Avrupa'da yayın yapan Türk Televizyon kanallarının uygulamaları konusunu gelen tepkiler doğrultusunda ele almaya devam etmekte fayda var .
Bu Tv kanallarından şikayetçi olmak yetmiyor bu konuyu ilgili kurum ve kişilerin dikkatine sunmak gereği ortaya çıktı . Bu denetimsiz yayınların düzeltilmesi konusunda ortak adımlar atılması kaçınılmaz olmuştur.Avrupa ve İsviçredeki tüm Türk Sivil toplum örgütlerini göreve çağırıyorum. Öncelikle bu yayınları kablo üzerinden evlerimize ulaştıran kurumların dikkatini çekecek icraatlar gerekli. Acil olarak imza kampanyası veya benzeri bir etkinlikle rahatsızlığımızı ilgili kurum ve kişilere bildirmek gerekiyor. O halde haydi ITT ve benzeri kurumlar göreve.Vatandaş rahatsız ,bu konuda üzerinize düşeni lütfen yapma konusunda adım atmanızı bekliyoruz,.Son günlerde yayınların içinde reklamlar dahada arttı. Bana gelen Maillerde reklam veren bazı firmalarda şikayetçi reklamı verenlerde bir denetim istiyor. Reklam arası dizileri izlemeye devam. Reklamların içeriğini ve doğruluğunu sorgulayacak bir sistem varmı.Satelit üzerinden seyredilenlere belki bir denetleme getirmek mümkün olmayabilir.Ancak kablo yayın ile izlenen kanalların denetlenmesi konusunda belki birseyler yapılabilir. Bu konuyu hukukçuların toplumsal ve sosyal açıdan ele almaları faydalı olabilir.Ya da bu şekilde yayın yapan kanallar için tehlikeli madde olduğu gibi bir olguyu topluma anlatmak gerekli.
Bugün hepimizin arzusu çocuklarımıza iyi bir gelecek sağlamak. O zaman bunun için bir eylem, bir icraat gereklidir. Çocuklarımıza sunduklarımız yeterlimidir, yatacak yer , yemek , izine gitmek ve benzeri şeyler bunlar yetmiyor. Avrupada 3.ve 4. nesil için daha farklı yaklaşımlar ortaya koymak gerekli. Öncelikle çocuklara ilgi gerekli, onların dünyalarını tanımak onların dünyalarında biraz olsun yer almak önemli. Toplum olarak İsviçrede çocuklarımız bir türlü pozitif eğitim olanaklarından yararlanamıyorlar. Aslında bu olanaklar çok uzağımızda değil. Biraz araştırma, biraz bizlerin ilgisi çocuklarımızı başarıya götürecektir. Cocuklarımıza erken yaşlarda hedef koydurmak zorundayız. Bu koydukları hedefe giden yolda onlara refakat etmek, onlara daha fazla zaman ayırmak onların başarılı olmaları için kaçınılmazdır.İsviçredeki Türk toplumu olarak çocuklarımızın alacakları iyi eğitimle bu toplumda önemli yerlere, önemli görevlere gelmesine giden yolları bulmak onlara bu yolda eşlik etmek yarınlarımız için olmazsa olmazlarımızdan bir tanesidir.
97 . yılını kutlayacağımız 23 Nisan Ulusa Eğemenlik ve Çocuk bayramı yılda bir kerede olsa toplumsal olarak çocuklarımızı farklı cephelerden hatırlamamıza vesile oluyor. Çocuklarımız için her 23 Nisanlarda o kadar güzel sözler söyleriz ancak bu sözlerimizi yaşamda birtürlü uygulamak mümkün olmuyor. Ne yapacağız o zaman bunu acil olarak sorgulamak gerekli yoksa yarınlarımız elimizden kayıp gidiyor.Rüzgarı suçlamayı bırakıp yelkenleri kullanmayı ögrenmenin, seyirci koltuğundan sıkıldıysak sahaya inmenin zamanın geldi geçiyor .Kalıcı olduğumuz buralarda daha verimli bir nesil yetiştirmek için sorumluluğumuzun bilinciyle davranışlarımızlarla daha iyi ve güzeli yakalamalıyız.Var olan kapasitemizi daha iyi kullanmalılıyız.Yıllardır başarılı olmak için hedef koyan, hayaller kuran ama bir türlü adım atmayanlar; artık silkinmenin zamanı geldi geçiyor.Gurbetteki Çocuğun adı kadar geleceği de olmalı
İsviçre ziyaretinde Dışişleri bakanımız sayın Mevlüt Çavuşoğlu'na bazı sorunlarımızı iletme olanağı buldum. Bu konuların en önemlisi 3201 sayılı yasa ile düzenlenen yurtdışı emkliliği ile ilgili kanunda İsviçrede yaşayan gurbetçilere yapılan ayrımcı uygulamanın kaldırılması konusuydu. İkinci konu olarak Türk Ana sınıfı öğretmeni sayısının İsviçrede yeztersiz olduğu. Üçüncü konuda Turizm ile ilgili Komşunuda al gel kampanyası konusuydu. Ben iletme görevimi yaptım ancak İsviçredeki sivil toplum örgütleri bu ve benzeri konuları ivedilikle takip ederlerse daha hızlı netice alacağımıza inanıyorum. Ayrıca yurtdışı bedelli askerlik uygulamasında bu yıl sona ercek olan 1000 Euro dövizli askerlik uygulamasının devamının talep edilmeside önem arzediyor.
Referandum; Anayasa değişikliği, yasaların kabulü gibi bazı önemli meselelerde halkın iradesini belirlemek amacıyla yapılan oylamadır. Referandumda halkın iradesi idareye doğrudan doğruya yansımakta olup doğrudan demokrasinin güzel bir örneğidir. Bu nedenle yurtdışında 12 Nisan'a Gümrük kapılarında ise 16 Nisan dahil yapılacak Anayasa değişikliği oylamasına katılalım
23 NİSAN ULUSAL EĞEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
Çocuklarımızı Türk kültür derslerine gönderelim,geleceğimize yatırım yapalım.
TEMA VAKFINA ÜYE OL, DESTEK OL,TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN
Üzerinize vazife olmayan işlere karışın : BİR AĞAÇLA KARDEŞ OLUN
Sağlıcakla kalın.