Peki cilt sağlığımız için hangi gıdaları tüketmeliyiz. Özellikle içinde olduğumuz kış mevsiminde hangi gıdaları tüketmeliyiz. Kışın cildimiz korumak için hangi besinleri nasıl tüketmeliyiz. Tüm sorularınızın cevaplarını burada bulabilirsiniz…
Serbest radikal savaşçıları antioksidan zengini besinleri daha fazla tüketerek cildinizi genç ve canlı tutabilirsiniz: Avokado, biberler, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kavun, yer elması, ıspanak ve lahana, portakal, domates, çilek, brüksel lahanası, brokoli, karnabahar, turp, beyaz ve kara lahana, şeker pancarı.
Keten Tohumunu Nasıl kullanılır?
Bir çay bardağı kadar taze ve temiz keten tohumunu hafifçe kavurun. İyice soğuduktan sonra kahve değirmeni veya blender’da öğütün. Daha sonra koyu renkli kavanozlarda, karanlık ve kuytu bir yerde saklayın. Öğütülmüş keten tohumunu bir çay kaşığı ile başlayıp yavaş yavaş 1/4 fincana kadar arttırarak kullanabilirsiniz. Keten tohumu bol suyla doğrudan içilebileceği gibi salatalara ilave edilebilir, yoğurt veya bal ile karıştırılabilir.
Cildinizi Gençleştiren İyi Karbonhidratlar
İyi karbonhidratlar, glisemik indeksi düşük olanlardır. İşte glisemik indeksi düşük bazı besin örnekleri: Bezelye, brokoli, lahana, böğürtlen, kavun, portakal, mandalina, greyfurt, kivi, yeşil yapraklılar, şeftali, armut, erik, ıspanak, nişastasız sebzeler
Cilt Güzelliği İçin Kışlık Gıdalar
Su: Hayatın devam edebilmesi, tüm organların normal olarak çalışabilmesi ve toksinlerin vücuttan atılabilmesi için çok önemli olan su, cildi nemlendirerek esnekliğini korur, kırışmasını önler ve yaşlanmanın etkilerini geciktirir.
Sağlıklı kişiler için tavsiye edilen su tüketimi kadınlarda 2,5 litre erkeklerde ise 3 litre civarındadır. Bu oranlar ishal gibi vücudun su kaybetmesine neden olan çeşitli hastalıklar ve egzersizler sırasında arttırılmalıdır.
Havuç: Cilt ve göz sağlığı için önemli vitaminler arasında bulunan A vitamini yönünden oldukça zengin olan havuç cildin görünümünü geliştirmek için kullanılabilir. Pek çok kaliteli kozmetik kremin içindekiler bölümünde bakarsanız “retinol” içerdiğini göreceksiniz.
Havuç da cilt için doğal retinol işlevi görerek antioksidan etkisi ile cildin görünümünü geliştirebilir. Havuç dışında A vitamini bakımından zengin gıdalar arasında süt ve kepekli tahılları sayabiliriz.
Domates: “Likopen” içeren domates antioksidan görevi görerek cildi yaşlanma belirtilerine, yaşlılık lekelerine ve kırışıklıklara karşı korur. Aynı zamanda cildin güneşin zararlı ultraviyole ışınlarından daha etkin bir biçimde korunmasını sağlar.
Balık: Somon, tuna gibi yağlı balıklar omega 3 yağ asitleri bakımından zengindir. Omega 3 yağ asidinin cilde faydası ise özellikle alerjik reaksiyonlar nedeniyle tahriş olan cildin kendi kendini iyileştirme sürecini kısaltmasından ileri gelmektedir.
Aynı zamanda cildi nemli tutarak kurumanın olumsuz etkilerine ve güneş ışınlarına karşı korur. Somon gibi soğuk deniz balıkları cilt için önemli bir mineral olan selenyum açısından da zengindir.
Ceviz ve Badem: Ceviz ve bademi, hücre zarını güçlendirerek toksinlerin hücrelere girip tahribata yol açmasını engellemek için kullanabilirsiniz. Sağlıklı cilt hücreleri cildin sağlıklı görünmesi için gereklidir ve ceviz, badem gibi yemişler içerdikleri yağ asitleri ile hücre yapısının korunmasına katkıda bulunabilir.
Aynı zamanda E vitamini içeren badem sıkı bir cilt için gereken elastin liflerini güçlendirerek serbest radikallere karşı koruma sağlar.
Portakal: Sağlıklı kıkırdak, kan damarları, kemikler ve dişler için gerekli olan C vitamini deri dokusunun gelişmesini sağlar, yaşlanmanın etkilerine, sigaranın zararlarına ve kırışıklıklara karşı cildi korur.
Özellikle sigara içenler kırışıklıkları geciktirmek için düzenli olarak C vitamini almalıdır. C vitamini bakımından zengin diğer besinler arasında brokoli, Brüksel lahanası, yeşil yapraklı sebzeler, kivi, mandalinayı ve çileği sayabiliriz.
Yeşil Yapraklı Sebzeler: Yeşil yapraklı sebzeler C vitamini dışında cilde ve genel olarak vücuda faydalı demir içerir. Demir eksikliği anemiye, anemi ise kandaki oksijen miktarının düşmesine neden olabilir. Kanda yeterli miktarda oksijen bulunmaması ise tüm diğer organlar gibi cilt sağlığını da yakından etkiler.
Cilt hücrelerine yeterli oksijen ulaştırılamadığında cildin kendini yenileme yeteneği zayıflar, kırışıklıklar derinleşir ve cilt daha solgun görünür.