Edirne'de dönüş yolundaki gurbetçi: Kültürümüzü yaşamaya çalışıyoruz ama iyi karşılanmıyoruz

Anavatanda izinlerini tamamlayan gurbetçilerin hüzünlü dönüş yolculuğu devam ediyor. Sınır kapısında bekleyen vatandaş, kendilerine yönelik eleştirilere; "Gurbetçi diyorlar, Almancı diyorlar. Yolunacak kaz, tavuk gibi görüyorlar. Bu durum bizi üzüyor."

Türkiye'de yaz sezonunun sonuna yaklaşılıyor...

Mevsimin başından bu yana yurdun dört bir yanında büyük bir yoğunluk oluştu.

Yerli ve yabancı turistler tatil beldelerine akın ederken, yıllık izinlerini ve tatillerini değerlendirmek isteyen gurbetçilerin de tercihi anavatan oldu.

Ülkeye giriş yapan 2 milyona yakın gurbetçi için şimdi ise dönüş zamanı

Sıla hasreti çeken gurbetçiler için dönüş zamanı

Avrupa ülkelerinde yaşayan gurbetçiler, yaz tatilini hasretle geldikleri anavatan Türkiye’de tamamladı.

Geri dönüş yolculuğuna geçen binlerce yolcu sınır kapılarında uzun kuyruklar oluşturmaya başladı.

Dönüşlerin eylül ayı sonuna kadar sürmesi bekleniyor.

Burada bekleyen vatandaşların yüzünde büyük bir hüzün oluşuyor.

"İyi karşılanmıyoruz"

Fransa’nın Paris şehrinde 20 senedir yaşadığını ifade eden gurbetçi vatandaş Ümit Bulut, çocuklarının Türkçeyi unutmaması için ülkeye geldiğini belirtti.

Bulut şu ifadeleri kullandı:

Ülkemize geldik çok sevindik, çok mutlu oluyoruz. Her sene gelmeye çalışıyoruz. Çocuklarım Türkçeyi öğrensin, ülkemizi unutmasınlar diye geliyoruz. Ailem, annem ve babam hala sağ, ben onların yanına geliyorum. Bir şekilde kültürümüzü yaşamaya çalışıyoruz ama iyi karşılanmıyoruz. Çünkü gurbetçi diyorlar, Almancı diyorlar. Yolunacak kaz, tavuk gibi görüyorlar. Bu durum bizi üzüyor tabii neden üzmesin. Kendi ortamında yabancı olmak zor oluyor. Bir şey demek istemiyorum gelsinler Avrupa’yı görsünler. İnşallah onların da yolları düşer, aynı şeyi onlarda yaşar.

Buraya gelirken burası anavatan oluyor ama dönüşte diyorlar ki acı vatana gidiyoruz. Yani özeti bu oluyor. Acı vatan hani belki ekonomik şartları iyi olabilir ama sonuçta gurbettesin. Yani kendi seçiminiz ama bir şeye artık mecbur kalıyorsunuz. Bazı şeylerden sonra çoluğunuz çocuğunuz oluyor dönemiyorsunuz. Yollarda sıkıntı yaşıyoruz. Özellikle Bulgaristan, Sırbistan da genellikle sorunlar oluyor. Fransa’dan buraya gelmek yaklaşık 2 bin 800-3 bin kilometreyi buluyor. Bu yorgunluğun üstüne bir de beklemek mahvediyor insanı ama değiyor.

"İnsan gelirken seviniyor giderken üzülüyor"

Almanya’nın Hamburg şehrinden gelerek anavatanda yıllık iznini tamamlayan gurbetçi Nevzat Polat, Türkiye’de İzninin çok iyi geçtiğini vurgulayarak, “Biz de iyi geçmesine memnun kaldık ve her şey iyi geçti. Burada beklemek bizi bayağı yoruyor, sıkıntıya koyuyor. Kaç saattir bekliyoruz. Bu sıcakta beklemek zor oluyor. 4-5 kişinin arabada beklemesi zor oluyor. İznimizde Bingöl’e, Mardin’e giderek biraz gezdik, dolaştık. Almanya’ya geri dönüyoruz. İnsan gelirken seviniyor giderken üzülüyor.” şeklinde konuştu.

"Türkiye’ye gelmek her şeye değer"

Avusturya’da yaşayan gurbetçi Eyüp Kuş, “Türkiye’ye gelmek çok güzel bir duygu çünkü yerimiz yurdumuz, her şeyimiz burada. Burası bizim anavatanımız, ailemiz akrabamız, yerimiz, yurdumuz, atalarımız burada olduğu için dolayısıyla memlekete geliyoruz. Yollarda bu çileyi de çekiyoruz. Türkiye’ye gelmek her şeye değer.” ifadelerini kullandı.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Güncel Haberleri