Maliye Bakanı Karine Keller-Sutter, "Tages-Anzeiger" gazetesine verdiği röportajda, Credit Suisse'nin iflasını önlemek için Konfederasyon ve İsviçre Merkez Bankasının ivedilikle UBS tarafından satın alınması için milyarlarca frank likidite sağladığı bilgisini paylaştı.
Bankanın geri ödemesi gereken ödünç alınan likiditeler için ödenmesi gereken primlerin yaklaşık 100 milyon frank oldugu açıklandı. Maliye Bakanı Karine Keller-Sutter, bu miktarın sadece devletten ödünç alınan kısmıyla ilgili olduğunu ve İsviçre Merkez Bankası'na ait kısmı içermediğini belirtti. Konfederasyon, 9 milyar frank sağlarken, merkez bankası da 200 milyar franka kadar kredi sağlama yetkisi vermişti ve bunun 100 milyar frankı devlet garantisi altındaydı.
Credit Suisse'nin UBS tarafından satın alınma haberi öncesinde, İsviçre Ulusal Bankası (SNB) finansal piyasalardaki panik hareketi sırasında bankaya ilk kurtarma desteğini açıklamış ve bankanın 50 milyar franka kadar likidite ödünç almasına izin verildiğini duyurmuştu.
Credit Suisse'nin devletten ödünç aldığı kısım için geri ödenmesi gereken likidite yardımlarının miktarı yaklaşık olarak 5 milyar frank olarak belirtildi. Maliye Bakanı, "Bu miktarın yakında tamamen geri ödeneceğini düşünüyorum" şeklinde açıklama yaptı. Credit Suisse, bir dizi skandalın ardından Avrupa'daki bankacılık sektörünün zayıf halkası olarak görülmesiyle birlikte, Amerikan bankası SVB'nin de iflasıyla piyasalarda panik yaşanmıştı.
Yetkililerin baskısıyla, UBS 19 Mart'ta bankanın çöküşünü önlemek için 3 milyar frank karşılığında Credit Suisse'yi satın alma konusunda anlaşmaya vardı. Bankaların tamamen iflas etme riski taşıdığı durumlarla ilgili yasaların güçlendirilmesi yönünde sesler yükselmeye başladı. Ülkenin en büyük iki bankasının birleşmesi, yönetilen 5 trilyon dolarlık varlıkla devasa bir kuruluşun ortaya çıkmasına neden olacak. Bu durumun, İsviçre ekonomisindeki ağırlığı dikkate alındığında rekabet, istihdam ve finansal sistemin istikrarı açısından ciddi endişelere yol açmakta olduğu kaydedildi.