Erkeklerin ruh sağlığı sorunları karşısında profesyonel yardım alma konusunda kadınlara oranla daha fazla direnç göstermesi, uzun süredir üzerinde durulan bir konu. “Le Temps” gazetesinin bu makalesi, erkeklerin psikolojik yardım aramaya neden çekimser davrandığını ve bu durumun altında yatan sosyal, kültürel ve psikolojik etkenleri inceliyor.
Toplumsal Beklentiler ve Erkeklik Algısı
Birçok uzman, erkeklerin psikolojik yardım alma konusunda çekingen olmasının temelinde toplumsal erkeklik algısının yattığını belirtiyor. Geleneksel olarak erkeklerden güçlü, dayanıklı ve duygularını kontrol altında tutmaları bekleniyor. Bu beklentiler, birçok erkeğin zayıflık göstergesi olarak algıladıkları psikolojik yardım aramaktan kaçınmalarına neden oluyor. Özellikle “erkeklerin ağlamaması” gibi yaygın inanışlar, duygusal zorlukların açıkça ifade edilmesini zorlaştırıyor.
Stigma ve Dışlanma Korkusu
Erkeklerin psikoloğa gitme konusundaki isteksizliklerinin bir diğer nedeni de ruh sağlığı sorunlarına yönelik toplumsal stigma. Psikolojik yardım aramanın, zayıflık veya başarısızlık olarak algılanabileceği korkusu, erkeklerin terapiye başvurma oranlarını azaltıyor. Bu durum, erkeklerin çevreleri tarafından dışlanma veya küçümsenme korkusuyla hareket etmesine neden olabiliyor.
Kültürel ve Cinsiyet Rollerinin Etkisi
Erkeklerin psikoloğa gitmeme eğilimi, yalnızca bireysel bir tercih değil, aynı zamanda geniş çaplı bir kültürel olgunun parçası olarak değerlendiriliyor. Erkeklere küçük yaşlardan itibaren öğretilen güçlü ve bağımsız olma fikri, yetişkinlikte de bu algının sürmesine yol açıyor. Bu durum, erkeklerin duygusal yardıma ihtiyaç duyduklarında bile bunu kabul etmelerini zorlaştırıyor. Öte yandan, kadınların daha fazla duygusal ifade ve destek arama eğiliminde olmaları, terapiye daha açık olmalarını sağlıyor.
Sonuç ve Çözüm Önerileri
Erkeklerin psikolojik yardım arama konusunda yaşadığı zorlukları aşmaları için toplumsal cinsiyet normlarının yeniden gözden geçirilmesi ve ruh sağlığı konusundaki stigmanın azaltılması büyük önem taşıyor. Uzmanlar, erkeklerin terapiye başvurmalarının, zayıflık değil aksine bir güç göstergesi olarak yeniden tanımlanması gerektiğini savunuyorlar.
Kaynak: Le Temps