Ne güzel söylemiş bir ârif:
“Ey insanoğlu; haddini bil, hadsizlik etme…”
Hayatın her alanında, her adımda insanın bilmesi gereken ilk şey haddidir. Haddini bilmek, varoluşun nezaketidir. Haddini bilmeyen, ne insana ne kendine fayda sağlar.
Eğer ticaret erbabı değilsen, dükkân açma. Çünkü işin ehli olmadığın bir alana girersen, zarar etmekle kalmaz, başkalarının hakkına da girersin. Eğer ehl-i hâl değilsen, ağzını açma. Çünkü gönül gözü açık olmayan birinin sözü, gönüllere ulaşmaz.
Ariflerin olduğu bir mecliste ahkâm kesme. Bilgelik susarak da öğrenilir. Bilgiçlik taslamak ise, ariflerin arasında yalnızca cehaletini sergiler. Körler çarşısında ayna satma. Çünkü yersiz bir çaba, hem komiktir hem de boşa kürek çekmektir.
Edep sahibi olamıyorsan, sus. Hiç değilse, edepsizliğin açığa çıkmaz. İnsanoğluna en çok yakışan şeydir edep. Ve edebi olmayan, ne kadar bilgili görünse de, hep bir eksiklik taşır.
Özetle;
Bir şey biliyorsan konuş, ki ibret alsınlar. Bilmiyorsan, sus. Uslu dur, seni adam sansınlar.
Haddini bilen, edebini koruyan ve her şeyden önce ahlâkı şiar edinen bir insan olabilmek duasıyla…