ha gayret!..
Sayın cumhurbaşkanı 1 hazirandan geçerli olmak üzere bir dizi yeni iyileştirmeleri açıkladı..
Şehirlerarası seyahat engeli kalkıyor, ancak 65 yaş ve 20 yaş altı sokağa çıkma yasağı devam edecek..
Yaz münasebetiyle memleketine ya da yazlıklarına gidecek olanlar, büyüklerini ya da çocuklarını ne yapacak?.. 64 yaşındaki genç dışarıda, 66 yaşındaki ihtiyar evinde.. enteresan bir durum gerçekten..
Sosyal mesafeye, sonuna kadar eyvallah..
Maske ve hijyen de aynen öyle.. aksini kimse düşünmez, düşünmemeli de..
Ama vatandaşları daha fazla zorlamadan, 1 haziranda diğer iyileştirmelerle birlikte bu yasakları da kaldırmak kanaatimce doğru olurdu.. Cumhurbaşkanımız açıkladığı kararları tabiki kendi kafasından vermiyordur.. Bilim kurulunun tavsiyeleri çerçevesinde ve bakanlar kuruluyla da yapılan istişare sonucu değerlendirip öyle deklâre ediyordur..
Bilim kurulu üyelerinin çoğu da yaş itibariyle 60 ya da üstü kişiler..
Ve bu bilim insanları uzun süre evde kalmaktan dolayı bedeni ve ruhi fonksiyonları bozulabilecek durumda olan ve hatta bozulan yaşlıların haleti ruhiyelerini bilebilecek çağda kişiler.. Ayrıca psikiyatrist ya da psikolog yok mu acaba bu üyelerin arasında, merak ediyorum..
Netice-i kelâm;
İnşallah "evde kal türkiye" sloganı, "dikkatli ol türkiye" sloganıyla yer değiştirerek, haziran ayının ilk haftalarında sona erer..
Tabiki bizim ifadelerimiz neticede bir temenni.. ve bunların gerçek olması için öncelikle korona denen illetin dünya insanlarının yakasından düşmesi gerekir.. ve insanların biraz da kendi kendilerinin doktoru olmaları gerekir..
Önce temizlik..
Sonra maske..
Ardından da sosyal mesafeye riayet..
Bunlara uyulmadığı takdirde evde de olunsa pek bir şey değişmez..
Allah, çok zamandır azan dünyadaki bir takım kullarını cezalandırdı..
Asya tarafı, özellikle de çin, kedi, köpek, yılan, çiyan, yarasa, maymun, ne bulursa sofralarından eksik etmedi.. sonunda da ektiklerini biçtiler.. ve virüsü yayarak dünyayı da mahfettiler..
Avrupanın çoğunluğu ve amerika ise yıllar yılı taharet diye bir şey kabul etmedi.. vücutları da ruhları da bir türlü temizlenmedi ve sükûn bulmadı..
Gelelim bizim müslüman alemine..
Bizimkiler de ayrı bir vak'a..
Allahın emirlerine ve peygamber sünnetine işine geldiği zaman uydu, işine gelmediği zaman uymadı.. yıllardır toplu yemeklerde gözlemliyorum, şöyle sofraya otururken ellerini doğru dürüst yıkayan çok az kişi gördüm.. onlarca kişiyle el sıkışılır, ardından da sofraya oturulur.. adam tuvaletten çıkar, ellerini usulen yalap şap yıkar, yoluna devam eder.. bu da müslüman işte..
Ondan sonra da korona gelir tabi..
Pek çok hastalığın sebebi pisliktir, çünkü pislik pek çok hastalığa davetiye çıkartır..
Neyse, konuyu fazla dağıtmadan yazımıza noktayı koyalım..
Cumhurbaşkanımız ramazan sonunda inşallah çifte bayram yaparız, dedi ama olmadı.. bayram geçti.. ama inşallah ikinci bayramı haziran ortalarında yaparız..
Ve yaşlısıyla, genciyle, çocuğuyla, orta yaşlısıyla, aziz milletimizin her kesimiyle ve hep birlikte yazın o sımsıcak atmosferinde ve de koronadan arınmış biçimde, mutlu yarınlara koşarız..
Ama önce temizlik..
Allah, hepimizin yâr ve yardımcısı olsun..
Vesselâm..