Şu futbol ne menem bir şeydir, bir ay önce tartıştığımız çok önemli meseleler artık yerini “Kim kimi yener, bir üst tura çıkar?” tartışmalarına bıraktı.
Toplumu önemli sosyal, ekonomik veya politik sorunlardan dikkatini dağıtmak için 2024 Avrupa Şampiyonası önemli bir görevi yerine getirdi. AP için Avrupa genelinde yapılan seçimlerde aşırı sağcı partilerin aldığı büyük oy oranı unutuldu. Gazze’de İsrail’in yaptığı katliamlara karşı başlatılan protestolar sona erdi. Ukrayna savaşı ve sözde barış görüşmeleri futbolun gölgesinde kaldı. Hayat pahalılığı son buldu. Çevre felaketleri futbol tunuvası nedeniyle ara verdi. Çocuklar katledilmiyor. Ülkeleri idare eden hükümetler çok başarılı. 2024 Avrupa Futbol Şampiyonasından sonra da yaz tatili başlayacak ve dünya gündemi böylelikle üç ay boyunca değişmiş olacak. Unutmayalım ki, yazdan sonra kış mevsimi var. Siz siz olun kışa hazırlıksız yakalanmayın
Futbol kullanılarak halk uyutuldu. Yani popüler kültür ve spor etkinlikleri, halkın enerjisini ve dikkatini daha önemli konulardan uzaklaştırmak için araç olarak kullanılıyor. Geçmişte yaşayan diktatörlerin kurduğu dövüş arenaları ile bugünkü stadyumlar arasında işlev bakımında pek fark kalmadı.
Büyük futbol etkinlikleri veya lig maçları, insanların ilgisini önemli toplumsal ve politik meselelerden uzaklaştırıyor. Futbol gibi popüler etkinlikler, halkın dikkatini çekmek ve kontrol altında tutmak için kullanılıyor ve birileri maksadına ulaşıyor.
Diğer yandan futbol endüstrisi, büyük sponsorluk anlaşmaları, bilet satışları ve televizyon hakları ile büyük bir ekonomik güçtür. Bu ekonomik güç, bazen halkın gerçek ekonomik sıkıntılarından dikkatini uzaklaştırdığı gibi futbol sayesinde yeni bir pazar oluşur, halkı oyalayanlar bu sayede ekonomik güçlerine güç katarlar. Halkı bilinçlendirmek vazifesi olan medya, futbolu yaygın olarak haberleştirirken, daha az popüler olan ancak toplumsal açıdan önemli konuları ihmal eder.
Futbol, ulusal ve yerel kimliklerin oluşmasında büyük bir rol oynuyor. Taraftarlar, tuttukları takımla güçlü bir bağ kurar ve bu, sosyal kimliklerinin bir parçası haline gelir. Futbol, farklı sosyal, ekonomik ve etnik gruplardan insanları bir araya getirir. Maçlar, toplumun çeşitli kesimlerinin bir araya gelip ortak bir amaç etrafında birleşmesini sağlar, bunun yanında da rakip takımın milli kimliğine karşı düşmanlıklar filizlenir. Arnavutların milli marşı okunurken yapılan saygısızlık bunun bariz örneğini oluşturur.
Evet, her spor dalının olduğu gibi futbolun da olumlu çok tarafları vardır. Futbol, gençlerin fiziksel ve zihinsel gelişiminde önemli bir rol oynar. Spor kulüpleri, çocuklar ve gençler için disiplin, takım çalışması ve liderlik gibi becerileri öğretir.
Futbol endüstrisi, bilet satışları, sponsorluk anlaşmaları, yayın hakları ve ürün satışları gibi çeşitli kaynaklardan büyük gelirler elde eder. Futbol, doğrudan ve dolaylı olarak birçok kişiye iş imkanı sağlar. Sporcular, antrenörler, sağlık personeli, tesis çalışanları ve medya çalışanları gibi geniş bir yelpazede istihdam oluşturur. Futbol maçları, özellikle uluslararası turnuvalar, turizmi teşvik eder. Yabancı turistler, maçları izlemek için seyahat ederek yerel ekonomiye katkıda bulunur. Futbol, sağlık, eğitim ve sosyal sorumluluk projeleri için bir platform sağlar. Kulüpler ve futbolcular, çeşitli sosyal sorunlara dikkat çekmek ve toplumu bilinçlendirmek için projeler başlatır.
Futbol, uluslararası diplomasi için bir araç olarak kullanılır. Ülkeler arasındaki ilişkileri geliştirmek ve diplomatik bağları güçlendirmek için futbol maçları düzenlenir. Futbol, sosyal ve politik meseleler için bir protesto platformu olabilir. Futbolcular ve taraftarlar, sosyal adalet ve insan hakları gibi konularda farkındalığı dillendirmek için futbolu kullanabilir. Ronaldo’nun Filistin’e verdiği destek büyük kitleleri bölgede yaşanan zulümden haberdar etti.
Futbol oynamak, fiziksel sağlığı teşvik eder. Düzenli antrenman ve maçlar, kardiyovasküler sağlık, kas gücü ve genel fitness düzeylerini artırır. Bu da toplumda sağlıklı bireylerin yetişmesine imkan sağlar. Futbol, stresin azalmasına ve zihinsel sağlığın iyileşmesine yardımcı olur. Takım ruhu ve rekabet, zihinsel dayanıklılığı artırır ve sosyal ilişkileri güçlendirir. Fakat günümüzde futbol profesyonelleştikçe bir endüstri haline geliyor ve dünyayı yöneten küçük bir azınlığın kontrolüne geçerek kendi menfaatleri doğrultusunda kullanılıyor. Futbolun ana vatanı olan İngiltere’nin bir spor dalını insanlık yararına geliştirmiş olması bile futbola olan iyi niyeti sorgulamaya yeterli bir gerekçedir.