum..
Evet onları unutmayalım ve unutturmayalım.. çünkü onlar bizim öz lisânımızın bakiyeleri..
Netice-i kelâm;
işte geldik işte gidiyoruz..
Ne mutlu güzel iz bırakabilenlere ve birbirlerini allah için sevebilenlere