20 yıl Almanya'da kaldıktan sonra Antalya'da hayali olan pastaneyi açan 56 yaşındaki girişimci kadın, ortağının 9 gün sonra ayırılma kararıyla şoke oldu. İş yeri devir olmadan parasını isteyen karşı taraf, iddiaya göre girişimci kadının kızına boş senede imza attırıp, kapısına haciz gönderdi. Annesini kurtarmak için boş senede imza attığını söyleyen gözü yaşlı diş hekimi Derya Perçin Öztürk, "Haksızlığın karşısına geçmek istiyorum, kim haklı kim haksız adalet karar versin" dedi.
Yaklaşık 20 yıl Almanya'da yaşayan ve daha sonra önce Ankara'ya, ardından Antalya'ya yerleşen Yurdagül Noyman ve kızı Derya Perçin Öztürk, Muratpaşa ilçesinde iş yeri açmaya karar verdi. Diş hekimi Perçin, ilk olarak bir diş kliniği açtı. Daha sonra anne Noyman, hayali olan bir pastaneyi, kızının işyerine de gelen Türk bir çiftle açmaya karar verdi. Diş kliniğinin bir yanındaki dükkan pastane olarak dizayn edildi ve yaklaşık 350 bin TL masrafla açıldı. Aralık ayında açılan işletmenin, ortakları 9 gün sonra ayrılma kararı aldı ve paralarını geri istedi. Noyman, karşı tarafa iş yerinin devir işleminden sonra paranın paylaşılabileceğini söyledi. Bunun üzerine iddiaya göre iki taraf arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı ve otaklığı bitiren taraf, Öztürk'e 150 bin TL'lik senet imzalattı. İddiaya göre karşı taraf, üzerine tarih attığı senedi bir kaç gün sonra yürürlüğe koyarak haciz işlemi başlattı. Bu süreçte kapalı olan iş yerinin devir olmaması nedeniyle Noyman, aylık 10 bin TL olan kirayı ödemeye de devam ediyor. Sadece annesini kurtarmak için senede imza attığını ve mağdur olduklarını dile getiren gözü yaşlı Derya Perçin Öztürk, adaletin yerini bulmasını istedi.
56 yaşındaki emekli Yurdagül Noyman, Almanya’da uzun süre kaldıktan sonra 8 yıl önce Ankara’ya taşındıklarını, pandemi sürecinde ise Antalya’ya geldiklerini söyledi.
Kızına diş kliniği açtıktan sonra kendisinin de boş durmayı sevmediği için bir iş yeri açmaya karar verdiğini anlatan Noyman, “Kızımın iş yerine gelen bir aile ile tanıştık. Ve ardından hemen yan tarafa pastane şeklinde bir işyeri açtık. Açıldıktan 9 gün sonra problemler yaşanmaya başladı. Psikolojik baskı, paralarını geri istemenin ardından ortaklığı bitirilmesini istediler. Ya onların çalıştırıp bana para vermelerini, ya da benim çalıştırıp onlara para vermemi istedim. Onlar benim burayı çalıştıramayacağımı biliyorlardı çünkü torunuma bakıyordum ve uzak bir bölgeden buraya geliyordum. Bunun üzerine karşı taraf benden senet sepet istemeye başladı, tartışmalar yaşandı. Darp edildim” diye konuştu.
"Kızımın ticari hayatına zarar geliyor"
Bunun üzerine çiftin kızına 150 bin TL değerinde açık bir senet imzalattığını dile getiren Noyman, “Bunun üzerine karşı tarafla iletişime geçtim, kızımın bu işyeriyle bir bağlantısını olmadığını senedi benim imzalamam gerekir diye söylememe rağmen açık senedi bize getirmedi. Bunun üzerine biz polis merkezine gidip, bu miktarın önü arkası veya tarih atılmayacağına dair garanti olmadığı için şikayette bulunduk. Bunun ardından olaylar büyüdü. Tarihi kendileri doldurup icraya verdiler. Bu icra süresinde olan kızıma oldu. Kızımın ticari hayatına zarar verdiler” diye konuştu.
"Her gün haciz korkusu yaşıyoruz"
Her gün haciz korkusu yaşadıklarını dile getiren Noyman, “Bunu hak etmedik. Onların benden alacağı para neyse onu ödeyeceğim. Ama gidilen yol yol değil. Senedi geri versinler, kızımın mesleği ile oynamasınlar. Bana gelsinler. Benimle ortak yaptılar, kızımla değil. Bize psikolojik baskı yaptılar,’ yüksek makamlarda tanıdıklarımız var, her türlü bu parayı sizden alırız’ diyorlar. 150 bin TL için değer mi?” dedi.
"Tek hayalim Alman pastası satmaktı"
İş yerini kapattıklarından beri içeriye adım atmadığını ifade eden Noyman, “Burada kızımın, onların da emekleri var. Bu şekilde kapanması güzel değildi. Kimseye güvenmeyin. Bizim yurtdışında kalıp bunları bilmediğimizi bilerek, özellikle kızımın üstüne gidip senede imza attırdılar. Allah’tan 150 bin TL, 150 milyon da yapabilirlerdi. Biraz vicdanları sızlamış demek ki orada. Şimdi mahkemelerde sürünüyoruz. Kızımın neden ticari hayatı benim yüzümden zarar gördü diye düşünüyorum. Tek hayalimiz Almanların pastasını satmak ve işletmemizi onlarla birlikte büyütmekti. 9 günde bir işletmeden ne bekleyebilirsiniz” ifadelerini kullandı.
"Güvence amaçlı olduğunu söylediler"
Noyan, “Bu dükkan devir olur, ben parasını vermezsem, o zaman beni icraya ver, mahkemeye versin” dedi.
Derya Perçin Öztürk, annesinin ortak olduğu çiftin müşterisi olduğunu anlatarak, “Bende tedavi oluyorlardı. Annemin iş yeri açma gibi bir hayali konuşma esnasında geçince atladılar. Güvenerek biz bu işin içine girdik ama neyle karşılaşacağımızı, amaçlarının ne olduğun bilmiyorduk. 9 gün sonra anneme baskı uygulamaları, iki bayanın üstüne gelmeleri, buraya mafya tipli adamları getirmeleri bizim üstümüze baskı yaptı. Benim annemi oradan tek kurtarmanın yolu o senedi imzalamaktı. Başka çarem yoktu, her gün buradalardı. Her gün olay çıkıyordu, hastalarım bunlara şahit oluyordu. Sonuçta senedi imzaladım ama senedin üzeri boştu. Bana güvence amaçlı aldığını söyledi. Sonra da tarih atıp senedi icraya koydular. Şu an her şeyim hacizli” diye konuştu.
"Adalet kazanacak"
Bu olayları yaşatan çiftin ailecek de kendisine dişlerini yaptırdığını ve o borçların da kendisine kaldığına değinen Öztürk, “Her şekilde iki taraflı kendimi dolandırılmış gibi hissediyorum. Herkese sesleniyorum, kimseye güvenip senet imzalamasınlar. Senet nedir bilmiyordum. Kurtuluş amaçlı imzaladım, başıma neler gelebileceğini de bilmiyordum. Ödeyemeyeceğimiz bir rakam değil ama burada bir haksızlık var. Haksızlığın karşısına geçmek istiyorum. Korkmuyorum adalet kazanacak, ben bunun peşindeyim. Kim haklı kim haksız adalet karar versin. Yoksa o parayı vermek zor bir işlem değil. Onların haksız olduğunu herkes bilsin" dedi.
"Diş parasını dahi ödemediler"
Annesinin iş yeri açmasını hep hayalini gerçekleştirmesini desteklediğini kaydeden Öztürk, “Annemin hep yanındaydım. Bir oyunun içine girdik, buradan çıkmak istiyoruz. Ödeme sorun değil. Haksızlar, bana dişlerini bile yaptırdılar ödemediler" diye konuştu.