Reklamda, şirketin İsrail ile bağlarını reddetmeye yönelik bir mesaj verilmesi, Bangladeş’teki Müslüman topluluk tarafından yoğun eleştirilerle karşılandı. Özellikle İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki bir fabrikayı “Filistin’de bir Coca-Cola fabrikası” olarak tanıtması, birçok kişi tarafından yanıltıcı ve duyarsız olarak değerlendirildi.
Reklam, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sırasında yayımlandı ve bu, İsrail’e karşı boykot çağrılarının yoğunlaştığı bir döneme denk geldi. Sosyal medyada hızla yayılan tepkiler, reklamın kaldırılmasına yol açtı. Ancak, bu adım dahi eleştirileri dindirmedi; aksine, Coca-Cola’ya yönelik boykot çağrıları daha da arttı. Birçok Bangladeşli, Coca-Cola’nın İsrail ile olan bağlarını koparmadığı sürece ürünlerini boykot etmeye devam edeceklerini belirtti.
Reklamda yer alan yerel oyuncular da eleştirilerin hedefi oldu. Oyuncular, kamuoyuna özür dilemek zorunda kaldı ve gelecekte daha dikkatli olacaklarına dair söz verdiler. Coca-Cola’nın bu kriz yönetimi çabası, kamuoyunun tepkisini hafifletmekte yetersiz kaldı ve şirketin imajı ciddi şekilde zarar gördü.
Bu olay, yalnızca Coca-Cola’nın imajını zedelemekle kalmadı, aynı zamanda Bangladeş’teki yerel alternatif markalara olan ilgiyi de artırdı. Coca-Cola’ya karşı başlatılan boykot, Bangladeş’teki İsrail karşıtı duyguların ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.