İsviçre'de bankacılık krizi sonrası UBS'e satılan Credit Suisse'le ilgili yankılar sürüyor.
Credit Suisse Group AG Yönetim Kurulu Başkanı Axel Lehmann, bankayı iflasın eşine getirdikleri için çok üzgün olduğunu ifade etti.
Zürih'te bankanın yıllık genel kurulunda konuşan Lehmann, "kader haftasına kadar" Credit Suisse'in ayakta kalabileceğine inanmasına karşın bankayı kurtarmak için zamanının tükendiğini belirtti.
Lehmann, tüm çabalara rağmen müşteri güveninde kaybı durduramadıklarını ifade ederek, "Gerçekten çok üzgünüm. Güven kaybını daha fazla engelleyemediğimiz için özür dilerim." dedi.
Credit Suisse'i saran sorunlara bir çözüm bulmak için sonuna kadar çok mücadele ettiklerini vurgulayan Lehmann, "Bunu yapacak zamanımız olmaması bana acı veriyor. Mart ayındaki kader haftamızda da planlarımız altüst oldu. Bunun için gerçekten üzgünüm." ifadelerini kullandı.
Lehmann, sonunda önlerinde sadece iki seçenek kaldığını aktararak, "Ya anlaşma ya da iflas... Birleşmenin (UBS ile) gerçekleşmesi gerekiyordu." dedi.
Lehmann, bankanın genel kurulunda, yönetime ikramiye verilmesine yönelik teklifin geri çekileceğini ve 5 yönetim kurulu üyesinin yeniden seçilmek için aday olmayacağını da bildirdi.
"İFLAS KÜRESEL EKONOMİ İÇİN FELAKET OLURDU"
Credit Suisse CEO'su Ulrich Koerner de "Credit Suisse'in iflası, sadece İsviçre için değil, küresel ekonomi için bir felaket olurdu." değerlendirmesinde bulundu.
Yıllarca süren skandal, zayıf risk yönetimi eleştirileri ve yüz milyarlarca nakit çıkışının ardından Credit Suisse, iflasın eşiğine gelmiş ve UBS, 260 milyar dolara varan devlet ve merkez bankası desteğiyle 19 Mart'ta Credit Suisse'i 3 milyar franga satın almıştı.
Bu, 15 yıl önceki küresel finansal krizden bu yana Avrupa'nın en büyük bankacılık anlaşması olarak kayıtlara geçerken, yapılan araştırmalarda, İsviçre halkının çoğunluğunun söz konusu anlaşmayı desteklemediği ortaya çıkmıştı.